Şule İdil için adalet arayışı sürüyor: 17 ay sonra iddianame kabul edildi

Miray Mert / ABC

Şule İdil Dere, 12 Mayıs 2016'da Kadıköy Yoğurtçu Parkı'nda yaya yolunda yürürken İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'ne ait hafriyat kamyonu tarafından ezilerek hayatını kaybetmişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği veİdare Mahkemesi'nin olayla ilgili üst düzey 8 İBB yetkilisinin yargılanmasına izin vermemesi üzerine, diğer sorumlular için hazırlanan iddianame İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimliği tarafından 17 ay sonra kabul edildi. 

İddianamede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin asıl işveren olduğu (İBB) ve İSTAÇ A.Ş.’nin yüklenici firma olduğu kabul edilerek her iki kurumdan şoför dahil 7 kişinin TCK 85/1 maddesinden “taksirle ölüme neden olmak'' suçundan 2-6 yıl arası hapsi istendi.

İDDİANAMEDE YER ALANLAR

Şule İdil Dere iddianamesinde İBB ve İSTAÇ A.Ş. birlikte sorumlu kabul edildi. Yetkililerin yargılanacağı suçun niteliği tek tek tarif edildi. İddianamede Şule İdil Dere’nin canının alan çalışmayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) ve İSTAÇ A.Ş.’nin Kurbağalıdere-Yoğurtçu Parkı’nda birlikte yürüttüğü, çalışmada hiçbir yaya can güvenliği tedbiri alınmadığı, yargılanacak kişilerin bu tedbiri almak ve denetlemekle görevli oldukları ve can alınmasına nasıl göz yumdukları madde madde şöyle belirtildi: "Islah çalışmasının İBB Deniz Hizmetleri Müdürlüğü tarafından yüklenici firma tarafından İstaç İstanbul Çevre Yönetimi Tic. San. A. şirketine verildiği ve belediye ile adı geçen arasında 8/02/2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, aracı kullanan M.K.’ın İstaç A.Ş.’de şoför olarak görev yaptığı,

Olayın oluşumunu ve kusur durumunu gösterir 01/01/2017 tarihinde bilirkişi raporu aldırıldığı, bilirkişi raporuna göre Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile İstaç yetkililerinin de olayda kusurlu olduklarının belirtildiği, rapora göre kazaya sebep olan iş yeri ortamının risk değerlendirmesinin yapılmadığı, gece çalışması yapıldığı halde olay mahallinin, yani çalışma alanının aydınlatmasının yeterince yapılmadığı, ortamın güvenli olmadığı, karşı önlemlerin alınmadığı,  yapılacak işlerde tehlikeli bölgelerin sınırlandırılmasının ve işaretlendirilmesinin yapılmadığı,gerekli işaret-tabela ve talimatların olay yerinde var olmadığı, vurakabe ve kontrollerin olay öncesinden yapılmadığı, gece çalışmasında iyi aydınlatma yapılmayan Yoğurtçu Parkı içindeki yaya ve bisiklet yolunun çamur kamyonunun geçeceği yolun etrafının çevre güvenliğinin sağlanmadığı, yetkisiz kişilerin çalışma sahasına giriş çıkışlarını önlemek amacıyla çalışma alanının etrafının yeterli yükseklikte, tahta, perde ve buna benzer malzeme ile çevrilmediği, yayalara ve kamyonlara ayrı ayrı yolların hazırlanmadığı, işveren ve alt işveren tarafından çalışma alanının iş güvenliği açısından denetlenmediği,..."

İddianamede aralarında Şule İdil Dere’nin ölümüne yol açan çalışmayı İSTAÇ A.Ş. adına imzalayan yetkili ortak R.K. vd için "Şüphelilerden R.K.’nin yüklenici firma İstaç A.Ş.’nin şirketi temsile yetkili ortağı olduğu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılan hizmet sözleşmesini şirket adına imzaladığı, şüpheli T. B.’in şirketin Asya yakası kıyı temizleme şefi olduğu, yine Z. K.’nın İstaç A.Ş.’de iş güvenliği uzmanı olarak görev yaptığı, her üç şüphelinin yüklenici firma görevlileri olarak olayda sorumluluklarının olduğu, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre gerekli güvenlik önlemlerini almadıkları ve raporda belirtilen iş güvenliği hususunda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmedikleri,..." tespitinde bulunuldu.

Şule İdil Dere’nin hayatını kaybetmesine neden olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kurbağalıdere çalışmasında Kıyı Temizleme Şefi ve 2 Kontrol Elemanı olarak yer alan ve yargılanmasına izin verilen 3 kişinin “bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak anlatılan güvenlik tedbirlerinin alınmasını sağlamadıkları, bu yönde çalışma yapmadıkları, yüklenici firmayı denetlemedikleri'' şöyle belirtildi:

"Şüphelilerden S. A.’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğünde deniz yüzeyi ve kıyı temizleme şefi, E. A. ve K.C.Y.ın ise kontrol elemanı olarak görev yaptıkları, S. A.ın yüklenici iş yeri araç teslimi ve işe başlama tutanağında alt işveren adına imzasının bulunduğu, kazanın meydana geldiği alanda şantiye şefi konumunda olduğu, şüpheli S. A.ve kontrol memurları E.A.ve K. C.Y.ın bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak anlatılan güvenlik tedbirlerinin alınmasını sağlamadıkları, bu yönde çalışma yapmadıkları, yüklenici firmayı denetlemedikleri, gerekli eğitimleri vermedikleri, bu şüpheliler hakkında İstanbul Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü’nün 26/04/2017 tarih ve 2017/4 sayı ile soruşturma izni verdiği,.."

PARA CEZASINA ÇEVİRİLEBİLECEK

İdil’in cenazesi henüz kaldırılmamışken serbest bırakılan şoför için iddianamede "İddianamenin giriş kısmında da anlatıldığı üzere kazada ölen Şule İdil Dere’ye çarpan aracın sürücüsünün M. K. olduğu, bu şahsın da tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde araç kullanarak yaya ve bisiklet yolunda yürüyen Şule İdil’e çarptığı ve bu şahsın ölümüne sebebiyet verdiği,... " denildi ve onun için de yalnızca para cezasına çevrilebilecek 2-6 yıl ceza istendi. 

AİLENİN ADALET ARAYIŞI

Şule İdil Dere'nin ailesi adalet aramaya devam ettiklerini; şüphelilerin cezasız kalmayacağı, hukuk sistemi içerisinde en ağır ve caydırıcı cezaların verileceği bir yargılama süreci için umut taşıdıklarını belirtti. Dere ailesi, "İddianamede İBB ve İSTAÇ A.Ş. birlikte İdil’in canını almaktan sorumlu bulundu, savcılık 2-6 yıl hapis istedi. İdil’in canını almanın bedeli, paraya çevrilebilecek 2-6 yıl arası hapis cezası istemi mi olmalıydı! İdil için adalet arıyoruz. Önce vicdan arıyoruz" dedi.