Av. Remzi Kazmaz: Katliamın aydınlanması için Hanefi Avcı'nın dinlenmesi gerek

İstanbul Gazi Mahallesi’nde yaşanan katliamın 21. yıl dönümünde Evrensel'den Zülal Koçer'e konuşan dava avukatlarından Remzi Kazmaz, gerçek faillerin bulunması için davanın yeniden açılması gerektiğine dikkat çekerek, gerçeklerin ortaya çıkması için dönemin İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı’nın dinlenmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 tarihinde Gazi Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin ailelerinin avukatı Remzi Kazmaz, davanın tekrar açılması ve davanın “kara kutusu'' olarak bilinen dönemin İstihbarat Daire Başkanı Hanefi Avcı’nın da TBMM Hakikat Komisyonuna çağrılarak dinlenmesi gerektiğini ifade etti.

21 yıl önce, Gazi Katliamı’nda yaşananları anlatan Kazmaz, katliamın devlet tarafından planlandığını söyleyerek, “Bu, halkın sokağa çıkması, polisle karşı karşıya gelmesi, sonra polisin katliama devam etmesi üzerine kurulu bir plandı. Bu plan tutmadı. Halk sağduyulu bir şekilde evine gitti, daha sonra kendi inançları doğrultusunda Gazi Cemevi’nde ölen dedenin naaşının yıkanma işlemleri yapılırken bir panzer geldi, hiçbir mukavemet yokken, cemevine ateş açıldı, Mehmet Gündüz öldürüldü. Halk sokağa çıktığı zaman bu iş devam edecekti, istedikleri de buydu'' dedi. Bu saldırılar sonucu halkın öfkesinin sokaklara taştığını aktaran Kazmaz, beş gün süren olaylarda tüm medya organlarının olayları izlediğini, nişan alınarak topluluğa ateş eden ve silah kullananların belli olduğunu, ancak yargılanmadıklarını söyledi.

SORUMLULAR TERFİ ETTİ

Gazi Katliamı esnasında dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir hakkında suç duyurusu olmasına rağmen takipsizlik kararı verildi. Ardından bu isimler terfi etti. Kazmaz, “Gazi’de insanlık suçu işlendi. Halbuki her şey ortada. Maktullerin üzerinden çıkan mermilerin hangi silahlardan atıldığı ortada, neden kayboldu? Telsiz konuşmaları ortada, neden silindi? Açılan davada bu olayların faillerinin teker teker beraat ettirilmesi. uzun yıllardır devlet geleneği haline gelmesi üzücü'' diye konuştu. Kazmaz, gerçek faillerin yargılanmadığını, yargılanan 20 polisten 18’inin beraat ettiğini, diğer ikisinin de sadece 1 yıl 18 ay ceza aldığını hatırlattı.

ZAMAN AŞIMI TEHLİKESİ

Kazmaz, davadaki zaman aşımı tehlikesine de dikkat çekerek, katliamın bir insanlık suçu olarak görülmesi gerektiğini ve insanlık suçunda zaman aşımı uygulanamayacağını söyledi.

Kazmaz, Gazi Katliamı davasını anlattığı “Gereği Düşünüldü'' isimli bir kitap çıkardı ve bir de belgesel çekti. Kitap ve belgeselin bu karanlık günlere ışık tutacağını söyleyen Kazmaz, davanın gerçek failleri bulunana ve yargılanana kadar davanın peşini bırakmayacaklarını söyleyerek, “Ben hayatımın 20 yılını bu davaya verdim, gerekirse 20 yıl daha veririm, yeter ki gerçek karanlıkta kalmasın'' dedi.

ÜMRANİYE’DE DE DAVA HÂLÂ AÇILMADI

Gazi Mahallesi’nde 5 gün süren olaylar Ümraniye’de de devam etmiş ve 5 kişi öldürülmüştü. Ama bu olayla ilgili bugüne kadar hiç dava açılmadı. Avukat Remzi Kazmaz “Eğer Hanefi Avcı bildiklerini anlatırsa bu açılmayan dava da açılacaktır ve zaman aşımı ortadan kalkacaktır. Ümraniye’de açılamayan bu dava ile ilgili hukuki olarak verilen bir takipsizlik kararı var. Bu konu da TBMM’de Hakikatler Komisyonunda ele alınmalıdır.'' şeklinde konuştu.

NE OLMUŞTU?

İstanbul Gazi Mahallesi’nde 12 Mart 1995 tarihinde 23 yurttaşın yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 21 yıl geçti. Gazi Mahallesi’nde, kimliği belirsiz kişiler tarafından 3 kahvehane ve bir pastanenin taranması, bir Alevi dedesinin öldürülmesiyle başlayan ve 5 gün süren olaylarda 23 kişi öldürülmüştü. Devletin kontra güçlerinin yaptığı katliamın davası 13 yıl sürmüş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Türkiye mahkum olmuştu. 23 kişinin öldürüldüğü davada 2 kişi hakkında mahkumiyet kararı verilmişti.