Stratejik çukurun mezhepçileri ile PKK’nın ittifakı

Stratejik çukurun mezhepçileri ile PKK’nın ittifakı

Stratejik çukurun mezhepçileri ile PKK’nın i... Çağlar EzikoğluGeçtiğimiz hafta kaleme almıştım, Türk dış politikasının içine düştüğü stratejik çukurun baş mimarı olan müstafi Başbakan Davutoğlu ve taraftarlarının, TSK’nın Astana anlaşması çerçevesinde Rusya...

Çağlar Ezikoğlu

Geçtiğimiz hafta kaleme almıştım, Türk dış politikasının içine düştüğü stratejik çukurun baş mimarı olan müstafi Başbakan Davutoğlu ve taraftarlarının, TSK’nın Astana anlaşması çerçevesinde Rusya ve İran ile işbirliği içerisinde İdlib operasyonu düzenlemesi karşısında amiyane tabirle kudurup saldırıya geçtiğini. Şimdi ise bu güruhun Irak Ordusu’nun Kerkük’e müdahalesi karşısında aynı Sünni mezhepçi bakış açısıyla Şii Türkmenlere saldırıya geçtiğini görebiliyoruz yandaş gazete sütunlarında. Irak’ın 2003 yılında işgal edilmesinden bu yana bölgedeki Türkmenlerin yaşadığı zulümleri takip ediyorum. ABD’nin emir eri konumundaki Barzani güçlerinin işgalin hemen akabinde Kerkük’teki Türkmen nüfusun bulunduğu şehirlerde nüfus dairelerine girip tapuları yakmasıyla demografik açıdan bölgeyi değiştirme çabalarını dün gibi hatırlıyorum. Tabi o yıllarda hem işgali destekleyen hem de Barzani’nin Kuzey Irak’ta kurmayı planladığı Barzanistan’ı ekonomik açıdan inşa eden en önemli güç olan bir AKP iktidarı vardı. O dönemlerde bırakın Türkmenlerin Barzani diktası tarafından uğratıldığı zulümden bahsetmeyi, Barzani’nin kuralsızlığı her fırsatta gazete manşetleri ile kutlanıyordu. MİT tırları meselesini hatırlarsınız, iktidar tarafından Irak ve Suriye’deki Türkmenlere yardım için gittiği söylenen tırlar. Hatta AKP’li eski Başbakan Yardımcısı’nın vakti zamanında ''vallahi billahi Türkmenlere gitmiyordu’ dediği tırlar. Suriye’deki Bayırbucak Türkmenlerinin Sünni mezhebinden olması belki bu açıklamayı doğrular ama örneğin bu mezhepçilik yüzünden o tırlar hiçbir zaman Irak’taki Türkmenlere gitmedi. O esnada Londra’daki bir parlamento toplantısında Irak’ın geleceği tartışılıyordu. Toplantıya katılan Irak Türkmen Cephesi’nin İngiltere temsilcisine, ''size gelen bir yardım tırı söz konusu mu’ soruma olumlu yanıt alamadığımı da dün gibi hatırlıyorum.

İşte siyasi iktidarın ve son yıllarda o iktidarın dış politikasını şekillendiren müstafi Başbakan Davutoğlu ve taraftarlarının bu mezhepçi anlayışı bugünlere kadar sürdü. Kuzey Irak’ta Sünni bir Barzanistan her zaman Şii Türkmenlere tercih edildi. Ta ki müstafi Başbakan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından devrilmesi ve Erdoğan’ın %50’den 1 fazla oy ihtiyacı karşısında milliyetçilere sarılmasına kadar. Ama Kerkük’te son günlerde yaşananlar hala siyasi iktidarın bahse konu Davutoğlu’cu güruhun mezhepçiliğinin boyunduruğundan kurtulamadığını gösteriyor. Irak Ordusu’nun Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak amacıyla başlattığı Kerkük operasyonu boyunca AKP medyası uzun zaman sessizliğini bozmadı. Operasyonun hızlıca başarıya ulaşmasının ardından ise günlerdir özellikle bu Davutoğlu’cu ve mezhepçi güruh bölgedeki Türkmenlerin Şii olmasından dolayı ortaya çıkan İran tehdidinden bahsedip duruyorlar. Yani yine aynı sonuca geliyoruz, Sünni bir Barzanistan’ı Şii Türkmenlere tercih etmek. Ve bu sefer büyük bir ittifaktan bahsediyoruz. Geçtiğimiz hafta kaleme aldığım Yılmaz Bilgen, Levent Kemal, Ensar Çalışkan, Adem Özköse gibi cihatçı terörist sever İslamcılardan tutun, Davutoğlu’nun prensleri konumundaki Nevzat Çiçek, Kemal Öztürk gibi Hocacılara; Taha Ün-urat Terzi gibi Davutoğlu’cu Ak-Trollerden tutun da, Mustafa Selanik gibi Cemaatçi eskisi sosyal medya trollerine, Aslı Aydıntaşbaş gibi kerameti kendinden menkul liberallerden tutun da, Fidel Okan gibi kendini CHP’ye eklemlemek isteyen eskinin AKP’li yandaşlarına kadar çok büyük bir ittifaktan bahsediyoruz. Bu bahsettiğim isimlerin sosyal medya hesapları son birkaç gündür özellikle Haşdi Şabi örgütü kullanılarak Şii Türkmenlere yönelik ağır hakaretler içeren birçok paylaşımla dolu.

Tabi bu büyük ittifakın diğer koalisyon partneri ise PKK. Bu ülkenin cesur olduğunu iddia eden ama korkaklıkta bir numara olan basını tarafından üç beş satır hariç görülmeyen ''İmralı Tutanakları’ aslında bu ittifakın nasıl kurulduğunu Suriye örneği üzerinden çok güzel gösteriyor;

İdris Baluken ( İmralı Notları- sf.359): Davutoğlu’yla yaptığımız iki görüşmede Türkiye’nin IŞİD’e destek konusunu ısrarla gündemleştirdik. Bu konuda Türkiye’nin tavrının değiştiği anlamına gelebilecek bazı bilgiler aktardı. IŞİD’e karşı olduklarını ve IŞİD’le mücadele için PYD ve Özgür Suriye Ordusu üzerinden oluşacak bir ittifaka destek verebileceklerini aktardı.

Öcalan: Evet, bu konular önemlidir. Özgür Suriye Ordusu ile ittifak temelinde bazı ilişkiler kurulabilir. Ben daha önce de Demokratik Suriye Konseyi’ni önermiştim. Diğer halklarla birlikte ortak bir arayışın olması gerektiğini çok önceden ifade etmiştim. Azzaay-Cerablus-Bap üçgeninde ÖSO ve PYD işbirliği olabilir. Davutoğlu’na böyle olursa o bölgeye Esad da, IŞİD de giremeyecek deyin.
 

Öcalan (İmralı Notları-sf. 422): Hükümete anlatın. Apo silahlı güçlerin darbe tehlikesine karşı güvencedir deyin. Darbe tehlikesi kalktığı anda silahlı güçler de devreden çıkacak deyin. Yalcın Doğan'a da anlatın. Davutoğlu'na da... İran, Esad, IŞİD darbe tehlikesi oldukça benden çok Türkiye'nin silahlı Kürtlere ihtiyacı var. 

Görüleceği üzere müstafi Başbakan’ın Öcalan ile girdiği pazarlıklarda hayal edilen proje, Suriye ve Irak’ın parçalanarak bölgede Sünni bir Kürdistan’ı yine Sünni Türkiye’nin hamiliğinde kurulmasıydı. Davutoğlu için bu proje Osmanlıcılık hayallerinin de bir parçası olacaktı. Lakin Erdoğan’ın siyasi ikbali buna engel olmuştu. İşte bugün Şii Türkmenlere yönelik mezhepçi anlayışın temelleri Türkiye’de çok daha önceden atılmıştı. Gönül ister ki bu mezhepçi anlayış derhal terk edilsin ama bugünkü gelişmeler ve İran-Rusya-Suriye yönetimleri ile ilişkilerin düzeltilmesi tamamen Erdoğan’ın ikbali için girişilen pragmatik adımlar olarak hayat buluyor. Çünkü AKP iktidarı hala bahse konu mezhepçi zihniyetin boyunduruğu altında ezilmeye devam ediyor. Mehmet Ali Güller bugün köşesinde çok isabetli analizlerle konuyu özetlemiş ve onun da ifade ettiği gibi Türkiye’nin bir an evvel bu ikircikli siyasi anlayışı sonlandırması ve bölgedeki komşularıyla ilişkilerini daha da kuvvetlendirmesi bu memleketin geleceği için zaruri hale gelmiştir.


 

"Stratejik çukurun mezhepçileri ile PKK’nın ittifakı" haberi, 17 Ekim 2017 tarihinde yazılmıştır. 17 Ekim 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Stratejik çukurun mezhepçileri ile PKK’nın ittifakı haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Stratejik çukurun mezhepçileri ile PKK’nın ittifakı 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 19 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 08:22 MHP’de 43 ismin üstü çizildi
  2. 08:20 Erkan Baş: Gökhan Zan, arkadaşlarımıza ‘Kendi geleceğimi düşünmem gerekir’ demiş
  3. 08:14 Aziz Yıldırım: Devlet 2015’te yaşanan kurşunlanma olayını çözmezse bu olaylar yaşanır
  4. 08:10 İsmail Saymaz: Gökhan, ‘Zan’ altında
  5. 08:07 Trabzon’da oynanan maç sonrasında çıkan çatışmacı ortam üzerinde düşünürken aklıma gelenler
  6. 08:05 Meteoroloji uyardı: Meteoroloji’den çok sayıda kent için sarı ve turuncu kodlu kar yağışı uyarısı
  7. 05:33 Sağlık Deposu Kuru Üzüm: Doğanın Mucizesi
  8. 05:27 İsrail-Gazze Savaşı İçin AB’den Siyasi Baskı Çağrısı!
  9. 05:21 Gençlerin Geleceği:Chp Başkanı Özgür Özel Beka Sorunu ve Siyasette Yeni Dönem Üzerine Konuştu!
  10. 05:12 Kraliyetin Sessizliği: Kate Middleton’un Akıbeti İnsanları Neden Endişelendiriyor?
  11. 05:05 Elektrikli Araçlar: Şarj Altyapısının Geleceği Belirsiz
  12. 05:02 Trump Davası: Cezaya Tepki ve Finansal Engeller
  13. 04:57 Hızlı Teşhis, Etkili Tedavi: Tayland’da Yapay Zeka’nın Rolü
  14. 03:37 Biden'dan Netanyahu'ya Refah iletisi: "Refah'ın işgali hata olur"
  15. 03:37 İsrail basını duyurdu: İsrail ve Hamas arasında esir takası gerçekleşecek mi?
  16. 01:56 Nvidia, yeni yapay zeka çipini duyurdu
  17. 01:56 Para sayma görüntülerine ilişkin Canan Kaftancıoğlu "şüpheli" sıfatıyla ifadeye çağrıldı
  18. 01:17 İsrail Şifa Hastanesi'ne Dördüncü Kez Baskın Düzenledi: 20 Ölü, 200 Tutuklu!
  19. 01:12 İzlanda'da Olağanüstü Hal İlan Edildi: Son Üç Ayda Dördüncü Patlama Yaşandı!
  20. 01:00 Canan Kaftancıoğlu İfade Vermek Üzere Çağrıldı!
Politika Haberleri