Toplumun geleceğini karartmak için ben de varım. Ve “Evet'' diyorum

Toplumun geleceğini karartmak için ben de varım. Ve “Evet'' diyorum

Toplumun geleceğini karartmak için ben de va... Sami GÜNALEy Vatandaş,Senin ve toplumun geleceğini karartmak için ben de varım. Ve “Evet'' diyorum.Hepimiz, toplumun iyiliği için neyin en iyi olacağını en iyi bilen değil miyiz? E hepimiz de birer anayasa hukuku profesörüyüz....

Sami GÜNAL

Ey Vatandaş,

Senin ve toplumun geleceğini karartmak için ben de varım. Ve “Evet'' diyorum.

Hepimiz, toplumun iyiliği için neyin en iyi olacağını en iyi bilen değil miyiz? E hepimiz de birer anayasa hukuku profesörüyüz. Şimdiye kadar tüm yetkiler ve sayısal çoğunluk da elimizde olmadığı için toplumun iyiliğine bir şey yapamamıştık. İşimiz kaldı tek adamlığa. Bak o zaman toplum nasıl fişek gibi fırlayacak.

Biran için şöyle düşünelim mi? Parlamenter sistem de neydi ki, işin hakikati yine tek adamlık söz konusuydu, anlık olmuyordu da direktifle tek adamın dediği oylama gün kaybıyla oluyordu. 550 milletvekilini neden hazineye yük etmeye devam edelim, kalksın ortada desek o da değil sayı 600’e çıkartıldı.  

Aklı olanlar susmuş ağzı olanlar yine konuşuyor. Genel itibariyle parlamenter sistemdi, başkanlık-başkancılık sistemiydi, neydi ne değildi bu gibi heves alanında at koşturabilmek için kişide azcık hukuk nosyonunun olması gerek şarttır. Amma, tek adamlığın nereye varacağını, neye mal olacağını bilebilmek için anayasa profesörü olmaya gerek yok. Her söyledikleri demokratik öz itibariyle makbuldür. Tek adamcılığın reddini temellendirmek için de yazıyı tarihsel, sosyo psikolojik irdelemelerle doldurmaya da ihtiyaç yok.

Bu ciddi irdelemeleri başka bir yazı kapsamına bırakarak bize iyilik yapmak isteyenlere dönelim.

“Sıradan bir iyilik'' yapmak için çok da üstün zekâlı olmaya gerek yoktur. İnsanın aklında zorunun olmaması yeterlidir. Tabii, iyiliğin temel taşının da vicdan olduğunu unutmayalım.

Pozitif manada toplumsal dinamikleri harekete geçirecek tutum ve davranışlar ise zekâ ister. Çevirelim bunu, iyi hareketler zekâ ister. Bir daha çevirelim, estetik ve sanat, yaratıcı zekâ ister.

Estetik ve sanat akla tabidir. Zekâ olmadan sanat olmaz. Toplumun bazı kesimindeki insanlar sanatsal ve estetik zekâdan doğal olarak yoksun olurlar. Demografik yapı çan eğrisi çizer, bunda garipsenecek bir durum yok. Zaten yaratıcı zekâ işine akılları ermediği için aklın ürünü olan yaratımlara karşı gelirler. Olmadı güzel dinimizi de çarpıtarak Allah’a şirk koşulduğunu dahi ileri sürerler. Neyse ki bilim ve sanattan anlayan değerli ilahiyatçılarımız da var; toplumu aydınlatmak için gereken cevabı veriyorlar. 

Popüler doyumsuzluğun değirmenine su taşıyan figürlerden olan bir top adamı ve onun şürekâsı henüz belirlenmemiş meçhul bir müstakbel başkanın adamları olarak “başkancı'' halkoylaması için videolar çekmişler. Birbirlerine pas atıyorlarmış ki güya propagandik taktiklerle toplumun “her daim ucuz olan basitlikleri ve zekâ istemeyen oyunları'' kolay algılayan/satın alan kesimlerini etkileyecekler sözde.

Bu sözde zekâ görüntüsü onların değil, taklitten ibarettir.

Olay şu:

Bundan iki üç sene öncesini hemen anımsayacaksınız. Yaz mevsimiydi. Hem mevsim şartlarına hem de duruma uygun bir espri geliştirildi dünya ünlüleri tarafından. Gerçekten zekâ ürünü harika bir yaratıcılıktı ve dünyayı etkisi altına almıştı. Yani özgündü ve başarıya ulaşmıştı.

Her şey, bir kova buzlu suyla ALS hastalığına meydan okuma şeklinde başlamıştı.

Neydi bu ALS?

Literatüre göz atmak şartıyla cevaplamadan önce rahatsızlığı görünür ve anlaşılır kılmak için hemen, tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşayan ünlü İngiliz fizikçi Stephan Hawking’i anımsayalım.

Hastalık, kasların yeterli derecede beslenememesi nedeniyle kas erimesi şeklinde baş gösteriyor. ALS hastalığı bir sinir sistemi rahatsızlığı, kasları felç ediyor ve kişiyi yatalak yapıyor.

Bir kova buzlu su dökülmesinin sebebine gelince:

Mevsime ve duruma uygun espri geliştirildi demiştik. Şok soğukla birlikte kişi bir anlık kısmı felç yaşamış gibi oluyor. Haliyle bir kova buzlu suyu başından aşağı boca edenler ALS hastaları ile bir anlık da olsa empati yapmış, onları anlamış oluyorlar.

Bu tür çarpıcılıklar herhangi bir soruna karşı “farkındalık'' oluşturmak için çok etkili ve kısa yol olarak görülür. Sosyal sorumluluk gönüllülüğü de diyebiliriz. Nitekim sosyal medya başından aşağı kova dolusu buz ya da soğuk su döken ünlülerin istilasına uğradı. Amaç hâsıl oldu.

Bir kova buzu içeren meydan okumaya göre teklifi alan kişi 24 saat içinde başından aşağı ya bir kova buz döküyor ya da Amerikan ALS derneğine bir miktar bağışta bulunuyorken, ünlüler hem maddi yardımda bulundular hem de bir kova buzu başlarından aşağı döktüler.

Basından öğrendiğimiz kadarıyla yalnızca 30 günlük bir sürede 100 milyon dolardan fazla para toplanmasını sağlayan kampanyadan elde edilen bu gelirin bir bölümü ALS hastalığı konusunda yürütülen çeşitli araştırmaları finanse etmek için kullanılmış.  Buna bağlı olarak yapılan araştırmada hastalıkla bağlantısı olan bir gen tespit edilmiş ve böylece tedavi yönteminin bulunmasına bir adım daha yaklaşılmış.

Ne diyorlardı?

“Ey falan ünlü arkadaşım, sana meydan okuyorum ve bu buz kovasını başımdan aşağı döküyorum…''

O falan arkadaş da ey bana meydan okuyan filan arkadaşım, restini gördüm ve ben de fiştan arkadaşıma aynı şekilde meydan okuyarak başıma buz kovasını geçiriyorum…

Bu meydan okumalar, zincirleme yol aldı gitti. Tabii bu arada bizdeki az medya maymununa az fırsat çıkmadı değil. Bu kampanyaya kimler katılmadı ki? Microsoft şirketinin kurucularından Bill Gates’den, Facebook CEO'su Mark Zuckerberg'ten, ünlü oyuncular Hillary Swank ve Mickey Rourke'a kadar pek çok kişi bu akımın öncüsü oldu. E bu kadar popüler bir hareketin içine şöhret erimesi içinde olan bizim kimi medya maymunlarının da dalması kaçınılmazdı, olacak o kadar.

Görüleceği ve anlaşılacağı üzere bu “Ben ''Evet’ diyorum, sen ne diyorsun ahbabım!'' milli ve orijinal değil. Yaratıcılıktan uzak ve yoksun. Kendi aklımızın ürünü değildir. Kökü ve patenti dışarıdadır.

Özgün bir savunma bile gerçekleştiremedikten sonra senin doğru dediğinin doğruluğuna nasıl inanacağım?

Topluma karşı yapacağınız, yaptığınız iyilik siz de kalsın.

Kimi tökezleyen top sektirsin kimi detone söz döktürsün.

"Toplumun geleceğini karartmak için ben de varım. Ve “Evet'' diyorum" haberi, 26 Ocak 2017 tarihinde yazılmıştır. 26 Ocak 2017 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Toplumun geleceğini karartmak için ben de varım. Ve “Evet'' diyorum haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Toplumun geleceğini karartmak için ben de varım. Ve “Evet'' diyorum 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 20 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 01:57 IFacebook ve MSN'de bulunan nostaljik bir özellik Instagram'a geliyor!
  2. 01:51 Google haritalar, elektrikli araç sahiplerine güzel haber: Sürücüleri sevindirecek özellik geliyor
  3. 01:47 Jeep'in TOFAŞ hamlesi Türkleri heyecanlandırdı: Düşük fiyatlara hazır olun!
  4. 01:42 Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye bir kredi daha geldi
  5. 01:40 CHP'li Durmaz'dan Tokat açıklaması: Tokat’taki HES’ler fay hattı üzerinde
  6. 01:33 Mobil tabanlı birinci şahıs nişancı oyunu artık bilgisayarlara geliyor!
  7. 01:22 AK Parti'de ıstakozun ardından Rolex krizi gündemde
  8. 01:22 Hamas ve İslami Cihad, Filistinlilere İsrail askerlerine karşı mücadele çağrısı yaptı
  9. 01:22 Zeybekci'den İsrail açıklaması: "Bebek katliamını kınıyoruz ama ticaret anlaşmamız var"
  10. 01:16 CHP'li Durmaz açıkladı: Tokat’taki HES’ler fay hattı üzerinde
  11. 01:14 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan enflasyon açıklaması geldi
  12. 01:11 Sayılar hayatınızı mahvedebilir!
  13. 01:09 Elazığ'da kan dondurucu olay! Okul müdürü 9 kız öğrenciyi taciz etti
  14. 01:07 Tokat depreminin ardından gözler oraya çevrilmişti: Büyük bir deprem olacak mı?
  15. 01:05 Colorado’da yeni yasa: Beynimizin yeni haklara ihtiyacı var
  16. 01:04 ‘Ben köy sevmem’ diyenler bile buraya hayran kalıyor: Giden yerleşme planı yapıyor!
  17. 01:00 Trabzonspor'un yeni orta sahası, İskoçya'da bulundu! Kulüp, İngiliz orta saha oyuncusuna adım attı
  18. 00:56 Tasarrufu kim yapacak? Bakan Şimşek açıkladı
  19. 00:49 Fed'in belirttiğine göre, enflasyon finansal istikrar açısından en büyük risk olarak algılanıyor
  20. 00:43 Fenerbahçe'nin Avrupa'dan kazandığı gelir açıklandı
ABC Kritik Haberleri