Sosyal medyada Dodan ve Şener Şen’e linç kampanyası üzerine

Sosyal medyada Dodan ve Şener Şen’e linç kampanyası üzerine

Sosyal medyada Dodan ve Şener Şen’e linç kam... Ali Rıza ÖZKANUzun zaman önce açıklanmış olmasına rağmen, dün akşam düzenlenen törenle “Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü''nün verildikten sonra Şener Şen’e karşı kelimenin tam anlamıyla bir “linç...

Ali Rıza ÖZKAN

Uzun zaman önce açıklanmış olmasına rağmen, dün akşam düzenlenen törenle “Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü''nün verildikten sonra Şener Şen’e karşı kelimenin tam anlamıyla bir “linç kampanyası'' başlatıldı.

Bu ödülü alanlar arasında edebiyat alanında Mustafa Kutlu, sosyal bilimler alanında Prof. Dr. Kemal Haşim Karpat, müzik alanında Prof. Dr. Erol Parlak, sinema alanında sanatçı Şener Şen, geleneksel sanatlar alanında Ferudun Özgören ve “vefa ödülü'' verilen Ord. Prof. Dr. Ahmet Süheyl Ünver de bulunduğu halde, bütün okların sadece Şener Şen’e yöneltilmiş olması, tepkilerin çarpıklığını ve haksızlığını göstermesi bakımından da çarpıcıydı.

Örneğin, BirGün gazetesi bile, “Şener Şen ödül töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yan yana otururken, Şener Şen'in filmlerinden alınan kesitlerle hazırlanan biyografi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sık sık gülümsediği görüldü.'' diye yazarak, bu kervanında katılıyordu.

Kısa bir süre önce “O Ses Türkiye'' yarışmasında sahne alan ve hem jüri ve hem de dinleyiciler tarafından heyecanla benimsenen Doda Özer’e karşı verilen tepkiler benzerlik gösterdiği için, her ikisine de değinmek istiyorum.

Dodan hakkında tartışma yaratan yazıyı Gazete Duvar Genel Yayın Yönetmeni Ali Duran Topuz yazdı. Topuz’a göre, “Dodan yaraladı. Evet, Dodan’ın “O Ses Türkiye''de sahne alması, not alması, beğeni alması yaralayıcıydı.'' Topuz Dodan’ın kimliğini ifşa etmeyişini de eleştiriyordu: “Muş Varto denilince Kürtlük bir dert, Alevilik bir dert Ermenilik ayrı bir dert olarak taşınır.'' Dodan’ın kendisini tanıtırken 22 yıllık müzik yaşamında “bir şey olamadık'' demesini de eleştiren Topuz, “Artık “mütevazı'' olduğunu söyleyecek kadar tevazudan kopmak zorunda yeni sahnede'' diyordu. “O jüridekilerin onun hakkında “karar verecek'' yargıçlık evsafında olmadığı''nı vurgulayarak, yine Dodan’ı eleştiren Topuz’a göre onlar, “Bir tür gladyatör hocası ve gladyatör seçicileri. Ne zaman ki işlerine yarayacak bir ses, seda, eda görürler, ancak o zaman yüzlerini dönerler. Jüri onlar, yargıç. Dodan’ı da yargıladılar ve pek bir beğendiler. İşte bu beğeni, Dodan’ın yargılanması, asıl yaralayıcı olandı.''

Sanatın icra alanı neresi?

Son zamanlarda neredeyse kanıksanan “genel doğru'' haline geldiği için, saptamak istiyorum. Sanatçı değerlendirilirken ilk sorular, hangi protesto mitingine katıldı, destek verdi? Hangi basın açıklamasının altında imzası var? Şunu söylemek çok da abartı olmayacaktır: artık sanatçının şöhretini, bilinirliğini ürünlerine göre değil, toplumsal tepkilerin neresinde olduğuna göre tespit ediyoruz.

Bu durum, elbette yanlış ve haksız şöhrete neden oluyor. Çünkü, nasıl ki, bir kaşıkçı ettiği lafların ağırlığına göre değil, yaptığı kaşıklara göre değerlendirilir, aynı şekilde, sanatçıları da ürünlerine göre değerlendirmek zorundayız. Ama, bir bakıyoruz ki, üretimleriyle pek ilgi çekmeyen birçok sanatçı da, her imza kampanyasının en başına isimlerini yazdıkları için, pek çok kıymetli sanatçıdan daha çok şöhretin “tadına varıyor''.

İlk itirazımı bu duruma yapmak istiyorum. Müzisyeni şarkıları nasıl yorumladığıyla, oyuncuyu yansıladığı karakterlerle, yazarı anlattığı hikâyeleriyle değerlendirmeliyiz. Nitekim, Şener Şen aslında tam da bu noktaya işaret ederek, ödül konuşmasında “Ben canlandırdığım karakterlerin iyiye ve doğruya hizmet etmesi için özenle seçtim. Bir aktör için intihar sayılabilecek uzun yıllar istediğim hikâyeyi bekledim'' diyordu.

Farklılığını vurgulayan bu cümleler, elbette, Şen’i linç etmeye kararlı kesimler için dikkate alınacak değildi. Neredeyse tüm eleştiriler “bugüne kadar zaten hangi basın açıklamasının altında imzası var'' noktasında yoğunlaşıyordu.

Dodan Özer’in linç edilmesinde ilk ateşi atan Ali Duran Topuz görüşlerini Medyascope.tv kanalında görüşlerini kısmen revize ederek daha sakil bir pozisyon seçse de, sosyal medyada linç sürdü.

Yarışmaların yeni işlevi

Toplamda eleştirilerin bir bölümünün “O Ses Türkiye'' yarışmasının işlevini doğru kavrayamayışla ilişkili olduğu ortaya çıkıyor. Müzik bir “sektör'' olarak Türkiye’de yok oldu. Kültür Bakanlığı değil, ama özellikle de müzisyenler bunun farkında. Artık CD formatında albümler üreterek müzisyen olarak hayatta kalmak mümkün değil. Bu durum, müzisyen/solistleri yeni arayışlara itiyor.

Reklam ve dizi müzikleri yapan besteciler müzik dünyasının en şanslıları. Konser yapabilen solistler de şanslı kesim grubuna giriyor. Müzik yapma mecralarının dönüşümü “marjinal'' sayabileceğimiz müzik türlerinin icracılarını Türkiye çapında birkaç ile, o illerde de birkaç “bar''a mahkûm etmiş durumda. Oralarda “çıkmak'' şansını yakaladığınızda dahi, bu durumun müzisyenin hayatta/ayakta kalmasına yeteceği bir gelire tedavülü imkânsız. İşte, “çok fazla şey olamadık'' derken Dodan’ın vurguladığı gerçek budur.

Bu durumda, müzisyenlerin kendi icralarını yapmalarının ön koşulu olan hayatta kalma gailesini başarmalarının biricik yolu, solist olarak aranılacak, talep edilecek kanalları açmak olarak ortaya çıkıyor. Sıla ve Atiye örneklerinde olduğu gibi, büyük reklam bütçeleriyle şöhreti garanti etmek, arkanızda bir “para babası'' yoksa, mümkün değil. Son dönemde profesyonel müzik kariyerleri uzun yıllara dayansa da, pek çok kenarda kalmış müzisyenin “O Ses Türkiye'' yarışmasına katılmaya karar verişindeki temel etken, tam da bu zincirleri kırma isteğidir.

Bu müzisyenlerin yarışmaya kabul edilmesindeki yönlendirici fikrin, topluma başarı örnekleri sunma yoluyla kendi işlevini de meşrulaştırarak yarışmanın varlığını/sürdürülebilirliğini garanti altına alması olduğunu düşünüyorum. Karşılıklı yararın gözetildiği durumda, “kıyıda köşede kalmış'' müzisyenlerin bu fırsatı değerlendirmesine kızanların bir seçeneklerinin olduğunu da sanmıyorum.

Sanatçının tek kıstası ürünüdür

Hangi sanat alanı olursa olsun, bir sanatçıyı değerlendirmek için biricik kıstasımız ortaya çıkan üründür ve böyle de kalmalıdır. Sanat dışındaki alanlar elbette, herkesin ilgilendiği, merak ettiği, bilmek istediği konular olarak varlıklarını sürdürecektir. Toplum benimsediği sanatçıya sevgilisinin yakışıp yakışmadığından, evsiz kalmış bir yaşlıya yardımcı olmasına; giysilerinin kesiminden, sosyal olaylar karşısında verdiği tepkilere kadar bir sürü şeyi merak eder. Ama, bu “sıradan'' merak, yargısız infazlar için gerekçe olamaz.

Şener Şen ile birlikte ödül alan edebiyatçımız Mustafa Kutlu da yaşayan en iyi hikâyecilerimizden birisidir. Üstelik, “Müslüman toplumcu'' görüşleriyle, Ak Parti iktidarına sağ cenahdan en sert eleştirileri yöneltmiş birisidir. Ama, tüm bunların ötesinde, bizi ilgilendiren, Kutlu’nun hikâyeleri olmalıdır. Eminim ki, verdiğim bilgilerden bağımsız olarak Kutlu’nun kitaplarını okuyanlar, büyük bir edebiyatçı ile karşı karşıya olduklarını hemen anlayacaklardır. Bir sanatçı için önemli olan da budur.

Yıllar sonra herhangi bir sanatçıyı gene eserleri ile değerlendireceğiz. Yaşar Kemal’den romanları, İbrahim Tatlıses’ten yorumları, İbrahim Balaban’dan resimleri, Şener Şen’den karakterleri kalacak ve yaşayacak. Eserleri dışında kalan olaylar/durumlar sadece anı olarak var olacaklar ve sadece hafızamızın izin verdiği sınırlar içerisinde yaşayacaklar.

O yüzden, gelin Şener Şen’in büyük bir bilgelikle önerdiği gibi, “iyiyi, doğruyu ve güzeli arayan toplumların her zaman barış içinde yaşayacağına'' inanalım. Bu ödülü toplumsal barışımıza bir katkısı olması umudu ile kabul edelim.

"Sosyal medyada Dodan ve Şener Şen’e linç kampanyası üzerine" haberi, 29 Aralık 2016 tarihinde yazılmıştır. 29 Aralık 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Sosyal medyada Dodan ve Şener Şen’e linç kampanyası üzerine haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Sosyal medyada Dodan ve Şener Şen’e linç kampanyası üzerine 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 23 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 12:48 Bulaşık Makinenizin Ferah Kokması İçin Pratik Çözüm
  2. 12:42 Inter Milano Derbisinde Milan'ı Mağlup Ederek Serie A Şampiyonluğunu İlan Etti
  3. 12:35 Borcunu Ödemeyen Şahıs Mezarı Başında Provokatif Eylemde Bulundu
  4. 12:34 Altın Sahipleri Dikkat! Uzmanlardan Korkutan Uyarı: O Seviyeye Hazır Olun!
  5. 12:34 İstanbul'da M5 Metro Hattında Mecburi Bakım: İETT Otobüsleri Ring Servisi Sağlayacak!
  6. 12:33 Yeneroğlu'ndan AYM yorumu geldi: İktidarın mahkeme üzerindeki baskısı sona ermeli
  7. 12:31 Çin'de Gemi Kazası: 11 Mürettebatlı Gemide Arama Kurtarma Çalışmaları Devam Ediyor
  8. 12:30 Motorine büyük indirim geliyor! 25 Nisan'da fiyatlara yansıyacak
  9. 12:27 Perakende Devi İflas Başvurusunda Bulundu
  10. 12:17 Devlet erkanı Anıtkabir'de: 23 Nisan töreninde sadece tek bir lider görüldü
  11. 12:10 Yıllardır ağızları tatlandırıyordu! Resmen iflas etti
  12. 12:08 Sattığınız aracı birkaç ay sonra yerine koyamayacaksınız! Fiyatlar yükseliyor
  13. 12:06 Otomobil fiyatları düşüyor! Tesla ve TOGG'dan sonra rekabet başladı
  14. 11:59 İran Dışişleri Bakanı AB'nin İran'a Yaptırımlarını Eleştirdi
  15. 11:56 Malezya Deniz Kuvvetleri'nde Helikopter Kazası: 10 Asker Hayatını Kaybetti
  16. 11:42 ABD Üniversitelerinde Filistin Protestolarında Onlarca Öğrenci Gözaltına Alındı
  17. 11:40 Fatih Altaylı: THY’de genel müdür maaşı aylık 1 milyon 400 bin TL
  18. 11:39 Hava Durumu: Yer Yer Sağanaklarla Bulutlu, Sıcaklıklar Artıyor
  19. 11:36 Maliye IBAN Tahsilatlarını Denetliyor: Vergi Kaçağına Karşı Önlem
  20. 11:29 Ünlü oyuncu Reha Özcan’dan uyarı: Sosyal medyadan seslendi, itibar etmeyin dedi
ABC Kritik Haberleri