Yaşam savunucuları zeytinlikleri savundu: Meşru olmayan bu yasayı kabul etmeyeceğiz!

ABC Haber Merkezi

“Zeytin Yaşamdır, Yaşamı Savunacağız'' diyen doğa ve yaşam savunucuları, tepkiler üzerine komisyona geri çekilen zeytinlik yasasını protesto etti. İstanbul Kadıköy'deki Süreya Operası önünde toplanan eylemciler, yasanın oluşturacağı rant ve doğa talanına tepki gösterdi.

Okunan basın açıklamasında, “Yaşama, kültüre, tarihe ve bu ülkeye karşı işlenmiş en büyük suçun, en büyük vicdansızlığın eşiğindesiniz. Meşru olmayan yasalar, doğa ve kültür, tarih ve insanlığın kaderi üzerindeki tüm yetkileri bir kaç devlet yetkilisinin iki dudağı arasına veren bu kanunlar kabul edimeyeccek, kabul etmeyeceğiz!'' denildi.

Eylemde okunan basın açıklaması şu şekilde:

Çıkardığınız her yasa yeni suçlular yaratıyor, onayladığınız her kanun yeni suçlular doğuruyor Savaşlarınızdan ve silahlarınızdan, zenginlerinizden ve yalanlarınıdan, talanlarınızdan ve korkularınızdan biz usandık, siz usanmadınız. Taş ocaklarıyla dağları, mermer ocaklarıyla ormanları, kömür madenleriyle zeytinlikleri, santrallerle ovaları, vadileri yok ettiniz, usanmadınız.

Şimdi de zeytine göz diktiniz. Şimdi de denizlere, kıyılara, koylara, meralara göz diktiniz...

Bu ülkenin, Anadolu'nun binlerce yıllık tarihine, kültürüne, doğasına göz diktiniz. Zeytinin, kıyıların, meraların kaderi iki dudağınız arasında olsun diye yeni bir yasa getirdiniz.Adına Üretim Reformu Yasası dediniz.

Sizden önce var olan, siz gittikten sonra da var olacak binlerce yıllık ağaçları, milyonlarca yıllık denizleri, kıyıları, meraları, uçsuz bucaksız çayırları, dev ormanları, sanayiye, büyüme hırsına, açgözlülüğe kurban etmeye çalışıyorsunuz. Yaşama, kültüre, tarihe ve bu ülkeye karşı işlenmiş en büyük suçun, en büyük vicdansızlığın eşiğindesiniz.

Dağılmanın eşiğine gelmiş beton ekonomisine bir kaç yıl daha kazandırmak için, kıyıda beklemeye mahkum makine, kamyon, iş makinesi filolarına yer açmak için, kentlerin içindeki endüstri bölgelerinin arsalarına el koymak için, yeniden betonla, yeniden inşaatla geliyorsunuz. Bu köhne ve çürümüş, bu üzerimize bir karabasan gibi çökmüş OHAL düzeninde bir gecede binlerce ağacı, kilometrelerce kıyıyı ve merayı yoketmeye hazırlanıyorsunuz.

Başaramayacaksınız!

Ne Zeytin teslim olacak, ne Deniz, ne Meralar teslim olacak ne Ormanlar. Ne yoksulluğa sürüklenen çiftçiler teslim olacak ne yaşamı savunanlar.

Meşru olmayan yasalar, doğa ve kültür, tarih ve insanlığın kaderi üzerindeki tüm yetkileri bir kaç devlet yetkilisinin iki dudağı arasına veren bu kanunlar kabul edimeyeccek, kabul etmeyeceğiz!

Zeytin için, kıyılar için, ormanlar için, meralar için Yaşamı Savunaya devam edeceğiz...