Tekellerin ortaçağına karşı bir manifesto: Düşkıranlar

Tekellerin ortaçağına karşı bir manifesto: Düşkıranlar

Tekellerin ortaçağına karşı bir manifesto: D... Evin Okçuoğlu2015 İstanbul Kitap Fuarı TÜYAP fuar alanında yeni kitaplarla okurları buluşturdu. Dokuz gün boyunca fuar çeşitli söyleşiler, imza günleri ve kalabalık öğrenci ziyaretleri ile dolup taştı. Yazarlar yeni kitaplarını...

Evin Okçuoğlu
2015 İstanbul Kitap Fuarı TÜYAP fuar alanında yeni kitaplarla okurları buluşturdu. Dokuz gün boyunca fuar çeşitli söyleşiler, imza günleri ve kalabalık öğrenci ziyaretleri ile dolup taştı. Yazarlar yeni kitaplarını okura ulaştırma heyecanı yaşarken, okurlar da aldığı kitabı yazarına imzalatabilme sevinci yaşadı. Bu yıl ben de yazarlarına imzalatabildiğim kitaplar edindim. Bunlardan birisi de B. Sadık Albayrak’ın "Düşkıranlar" adlı edebiyat inceleme/eleştiri kitabıydı. İlk baskısı on beş yıl kadar önce yapılan bu kitaba yeni eklenen yazılar var. Eski yazılar ise bir türlü eskimiyor. Keşke eskiselerdi diyeceğimiz yazıları kitap tanıtımı çerçevesinde sunmak istiyorum.

Öncelikle dil ve anlatımın duru, edebi ve coşkulu olması dikkatimi çekti. Düşlerimizi kıranları bütünsel ve bilimsel bir bakışla, eleştirel gözlemle belirleyen yazar, onları, “toplum denizindeki ileriye atılışları kıran dalgakıranlara'' benzetiyor. Yine de ve her şeye karşın her bölümde noktayı koyan, direngen bir coşku ile edebiyat cephesinde yürüme kararlılığı oluyor. Bu kararlılıkla yazar bizi, gerçeğe dayanan bakışla, sıradan gözlemleri soyutlayarak felsefi, sosyolojik, gerçekçi değerlendirmelere ve saptamalara vardırıyor.

Bu kitabı kimler okumalı diyecek olursak; eleştiri yöntemi örnek alınarak eleştiri yazarları okumalı. Edebiyat ve sanat ile uğraşanlar, eserlerinde neleri gözetmeleri gerektiğini belirlemek için okumalı. Gençler ve iyi okur olmak isteyenler de bir eseri derinlemesine anlama yetilerinin gelişmesine katkısı olacağı için okumalıdır.

Yazarın kullandığı dili özellikle özgün tamlamalar ve tanımlar nedeni ile dikkat çekici buluyorum. Kitap boyunca bol bol karşımıza çıkan bu tanımlara birkaç örnek vermek istiyorum:

“Kompartımanlı bilinç'': emperyalizmin böl parçala yönet taktiğinin toplumsal bilince yansımasına verilen isimdir. Olaylar ile olguları birbirinden kopararak kavrayışımızın önüne bariyerler çekmeye yarar kompartımanlı bilinç. Devrimcinin işi de bu tuzağa düşmemek, koparılan bağlantıları bütünsel bakışın ışığında görmek ve göstermektir. Yazar kitap boyunca bu ilkeyle ilerliyor. Buna bir örnek, film eleştirileri bölümünde yer alıyor. “Aşk ilişkisi, süreç, göz ardı edilirken; sürecin bir parçası, sevişme mutlaklaştırılıyor. (…) bütünün birbirinden ayrılmaz öğelerinden işine geleni almak ve mutlaklaştırmak. Sevişmeyi aşktan, bireyi toplumdan, makineyi insandan, anı süreçten kopartmak.'' (s. 177) Kitabın bu bölümünde benzer düşünce ile postmodernizmin değişmez yöntemine eleştiri için yazdığım kopuk şiirim aklıma geliyor:

Kopuk

işte böyle söküyor

anlamını özünden
isim, edimsiz
        kök, bağlamsız kalıyor

          sonuç bir başına, nedensiz.

Nasıl soyuyor bak;

soyutlandıkça

       Görünmüyor insan

             Yara kabuk tutuyor ama

                 Kabuk

kopuk yaradan.

Tanımlara devam edelim.

“Fetişist sanat'': gerçekliği açıklamada, yansıtmada fetişlerden yola çıkarak, gerçeği gizemlileştirmesi.

“Repertuar eleştiri'': Ezber birtakım kavramların kalıplaşmış bir kompozisyonda ardı ardına sıralanmasına deniyor. Bu ekolden bazıları yazar B. Sadık Albayrak’a yönelik eleştiriler yöneltince polemik kısırlığına düşmeden, bütünsel bakış ve soyutlama ile, repertuar eleştiri tipini kavramlaştırıp sistemleştirerek rayına oturtuyor. (s. 142) Böylece “dedikoducu'', “tashihçi'', “despotik'', “bulamaç'' eleştiri yöntemlerini kullanan repertuar eleştirmen tiplerini tanıyoruz.

24-subat-2016-hasan-ali-anmasi.jpg

Kitap okurken önemsediğim, hoşuma giden yerlerin altını çizmeyi seviyorum. Düşkıranlar’da da altını çizdiğim yerlerdeki tamlamalar dikkatimi çekti. Bu çok özgün tamlamalara da birkaç örnek vereyim: “gerçekliğin dönüştürücü darbeleri'', “tekellerin sponsorluğunda evcilleştirilen sanatçı'', “çoksatar yazıcı'', “insanın bütün kazanımlarının çöpe atıldığı çürüntü sistemi'', “tekelci kapitalizmin temsili ''demokrasi’ tiyatrosu'', “tekellerin para kasaları ve memur depoları olarak inşa edilen gökdelenler''.

Kitaptaki bölümlerde burjuva kültürü, sinema eleştirileri, mizah üzerine yazılar ve yol yazıları yer almakta… Sinema eleştirileri bölümünde ansızın aramızdan ayrılmış olan değerli insanımızı; Yavuzer Çetinkaya’yı, onunla ölmeden önce yapılan son röportaj ile daha iyi tanıdım ve yitirişimize bir kez daha üzüldüm. Bu günleri ne kadar net ve doğru bir şekilde o zamanlardan görmüş. Ve o görüşlerin hiçbiri eskimemiş. Hollywood filmlerini boykot eden fikirdaşımız Yavuzer Çetinkaya, “üretmenin, paylaşmanın, doğayı tüketerek değil, doğayı yeniden üreterek yaşamanın insanoğluna da, evrensel dengelere de en yakışan ve uyan doğru olduğunu herkes anlayacak'' diyor.

B. Sadık Albayrak’ın yazıları neden eskimiyor. Bizim Sadık dürtülerle değil, toplumsal bir sorumlulukla yazdığı için…  “Önemli olan ''yorumlayarak’ rıza göstermek değil, anlayarak ''değiştirmektir’.'' dediği için… En önemlisi de doğru bir ideolojik bakış ile sanata edebiyata baktığı için. İşte bu bakış ile bakınca görülen şudur: “Bir zamanların demokrat sinemacıları tekelcilerin sanatkârlığına geçiyorlar.'' “Demokrasi kapitalist devletin bir durumu; tekelleşme sürecinde demokrasi son derece kısa süreli ve geçici bir durum.'' “Çünkü demokrasi kapitalizmden kopmamayı anlatıyor. (…) Demokratlar, devrimci bir dönemde yanlışlıkla sürüklendikleri emekçi saflardan egemen sınıfın hizmetine, asıl saflarına geçiyorlar.'' Ve günümüzdeki dönek sözünün açıklaması da böylece verilmiş oluyor. Bizim Sadık’ın yazıları bu bakışın sağlamlığı nedeni ile de eskimiyor. Tekellerin ortaçağı sürdükçe, Sait Faik’in kitapta da değinilen öyküsünde dediği gibi “yazmazsam ölürüm'' diyeceğiz ve tekellerin ortaçağından çıkana, o hakkında daha hiç yazılıp çizilmemiş olan; birlikte üretmekten doğan güzele erene kadar eskimeyecek olan yazılarımız, Düşkıranlar’a karşı durmaya devam edecek.

duskiranlar-kapak.jpg

*Düşkıranlar, B. Sadık Albayrak, Doğu Kitabevi, Kasım 2015, 301 sayfa

"Tekellerin ortaçağına karşı bir manifesto: Düşkıranlar" haberi, 13 Nisan 2016 tarihinde yazılmıştır. 13 Nisan 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kitap kategorisi altında bulunan Tekellerin ortaçağına karşı bir manifesto: Düşkıranlar haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Tekellerin ortaçağına karşı bir manifesto: Düşkıranlar 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kitap konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 05:03 25 Nı̇san 2024 günlük burç yorumları
  2. 01:30 Mobil operatör abone sayısı şaşırttı: Türkiye nüfusundan fazla!
  3. 01:28 Yeni robot hem hazırlayacak hem de pişirecek
  4. 01:15 Range Rover'ın Yerine Göz Atın! Jeep'in 2 Milyon Satış Barajını Aşan Modeli Artık Türkiye'de!
  5. 00:42 Evlilik Gününüz Hayatınızı Etkileyebilir: Astrolog Günlerin Anlamlarını Açıklıyor!
  6. 00:40 'Bahçeli' Paylaşımı! 'Ben Sana Dost Oldum, Sen Bana Düşman'
  7. 00:35 Kupada gol düellosunu Trabzonspor elde etti!
  8. 00:31 Fatih Terimli Panathinaikos'a, AEK'dan Fark!
  9. 00:25 Yepyeni Tesla Model 3 Performance modeli resmi olarak duyuruldu!
  10. 00:21 ABD üniversitelerindeki Filistin gösterileri, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun endişesini uyandırdı
  11. 00:18 Fenerbahçe Beko'dan; Final Four'a Dev Adım Atıldı!
  12. 00:17 Mehmet Yılmaz değerlendirdi: "Erdoğan’ın MHP’yi itekleme gücü yok!"
  13. 00:14 Batman'da, DEM Parti'nin il binasında arama gerçekleştirildi
  14. 00:03 Özgür Özel'in Steinmeier Görüşmesi Detayları Tek Tek Ortaya Çıktı!
  15. 23:56 Ali Koç'tan Ahmet Ketenci'ye sitem geldi!
  16. 23:44 Estetik Yaptıran Selen Görgüzel Beğeni Yağmuruna Tutuldu!
  17. 23:39 BM, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu
  18. 23:34 Valilik, iki gün boyunca Kuzey Afrika'dan toz taşınacağını bildirdi: Halkı uyardı
  19. 23:26 Koç Ailesi'ne büyük bir darbe geldi: Bir haftada 150 milyon dolarlık bir değer kaybı yaşadılar
  20. 23:19 Yeliz Yeşilmen'den Hadise'ye Tam Destek!
ABC Kitap Haberleri