Testi kırılmadan...

Ali Kaya Soysal 
Biz "Çılgın Türkler" bir konuya hemen "hayır" demeyi, olumsuz yaklaşmayı pek severiz. Hele tahminimiz  tutmuşsa "ben dememiş miydim" demeye de bayılırız, mest oluruz... O nedenle bu gece oynanacak Dinamo Kiev-Beşiktaş maçından saatlerce önce olası bir hüsrandan sonra yazacağım bir konuyu şimdiden kaleme almaya, yani "testi kırılmadan" eleştirimi yapmaya karar verdim....

"Maç oynanmadan nasıl eleştiri yapılır" derseniz, konum 90 dakikanın içiyle değil, dışıyla, daha doğrusu önüyle ilgili de ondan. Bu sezon Avrupa'da ülkeyi temsil eden takımlarımızın "domestic" lig maçlarının planlaması tek kelimeyle "rezalet", federasyon bu konuda başından beri hatalar zincirini sürdürmekte ısrar ediyor, başvuruları reddediyor, düzeltilmesi için yapılan uyarılara kulak asmıyor. Bu yanlışlardan en çok etkilenen de Şampiyonlar Ligi gibi zor bir turnuvada oynamasından dolayı Beşiktaş'tır.

***

Grupta şimdiye kadar oynanan 5 maçın 4'ünde öncesi ve sonrasıyla yapılan maç planlamalarında Türkiye Futbol Federasyonu, Beşiktaş'a adeta "ben senin elenmeni istiyorum kardeşim, ülke puanıda umurumda değil" diye sesleniyor. Son örnek bu gece oynanacak 6. maç öncesi yine sergilendi, buyurun beraber irdeleyelim:

Siyah-beyazlılar Şampiyonlar Liginde "tamam mı devam mı" maçına çıkacak Salı gecesi. Üstelik deplasmanda, - 15 derece, kar altındaki Kiev Olimpiyat Stadında. Ligde ise bir önceki maçını, üstelik bir derbiyi Cumartesi akşamı oynuyor. Pazar günü, maçtan kalan darbelilerin tedavisi, masaj, regeneration (yenilenme) antrenmanı derken, ertesi gün yolculuk, akşam maçın oynanacağı sahada hafif bir çalışma, 72. saat zorluk derecesi yüksek bir maç, yarın (Çarşamba) dönüş , bitmedi, bir skandal daha, Cumartesi Bursa maçı... E pes  yani..

***
Serzenişlerinde Şenol Hoca'ya katılıyorum. F.Bahçe maçı Cuma akşamı oynanmalıydı. Ayrıca, Perşembe günü oynanacak Feyenoord deplasmanı düşünüldüğünde sarı-lacivertlilerin de işine gelirdi. Gruptaki Benfica ve Napoli maçlarını Cuma günü, üstelik gündüz kuşağında oynadılar. D.Kiev, Cumartesi oynadı ama evsahibi ve iddiasız. Şimdi kimse "hafta içi kupa maçları vardı, o yüzden Cuma erken olurdu" demesin. Tüm Avrupa, kupa maçlarıyla geçirdi hafta içini. Kaldı ki büyükler için zaten angarya olan Ziraat Türkiye Kupası maçlarına takımlar B takımlarıyla çıkıyorlar. Bu mazeret olamaz.

***

Ayrıca , havalar soğudu, seyirci zaten azaldı, F.Bahçe-Beşiktaş maçı Cumartesi gündüz oynanamaz mıydı? Ya da genel olarak gündüz maçları niye oynanmaz? Yanıtı belli; yayıncı kuruluşun "prime-time" reklam geliri hedefi!  Yeri gelmişken soruyorum, Lig Tv izleyicilerine, kendim dahil, bir maçın ilk 45 dakikası bittiğinde reklamları mı izliyorsunuz büyük bir merakla, yoksa bir mekandaysanız birbirinizle sohbete mi başlıyorsunuz veya başka bir kanala mı geçiyorsunız bir iki yorum dinlemek için? Yanıtı belli... Şimdi de Digitürk'ün Katarlı yeni patronlarına soruyorum; siz zaten lig tv faturalarından "fahiş" kazançlar elde ediyorsunuz, bu reklam geliri hırsı neyin nesidir, acaba RTÜK reklam başına aldığı "yüzdeler yüzünden mi" sizi zorluyor? Bir açıklama yapabilir misiniz lütfen. Bu konuda ileriki haftalarda daha detaylı yazacağım ve onlarca sorum olacak kuruma.

***

Gelelim önümüzdeki hafta sonuna; Kiev'den dönen Beşiktaş, 3 gün sonra Cumartesi günü Bursa maçına çıkacak. Geçen hafta Pazar günü oynayan, Avrupa  serüveni olmayan Galatasaray, üstelik kendi sahasında yine Pazar oynarken.! Herşey bir tarafa bu durumun mantıklı bir açıklaması var mı? Elinizi vicdanınıza koyup söyleyin lütfen. G.Saray demişken iyi hatırlayın, 16 yıl önce sarı-kırmızılar UEFA kupasında turları geçerken önlü arkalı maçları erteleniyordu. Beşiktaş'ın böyle bir  talepi yok, bir güne, birkaç saate bile razı...

***

Maça değinmek gerekirse biraz, zor bir 90 dakika olacağı kesin. Yukarıdaki aleyhte faktörlerin dışında, aşırı soğuk ve karlı zemin ciddi handikaplar. Şampiyonlar Ligi'ne devam edebilmek için 2 olasılık var. Kiev'de alınacak bir galibiyet veya beraberlik halinde Benfica'nın Napoli'yi yenmesi. Eğer bunlar gerçekleşmez ise federasyon "kına yakar" herhalde.

Bir kelamım da Hoca'ya, F.Bahçe maçında Kerim'in ilk onbirde başlaması, Olcay'ın tüm formsuzluğuna rağmen oyuna girmesi alınan beraberlikle karambole gelmiş olabilir. Ama bu iklim ve saha şartlarında Cenk, Aboubakar, Gökhan İnler ve Beck gibi fizik gücü kuvvetli oyuncularla maça başlanması gerekir. Aman ha hoca, Olcay ve Kerim'i aklından bile geçirme...
 
Umarım yarın sabah Kiev ayazından "sıcak" bir yazıyla uyanırız...