Bir NATO yalanı daha tarihe geçti: Miloseviç aklandı!

Mart ayında Radovan Karadzic'in savaş suçundan 40 yıl cezaya çarptırılma kararı ile aynı zamanda, Miloseviç'in 1992-95 Bosna Savaşı sırasında Müslümanların ve Hırvatların etnik temizliğine ilişkin ortak plana iştirak ettiğine dair yeterli kanıt olmadığına da hükmedilmiş ve bunun aksinin doğru olabileceğinin de altı çizilmişti.

2001 yılında tutuklanan Miloseviç, yargılandığı süre boyunca hakkındaki suçlamları reddetti, 2006 yılında ise hapishane hücresinde şüpheli bir şekilde öldü. Bu ölümün, bir cinayet sonucu gerçekleşme olasılığının yüksek olduğu belirtiliyor.

Yugoslavya'nın bölünme sürecinde özellikle emperyalist saldırı paktı NATO ve AB'nin geniş rol sahibi olduğu biliniyor. Batı ve NATO, "çok kimliklilik, çok kültürlülük" propağandası ve söylemiyle ülkedeki etnik ayrımları kışkırtmış, böylece parçalanma sürecini başlatmıştı. 

Sosyetler Birliği ve Varşova Paktı'nın 1991'de dağılmasından sonra, Avrupa'da tek sosyalist ülke olarak kalan Yugoslavya, iç savaş sırasıda NATO tarafından uzun süre bombalanmış, binlerce insan ölmüştü. NATO müdahalesi, savaşı merkezi hükümetin kazanma olasılığının güçlendiği aşamada yapılmıştı. NATO'nun askeri müdahalesi sonucu Yuosyavya 7 ayrı ülkeye ayrılmış durumda. 

Mahkeme kararında, Sırp ve Bosnalı Sırp liderlerle görüşen Miloseviç'in, tüm diğer ulusların ve etnik grupların korunması gerektiğini, ayrıca Sırpların ulusal çıkarlarının ayrımcılık olmadığını söylediği aktarılıyor.

Yine kararda, Yugoslav liderin, Bosnalı Sırpları savaşı bitirmeye ikna etmek için uğraştığı da vurgulanıyor.

Mart ayında verilen bu mahkeme kararı, gazeteci Andy Wilcoxson'ın araştırmaları sonucunda Temmuz ayının sonunda ortaya çıkartıldı.

Miloseviç yargılandığı mahkemede boyun eğmemiş, NATO ve emperyalist ülkeleri suçlamış, sosyalist Yugoslavya'nın birliğini savunmuştu.