Bir Ödül Hikâyesi: Yılanların Öcü-4

Bir Ödül Hikâyesi: Yılanların Öcü-4

Bir Ödül Hikâyesi: Yılanların Öcü-4 Tahir ŞilkanFakir Baykurt, Yılanların Öcü romanının sansür edilerek yayınlanması talebini kabul etmez. Avrupa'dan dönen Nadir Nadi de romanın sansürsüz olarak günbölük (tefrika) yayınlanacağını söyler ve Fakir Baykurt'tan...

Tahir Şilkan

Fakir Baykurt, Yılanların Öcü romanının sansür edilerek yayınlanması talebini kabul etmez. Avrupa'dan dönen Nadir Nadi de romanın sansürsüz olarak günbölük (tefrika) yayınlanacağını söyler ve Fakir Baykurt'tan Cumhuriyet’in ikinci sayfasına yazı yazmasını ister.  Fakir Baykurt, Yaşar Kemal’in "uyarılarını" da dikkate alarak, "zamanım yok" gibi gerekçeler öne sürse de, Cumhuriyet Gazetesinin ikinci sayfasına ses getiren yazıları yıllarca yazacaktır.

ORHAN KEMAL'DEN SİNEMA ÖĞÜTLERİ

Yılanların Öcü romanı ile, 1958 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanan Fakir Baykurt, İstanbul'a ödülünü almak için geldiğinde,  Büyük Kurul üyelerini ziyaret eder. Yarışmada Yılanların Öcü'nün birincilik ödülünü alması için çaba gösteren Orhan Kemal'le buluşmasında, Yılanların Öcü'nün sinema filminin çekilmesi ile ilgili gelen önerileri konuşurlar. 

Fakir Baykurt, kendi ismi ve mahlas isimlerle yüzü aşkın senaryo yazmış olan Orhan Kemal'in sinema konusundaki deneyimine güvenerek kendisine  öğütler vermesini ister. Orhan Kemal'in, Fakir Baykurt'a söylediği sözler, ülkemizdeki edebiyat- sinema ilişkisi kadar, senaryo yazarlığını da ilgilendiren, önemli ve anlamlı sözlerdir.

Ülkemizde sinemanın tam bir batak olduğunu söyleyen Orhan Kemal, eser sahibi yazara gülünç bir para önerildiğini, senaryocunun, oyuncunun, yönetmenin, yazardan daha çok para kazandığını söyler. "Eserini vermesen çalarlar; adını değiştirip konuyu aşırırlar. Şunları mahkemeye versem dersin, kimseyi bulamazsın. Bulsan bile avukatları vardır, hırsızlığı açık seçik kanıtlayamazsın. ''Sayın yargıcım, konu konuya benzer’ derler. Böylece elin hamur, karnın aç, yorulduğunla kalırsın..."

Orhan Kemal sonra Fakir Baykurt’a öğütlerini sıralar: "Bekle ama az bekle, fazla bekleme; iyi bir roman, sinema dünyasında kız evlat gibidir; daha iyisini bulup ona vereyim diye beklersin, şurdan sütsüzün biri çarpar; yaşam boyu üzüntüde kalırsın. Fazla düşünme, iyi birini seç, sağlam bir anlaşma yap; ödeme davasını belli zamanlara bağla, iki taksitten fazla da yapma..."

SİNEMA FİLMİ ANLAŞMASI

Yılanların Öcü'nü Metin Erksan film yapmak istemektedir. 1959 yılı yaz tatilinde, İstanbul'da seminere katılan Fakir Baykurt, Metin Erksan'la buluşur. Buluşmada Sezer Tansuğ da vardır. Metin Erksan, Fakir Baykurt'a, "Yılanların Öcü'nü iyi bir film yapalım; romanı nasıl yeri yerinden oynattıysa, filmi de oynatsın" der. Fakir Baykurt, Metin Erksan'ın daha önce Âşık Veysel’in hayatını filme çektiğini, Cingöz Recai ve Halide Edip’ten Yolpalas Cinayeti uyarlamaları olduğunu, Dokuz Dağın Efesi adıyla Çakıcı’nın hikâyesini  çok başarılı bir biçimde sinemaya aktardığının ve iyi sonuç aldığının bilgisiyle isteklidir.

Fakir Baykurt, Şavşat'tan Cumhuriyet Gazetesine yolladığı yazılar nedeniyle Ankara'ya sürgün edilir. 27 Mayıs arifesi günlerde, Metin Erksan ve Nusret İkbal'ın sahibi olduğu BE-YA yapım şirketi ile anlaşma yapmayı düşünür. Anlaşma koşullarından biri, filmin dış çekimlerinin Fakir Baykurt'un köyü olan Burdur'un Akçaköyü'nde çekilmesidir. Araya 27 Mayıs girdiği için filmin çekilmesi zaman alır. 

Ancak sonunda anlaşma yapılır ve  filmin senaryosu Sansür Kurulu'ndan onay alır. Fakir Baykurt, o sıralar iki kez sansür denetimi olduğunu, ilk önce senaryonun, sonra da çekilen filmin Sansür Kurulu'na gittiğini ve onay alınması gerektiğini söylemektedir.

AKÇAKÖY'DE FİLM ÇEKİMİ

Fakir Baykurt, anlaşma koşullarından olan Akçaköy'de dış sahnelerin çekimi için film ekibiyle birlikte köyüne gider ve film ekibinin evlerde konuk edilmesini sağlar. Filmde Irazca'yı oynayacak olan Aliye Rona, henüz otobüste yazarın yanına oturarak kendisine Irazca'yı anlatmasını ister.

Akçaköy'e gidildiğinde, Metin Erksan kendilerini karşılayan Baykurt’un annesinin elini öperek film ekibine, "İşte gerçek Irazca..." der. Film ekibi de sırayla annesinin elini öper. Aliye Rona'nın ise, kucaklayıp sarılır, özellikle üzerindeki giysilere ilgi gösterir. Film ekibini evlere dağıtırken, Aliye Rona'nın annesinin evinde kalmak istemesi üzerine, annesi Fakir Baykur’ta, "Oğlum bu kadın, bizim evde kalmak istiyor, sen bir akrabanın evinde kal " der. Aliye Rona, filmde annesinin günlük giysilerini giymek ister. Annesi, "Benimkiler  eski, sana köyden güzellerini bulalım" diyerek vermek istemez. Aliye Rona’nın ısrarla annesinin eski giysilerini istediği belirten Fakir Baykurt, sözlerini annesini ve dönemi yansıtan şu sözlerle tamamlar: "Anamın  günlük giysileriydi, zaten fazla bir giysisi yok, eskileri yamar yamar giyer. ''Sekiz günlük ömre dokuz günlük azık gerekirmiş. Yılanken yılan bile toprağı gıda ile (azar azar) yalarmış!’ diyerek  bize tutumlu olmayı öğretti." 

Film ekibiyle Yılanların Öcü romanını ve köyün, köylülerin sorunlarını konuşurlar. Metin Erksan, Fakir Baykurt’un Yılanların Öcü romanı ve köyün yol, su, eğitim, sağlık, toprak gibi sorunlarının konuşulduğu toplantıyı "seminer" olarak niteler ve tüm film ekibinin seminere katılmasını zorunlu kılar. Fakir Baykurt, filmde Kara Bayram'ı oynayan Fikret Hakan ile Haceli'yi oynayan Erol Taş'ın başka çalışmaları nedeniyle 5 gün sonra geldiklerini, köy halkının en çok onları merak ettiğini anlatır. Akçaköy'deki çekim bir ay sürer.

YILANLARIN ÖCÜ FİLMİ SANSÜRDE 

Filmin iç çekimleri İstanbul'da tamamlandıktan sonra montajı, müziği ve seslendirmesi yapılır, sonra getirilip Sansür Kurulu'na verilir. 

Birkaç ay geçer, sonuç yoktur, filmin sansüre takıldığı anlaşılır. Film, Sansür Kurulu tarafından tekrar tekrar izlenir ve en sonunda filmden bazı sahnelerin çıkarılması istenir. Tercüman, Son Havadis gibi sağcı gazetelerde film aleyhine sürekli yazılar çıkar.

Bütçe görüşmeleri sırasında, Meclis'te, Senato'da romanla ilgili tartışmalar yapılır.  

Yılanların Öcü’nün tiyatro uyarlaması yapan Ergin Orbey'in onca çabası boşa gider, oyun, Devlet Tiyatrolarında yasaklanır. 

Fakir Baykurt, Sansür Kurulu'nun  filmden çıkarılmasını istediği sahneleri sıralarken, zaten senaryo aşamasında vazgeçilen sahnelerden dolayı eksilen filmin, istenilen değişiklikler yapılması halinde "kuşa" döneceğini söyler. "Sansürün istediği değişiklik ya da çıkarmaların yarısı değil, beşte biri yapılsa yine film film olmaktan çıkardı" diyor Fakir Baykurt.

 "Türk köylüsü yalınayak değildir. Türk köylüsü yamalı, yırtık giymez. Türk toprağı verimsiz değildir. Türk erkeği karısını aldatmaz!" gibi görüşlerle filmi makaslamak isteyen Sansür Kurulu'nun, filmde  yapılmasını istediği değişlikleri gelecek yazıda ele alacağım.

DEVAM EDECEK...

"Bir Ödül Hikâyesi: Yılanların Öcü-4" haberi, 12 Nisan 2016 tarihinde yazılmıştır. 12 Nisan 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Bir Ödül Hikâyesi: Yılanların Öcü-4 haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Bir Ödül Hikâyesi: Yılanların Öcü-4 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 23 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 09:16 Bakan Yerlikaya duyurdu: Bir organize suç örgütü çökertildi: Elebaşı dahil 8 kişi gözaltına alındı
  2. 09:11 10haber yazarı Erdal Sağlam: Bahçeli'nin çıkışı 2002'deki koalisyonu bozma sürecini hatırlattı
  3. 09:06 Kolombiya'da hükümet ve ELN, müzakerelere yeniden başlıyor
  4. 09:01 Cinci hoca dehşeti: Sana cin musallat olmuş diyerek çocukları taciz ve tecavüz etmiş
  5. 08:54 Murat Ağırel: Ülkemizde de sıklıkla yaşanan bu yakalamalarda metamfetamin maskelenmeye çalışılıyor
  6. 08:48 Barış Yarkadaş: Mustafa Kemal’in askeri olmaktan onur duyduk
  7. 08:42 Türkiye'de satılan en ucuz Tesla modeline 814 bin TL zam yapıldı
  8. 08:37 Akli denge iddiasıyla ipler iyice gerildi: İbrahim Tatlıses açtı ağzını yumdu gözünü
  9. 08:32 Hande Sarıoğlu ve Yağmur Çevik canlı yayında birbirine girdi
  10. 08:27 Ölen borçlusunun mezarını açtı, ateşe verip cesedi yakmak istedi
  11. 08:22 Diyanet'in gezi maliyeti dudak uçuklattı
  12. 08:17 Nuray Babacan: Cumhurbaşkanlığı ekibinin Akşener’in ekibiyle yakın ilişkide olduğu iddia edildi
  13. 08:13 İsmail Saymaz: Yolcular uyarmış, 50 saniye önce teleferiği durdurmuşlar
  14. 08:10 Aytunç Erkin yazdı: Erdoğan’ın okumadığı “yolsuzluk” raporu/kitabı
  15. 08:07 Fehmi Koru: AK Parti zirvesi, AK Partili medyayı okuyup dinlese
  16. 08:05 Meteoroloji uyardı: Meteoroloji'den İstanbul dahil birçok il için sağanak uyarısı
  17. 02:59 Para transferi açıklamasındaki not MASAK’ı harekete geçirdi
  18. 02:57 Haiti'de çete şiddeti: İlk 3 ayda 2 bin 500 kişi öldürüldü
  19. 02:55 BMGK'de yapılan Kosova oturumunda gergin dakikalar yaşandı
  20. 02:54 Steinmer, Türkiye'de: Terörle mücadele, güvenlik ve göç konuları gündemde
ABC Kritik Haberleri