ABC Kritik | Çağlar Ezikoğlu | Krizle geldiler ama krizle gitmeyecekler

ABC Kritik | Çağlar Ezikoğlu | Krizle geldiler ama krizle gitmeyecekler

ABC Kritik | Çağlar Ezikoğlu | Krizle geldil... Çağlar Ezikoğlu yazdı...

2002 yılında Türkiye’nin girmiş olduğu derin ekonomik krizin neticelerinden birisi olarak doğmuştu AKP. Bu ülkenin birçok siyaset bilimcisi, uzmanı veya akademisyeni tarafından da Kasım 2002 seçim sonuçlarının analizi, ekonomik krizden mevcut düzen partilerini sorumlu tutan seçmenin alternatif arayışlarına verilen cevap olarak yorumlanmıştı. 16 yıl sonra ise yine özellikle benzer entelektüel camiada tek bir ses hakim; ‘Krizle gelen krizle gider’. 16 yıl boyunca AKP iktidarının siyasal hayatta kalma macerasını neredeyse hiçbir şekilde doğru analiz etmeyi beceremeyen bu camianın fertleri, bahse konu kriz metaforu ile her zaman olduğu gibi büyük bir yanılgının içine girmiş durumdalar.

Bu satırların yazarı olarak koşulları her geçen gün daha da ağırlaşan ekonomik krizin AKP iktidarını sallamasını bir kenara bırak; tam tersine krizin AKP iktidarının koltuğunu çok daha sağlamlaştırdığını düşünmekteyim. Bu argümanı doğrulayabilecek en basit veriler de özellikle 2014 ve sonrasında yapılan referandum veya seçim sonuçlarının analizinden kaynaklanmaktadır.

Yüzükler konusundaki ihtisaslığı ile tanınan Hazine ve Maliye Bakanı geçtiğimiz günlerde Yeni Ekonomik Planı kamuoyuna tanıttı. Bu tanıtım esnasında da Türkiye Ekonomisinin özellikle Gezi Parkı protestoları sürecinden bu yana dış kaynaklı saldırılara uğramasından yakındığını belirtti. Aslında bu yakınma, ekonominin 2013 yılından sonra ‘İnşaat Ya Resulallah’ anlayışının iflası ile yavaş yavaş kriz sarmalına girişinin bir göstergesi. 2013 yılındaki verilerden bir örnekle devam edelim. 

Mayıs 2013'te, yabancı yatırımcılar Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere borç vermekte isteksiz davrandılar ve Türk lirası bunun bir sonucu olarak değer kaybının dörtte birini kaybetmişti. Dünyadaki en büyük cari açıklardan birine sahip olan Türkiye - 2013 yılında GSYİH'nın% 7,9'u - özellikle kırılgan durumdaydı. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Güney Afrika'nın cari açığı GSYİH'nın% 5,3'ünü, Brezilya'nın GSYİH'nın% 3,6'sini, Endonezya'nın GSYİH'nın% 3,3'ünü ve Hindistan'ın GSYİH'nın% 2,6'sını oluşturmaktaydı. Ancak bu kötüleşen ekonomik tablo aslında AKP hükümetinin desteğini arttırdı. O dönem yapılan anketler, birçok alt gelirli Türk vatandaşının, Erdoğan'ın liderliği altında yaşam standartlarında iyileşme gördüklerini, bu gruptaki popülerliğinin önemli bir noktada olduğunu gösteriyordu. Küresel ekonomik krizden sonra hızlı bir toparlanma sayesinde, Türkiye'deki yaşam standartları 2008'den beri genel olarak iyileşirken, yoksul Türk vatandaşlarının 20'si yaşam standartlarından daha fazla memnun kalmaktaydı. 2008 yılında yoksulluk sınırının altında olan Türklerin %28’i yaşam standartlarından memnun iken, 2014 yılında bu rakam %48’e çıkacaktı.

Peki bu rakamlar 2014 yerel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine nasıl yansımıştı? 2014’de yapılan her iki seçim öncesinde de meydanlarda Gezi üzerinden bir kutuplaştırma siyaseti yürüten AKP ve lideri Erdoğan, aynı zamanda ekonomik verilerin kötüleşmesinin arkasında da Gezi üzerinden dış güçleri hedef göstermeye başlamıştı. Böylesi bir hedef gösterme ile birlikte alt gelirli seçmen tabakasını ideolojik açıdan konsolide edebilmek oldukça kolay olacaktı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde yapılan bir sandık çıkış anketinden elde edilen veriler1, AKP'ye olan destek ile ekonomik gelir arasındaki negatif korelasyonu göstermektedir. En düşük gelir grubundakiler (2014 yılında ayda 700 Türk Lirası kazananlar) içerisinde %42’lik bir kitle AKP’ye oy verirken, ana muhalefet partisi konumundaki CHP’nin oy oranı sadece %18’de kalmıştı. Öte yandan, en yüksek gelire sahip olanların% 40'ı (ayda 3.000 Türk Lirası kazananlar) CHP'ye oy vermiş ve bu kitle içerisinde AKP'ye destek % 30'da kalmıştı. Kısacası, muhafazakar AKP, alt gelir seçmenlerin desteğine dayanmışken, sosyal demokrat CHP, orta sınıf seçmenlerin desteğini almıştı. Öte yandan, Türkiye'deki en düşük gelir grubunun AKP’ye aidiyet duyan mensupları Beyaz Türklerin temsilcisi olarak gördükleri CHP’ye karşı bir zaferi düşmana karşı bir zafermiş gibi addediyorlardı. İşte böylesi bir kutuplaşmayı ortaya çıkaran en önemli etmenlerden birisi de ekonomik koşulların kötüleşmeye başlamasıydı.

2015 yılının Haziran ayında tek başına iktidar olma konumunu kaybeden AKP iktidarının bu mağlubiyetinin temelinde de özellikle Kürt bölgesinde HDP’nin yükselişi ve %10 barajını geçmesi yatıyordu. Seçim sonrasında kurulamayan koalisyon ve Güneydoğu başta olmak üzere ülke geneline yayılan çatışma hali, AKP’nin korku politikaları güderek Kasım 2015 erken seçimlerinde yeniden iktidarı ele geçirmesini sağlamıştı. Fakat bu süreçte ekonomik verilerin çok daha kötüye gittiğini ifade etmek yanlış olmayacaktı. Türk lirası karşısında dolar her geçen gün daha fazla değer kazanmaya devam ederken, enflasyon rakamlarının her geçen ay artmasıyla yeniden çift haneli enflasyon rakamları ülke ekonomisinin merkezine oturacaktı. Ekonomik krizin adeta yokuş aşağı hızlanan bir ivme ile hareket etmesinin, vatandaştaki hissedilirliliği ise çok daha farklıydı.

Erdoğan, ekonomik krizin tek sorumlusu olarak dış güçler veya Batılı ülkelerin Türkiye’yi tahakküm altına alma çabası olarak göstermeye devam ediyorken, bir yandan böylesi bir hedef göstermenin aynı zamanda kendisine destek veren kitleleri konsolide etme noktasındaki yüksek başarının farkındaydı. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ile artan milliyetçiliği AKP bünyesinde eritip yeni bir İslamcı-milliyetçi ortaklığı ile gücünü korumaya devam eden Erdoğan, aynı zamanda yükselen milliyetçiliği de ekonomik krizi fırsata çevirme noktasında kullanacaktı. Artık meydanlar Erdoğan’ın ‘ekonominin girdiği bu durumun tek sebebi dış güçlerdir ve bu güçlere karşı sizin tek mücadele aracınız bize vereceğiniz oylardır’ propagandasına esir düşmüştü. Ve bunun meyvelerini de aynı 2014’deki gibi 2018 seçimlerinde de alacaktı AKP iktidarı. 

IPSOS’un 2018 seçimlerinden sonra yaptırmış olduğu sandık sonrası analizlere göre2; ekonomik krizi en derinden hisseden işsizlerin %49’u Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’a oy verirken yine Meclis seçimlerinde AKP+MHP ittifakının işsizlerden aldığı oy %47’ye yaklaşıyor. Eğitim durumu açısından ise yine benzer bir tablo karşımızda. İlkokul mezunlarının tercihinde Erdoğan diğer adaylara nazaran açık ara önde iken, yükseköğretim mezunları nezdinde İnce’nin %50 ile seçimi ilk turda kazandığını söylemek de yanlış olmayacaktır. Bu açıdan bakıldığında MHP ve AKP arasında oy geçişkenliğine sahip kitle olarak nitelendirdiğim seçmen tabanının da alt-gelirli, işsiz veya eğitim düzeyi düşük bir kitleden ibaret olduğunu düşünürsek Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde %52’lik bir oy oranına ulaşması çok da sürpriz olmasa gerek.

Bütün bu veriler ışığında, 2013’den bu yana şiddetini arttıran ekonomik krizin her aşamasının AKP açısından bir fırsat olarak değerlendirildiği aşikar. Türk lirasının yabancı paralar karşısında kaybettiği her değer, ithal mallara bağımlı Türk ekonomisine darbe üstüne darbe vuruyorken, yaptığı tek açıklama ile doları bir günde onlarca kuruş arttıran Erdoğan ve kurmay ekibi bu açıklamalarla neyi amaçlıyor? Daha açık bir şekilde soralım; dolar kurunun yükselmesi ile elindeki en önemli iç politika malzemesi olan ‘dış güçler bizi hedef alıyor’ söylemini kaybetmek ister mi Erdoğan? 

Sorunun cevabı aslında ekonomik krizin AKP iktidarı açısından nasıl bir can simidi haline dönüştüğünün de bir göstergesi. Dolayısıyla siyasi iktidarın özellikle iç siyasetteki propaganda malzemelerini kaybetmemek adına ekonomik krizi sürdürülebilir bir seviyede tutarak krizin devamından yana olduğu karşı konulamaz bir gerçeklik haline dönüşmüştür.

"ABC Kritik | Çağlar Ezikoğlu | Krizle geldiler ama krizle gitmeyecekler " haberi, 04 Ekim 2018 tarihinde yazılmıştır. 04 Ekim 2018 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan ABC Kritik | Çağlar Ezikoğlu | Krizle geldiler ama krizle gitmeyecekler haberi 2018 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. ABC Kritik | Çağlar Ezikoğlu | Krizle geldiler ama krizle gitmeyecekler 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 28 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 22:33 Kazakistan, Doğal Felaketin Pençesinde: Binlerce Kişi Tahliye Edildi!
  2. 22:10 Akşener: “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur"
  3. 22:04 Banyonuzdaki Lekeler İçin Aspirinle Kolay Çözüm!
  4. 21:47 İmamoğlu seçime katılımın önemini vurguladı: "Oy kullanacaksınız, oyun bozacaksınız"
  5. 21:40 Yatırımcıların dikkatine: Dolar kurunda tehlike çanları çalıyor!
  6. 21:34 Akşener'den "Oyları bölmeyelim" açıklamalarına tepki geldi
  7. 21:22 Türkiye'nin Uzay Yolculuğu: Türksat 6A Tamamlanma Aşamasında!
  8. 21:21 Erdoğan'dan kendi adayına şaşırtıcı sözler: Boya bak boya!
  9. 21:20 Meral Akşener'in İmamoğlu ve Yavaş'a Sert Eleştirileri: "Hain ve Zorba!"
  10. 21:19 Erdoğan: "Millî iradenin tecelli aracı olan sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir"
  11. 21:19 Sağlıklı Yaşamın Anahtarı: Doğal Detoks ve Beslenme Bilgileri
  12. 21:11 Bakan Işıkhan, emekli aylıklarıyla ilgili yeni bir değerlendirme yapılacağını açıkladı
  13. 21:11 Lübnan, İsrail saldırılarını BM'ye resmen şikayet edecek
  14. 21:10 Cevdet Yılmaz: "İkinci bir 5 yıla daha İstanbul'un tahammülü yok"
  15. 21:10 Fenerbahçe Beko, ALBA Berlin'i Ağırlıyor: Rövanş Heyecanı Başlıyor!
  16. 21:09 Bakan Işıkhan'dan emeklilere müjde: Temmuz ayında yeniden değerlendireceğiz!
  17. 21:07 FTX'in kurucusu 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı!
  18. 21:07 200'den Fazla Şubesi Olan Dev Bakliyat ve Kuruyemiş Firması İflas Etti!
  19. 21:05 Gelir İdaresi, Vergi Beyannameleri ve Elektronik Defter İşlemlerinin Süresini Uzattı
  20. 21:00 Gazze hükümeti: "İsrail, Şifa Hastanesi'nde 200 Filistinliyi infaz etti"
ABC Kritik Haberleri