ABD’de Cemaat’in tanıtımını AKP’nin lobi şirketleri yaptı

ABC Gazetesi Washington Temsilcisi Yılmaz Polat ile Birgün Gazetesi'nden Ömür Şahin Keyif, Fethullah Gülen'in ABD'den iadesinin talebi, Cemaat'in ABD'deki faaliyet alanı ve Erdoğan-AKP iktidarının Cemaat üzerinden ABD'deki faaliyetleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdi. Washington Temsilcimiz Polat'la yapılan söyleşinin tamamını okurlarımızla paylaşıyoruz:

Cemaat’in darbe girişimi sonrası ABD ve Gülen ilişkisi gündemin en sıcak konularından. 35 senedir Washington’da gazetecilik yapan Yılmaz Polat, yakından takip ettiği bu ilişkiyi hem kitaplarında hem de haberlerinde Türkiye kamuoyuna anlatan isimlerden biri.

Polat’ın yeni kitabı ''Lobiler ve Ajanlar’, geçen mayısta Siyah Beyaz’dan çıktı. AKP’nin de içinde olduğu Türk hükümetlerinin ve Cemaat’in ABD’deki tanıtım faaliyetlerine ışık tutuyor, hükümet ve Cemaat’in iç içe geçmiş ilişkilerine yer veriyor. Cemaat’in 2000’ler sonrası için, “ABD’de bu kadar hızlı örgütlenen yerli-yabancı başka bir cemaat yoktu'' diyor. Hükümet’in ABD’de Türkiye’nin çıkarlarını savunması için tuttuğu lobi şirketlerinin Cemaat tarafından da kullanıldığını ileri sürüyor.

» Bu sorunun yanıtını ABD’li yetkili ya da analistlerden almak şu sıralar zor: Sizce, ABD Gülen’e 1999’dan beri neden kucak açıyor?

Gülen’in ABD tarafından korunduğuna ilişkin en ufak bir kuşku yok. Green Card (yeşil kart) alırken kefilleri ve ABD’de kendisine sahip çıkan isimlere bakıldığında gücü anlaşılıyor. Ancak Erdoğan başkanlığındaki AKP’nin verdiği destek Gülen’in ABD’deki gücüne güç kattı. Bizzat Erdoğan’ın kendisi ABD’nin kucak açması için referans oldu. Nedeni çok açık. Gülen’in ABD’de korunduğuna ilişkin size çok önemli bir belge sunacağım. Bunu geçen yıl, ''ABD’nin Özel Din Görevlisi’ (Milenyum yayınları) kitabımda da yayımladım. İstanbul Başkonsolosluğu, Gülen’le görüşmek için ABD’ye gidecek bir Türk yolcuya vize verdi. Vizede şöyle bir not vardı: “VISITING FETHULLAH GULEN PENNYSLVANIA'' diye. (Pennyslvania’da Fethullah Gülen’i ziyaret ediyor)

Bu sorunun cevabını da hiçbir zaman alamadım.

» ABD’yle ilişkisinin anti-komünizm üzerinden şekillendiği bildiğimiz Gülen, ABD’de tutunmaya nasıl devam etti? Siz kitapta lobiler üzerinden ciddi bir tanıtım yaptıklarını söylüyorsunuz?

Gülen’i koruyanlar arasında CIA üst düzey yöneticiler, büyükelçiler, akademisyenler, din adamları var. Ama sadece ABD’li değil, önemli AKP’li isimler de var.

Erdoğan’in talimatıyla Bülent Arınç’ın Ahmet Davutoğlu’nun Pensilvanya ziyaretleri ortaya çıktı. AKP hükümet dönemlerinde kiralanan milyonlarca dolarlık lobi şirketleri Gülen Cemaati’ne de hizmet verdi.

» Bugüne kadar Gülen'in ABD'de tanıtımı AKP’nin kiraladığı lobi şirketleri üzerinden mi yapıldı?

Geçen yıl çıkan ''ABD’nin Özel Din Görevlisi’ kitabımda da Cemaat’in ABD’de örgütlenmesinde anlattım. Gülen büyük oranda AKP’nin de desteğiyle ABD’de bir imparatorluk kurdu. Cemaat üyeleri FBI kurslarına katılıp ödüller aldı, Gülen kuruluşları Demokrat ve Cumhuriyetçi Parti adına, seçim kampanyalarına milyonlarca dolar bağışta bulundu.

»Türkiye’de basılan Yüksel- Karkın Hukuk Bürosu’nun ortağı 'DLA Piper Hukuk firmasının AKP’nin lobi şirketi olduğunu ifade ediyorsunuz kitapta. İlişkileri hâlâ devam ediyor mu?

''FETÖ’ terör örgütüne yardım ve yataklık' gerekçesiyle İstanbul'da basılan Yüksel- Karkın Hukuk Bürosu’nun DLA Piper’la ilişkisini devam ettiğini düşünüyorum.

Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde kiralanan ve Washington’da en etkili lobi şirketlerinden biri olan DLA Piper, 2010’da İstanbul’da bir ofis açmaya karar verdi. Ortak olarak ''Yüksel Karkın Küçük’ avukatlık firmasıyla anlaştı. Firma 2007’de AKP'nin lobi hayatına girdi. Türk Hükümetinin DLA’ya bir yıllığına masraf hariç bir milyon 200 bin dolar ödediği görülüyor. Şirketin en önemli siyasi güçlerinden biri ise ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Marc Grossman.

» Gülen’in iadesi meselesi Ankara-Washington arasını ne kadar açabilir?

Erdoğan’la Obama yönetimi arasında uzun süredir Suriye (IŞİD) politikasından kaynaklanan bir soğukluk var. Obama yönetiminin IŞİD’le mücadelede Erdoğan’a güvenmediği sır değil. ABD’nin PYD ve YPG politikaları nedeniyle Ankara’yla arasında sıkıntılar var. Gülen’in iadesi konusunda Başkan Obama siyasi olarak bir şey yapamayacağını Erdoğan’a açıkça söyledi. Adres olarak hukuk sürecini gösterdi. Obama kasım seçimlerinden sonra artık yok…

» Clinton’ın Başkanlığı durumunda ne olur?

Yeni Başkan Demokrat aday Hillary Clinton olursa Gülen politikası değişmeyecektir.

Hukuk süreci başladıktan sonra Donald Trump da başkan seçilse değişen bir şey olmayacaktır. Gülen’in iade ya da sınır dışı edilmesi konusunda uzun bir hukuk süreci var. İpler ABD’nin elinde ve Erdoğan’ın, geçmişteki ve bundan sonraki ilişkileri dikkate alınırsa ABD’ye ciddi bir tavır koyacağını sanmıyorum. Elinde fazla koz yok; ama siyasi, ekonomik, askeri bir de kişisel ilişkiler eklenirse ABD’nin kozları çok daha fazla.

»Sonunda iade edecekler mi?

Federal Mahkeme kararına göre hareket edecektir. Şimdilik iade edileceğini gösteren bir işaret yok.

»Cemaat’in ABD’de 100’ün üzerinde okulu var. Bu okulların akıbeti ne olur?

Gülen Cemaati'nin ABD’deki tüm okulları (charter school) eyaletlerin yasasına uygun olarak açıldı. Açılan tüm davalar Gülen lehine sonuçlandı. Dolayısıyla vergi konusunda bir şey çıkmazsa ABD’nin okullar konusunda bir şey yapacağını sanmıyorum.

***

''Milyonlarca dolar gidiyor’

“Muhalefet partilerinin bunu mesele yapması lazım. Özellikle AKP döneminde kiralanan lobi şirketleri gözden geçirilmeli, ödenen paralar, ne amaçla ödenmiş, Türkiye’nin, Kıbrıs, Ermeni karar tasarısı gibi ulusal konularında neler yapmışlar, tartışılması lazım.

Lobiye örtülü ödenekten milyonlarca dolar gidiyor. Bu konunun TBMM’de ciddi bir şekilde tartışıldığını duymadım. Türkiye’nin harcadığı miktar, kimlere ne, nasıl hangi aracı yoluyla lobi şirketleri kiralanıyor; muhalefetin iyice irdelemesi, incelemesi lazım.''