CHP'den Erdoğan, Kurtulmuş ve Yıldırım'a cevap: Türkiye bu gömleği yırtar!

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Cumhuriyet gazetesine yönelik soruşturma ve HDP’li vekillerin tutuklanmasını değerlendirdi. Altay, CHP bildirisi için "Bir salonda toplanıp istediğiniz metni yazarsınız bu metnini bir değeri yoktur" sözlerine yantı verdi. 

CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN'A YANIT

Altay, şunları ifade etti:

“Sayın Başbakan’a şunu söylemek isteriz teröre sahip çıkan birini arıyorsa Oslo’ya baksın, ''Hakan Fidan’ı oraya ben gönderdim meselesi olan bana gelsin’ diyen dönemin Başbakanı’na baksın, İmralı muhabbetlerine baksın, Habur’daki çadır mahkemelerine baksın.

Bugün Sayın Cumhurbaşkanı bana diktatör diyorlar umurumda değil benzeri bir ifade kullanmış. Eğer kendisi uygulamalarıyla, eylem ve söylemleriyle toplumun hemen hemen bütün kesimlerinde diktatör olarak algılanacak bir hal içine girmişse dönüp kendine baksın.

“HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ''

Milletvekillerinin tutuklanması konusunda mesele ifadeye gitme noktası ise hukuk neyi emrediyor ise o yapılmalıdır, ancak ifade vermedi diyerek farklı savcılıkların Türkiye’nin farklı noktalarındaki savcıların eş zamanlı operasyon için düğmeye basması da tutuklu milletvekilleri meselesinin hukuki değil, siyasi olduğunun açık bir göstergesidir. Hatta iktidarca diğer muhalefet odaklarına da gözdağı ifadesidir.

SAVCILARA SESLENDİ

Eğer bu kişiler suç işlemişse ki buna karar verecek olan biz değiliz, bağımsız yargıçlardır, Dolmabahçe fotoğrafındakiler de Oslo’da masanın etrafında oturanlar da aynı suçu işlemişlerdir. Savcıları bu konuda da görev yapmaya davet ediyoruz.''

HİTLER BENZETMESİ

Düşüncelerinden, yazdıklarından, haberlerinden dolayı gazetecilerin tutuklanmasının kabul edilemeyeceğini ifade eden Altay, şöyle devam etti:

“Hitler’in adli müşaviri yargıçlara sesleniyor. Führer benim yerimde olsa bu konuda nasıl karar verirdi diyerek karar verin diyor, Hitler’in adli müşaviri. Erdoğan’ın adli takımı da şimdi yargıçlara aynı şeyi söylüyor.''

“Bir saray darbesi ile Türkiye karşı karşıyadır. FETÖ’nün siyasi ayağı daha ne kadar gizlenecek'' diyen Altay, şöyle dedi:

“Kaç tane bakan ByLock kullanmaktadır? Türkiye’de kaos ortamı yaratarak, iç savaş ortamına zemin hazırlayarak başkanlık hayalleri kuruyorsa bu günahtır, ayıptır, gaflettir ve ihanettir.''

Tutuklu milletvekillerinin durumuna değinen Altay, “Biz milletvekilleri yargılanmasın demiyoruz. Ama hüküm kesinleşmeden TBMM’nin üyelerinin talimatla Führer’in adli müşavirinin hakimlere verdiği talimata benzer talimatlarla tutuklanmasını, yasama görevlerinin engellenmesini TBMM’ye yapılmış bir darbe olarak görüyoruz. Darbe sadece bomba ile yapılmaz. Milletvekilleri hiç şüphesiz yargılanmalılar. Ama hüküm kesinleşinceye, yargı süreci tamamlanıncaya kadar milletvekillerinin tutuklanması da kabul edilemez. Tutuklayacaksanız By-Lock kullanan bakanları tutuklayın'' dedi.

“FAŞİST BİR DARBEDİR''

Cumhuriyet gazetesine yönelik soruşturmaya ilişkin de Altay, “Cumhuriyetle özdeşleşmiş Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırı kesinlikle hukuki olmayan siyasi bir saldırıdır. Cumhuriyet gazetesi nezdinde cumhuriyet ile didişilmekte cumhuriyetle adeta hesaplaşılmak istenmektedir. Düşünceyi ifade ve haber alma özgürlüğüne vurulmuş faşist bir darbedir. Faşizm törenle gelmez, böyle gelir. Şimdi Türkiye’deki tablo şudur; öğlen teokrasi var, akşam otokrasi var, tam gün faşizm var'' dedi.

“CHP FAŞİZME KARŞI DİRENİŞİN KARARGAHIDIR''

Altay, konuşmasına şöyle devam etti:

“Diktatör ve avanesi unutmamalı ki toplum cumhuriyeti laik niteliği ve hukuk devleti özelliği ile içselleştirmiş ve benimsemiştir. Herkes bilmelidir ki CHP faşizme karşı direnişin karargahıdır, adresidir. Şu anda Türkiye’nin bir tane temel sorunu var, faşizm tehdidi.

DİRENME HAKKINI TANIMLADI

Direnme hakkı, meşrudur. Kimi ülkelerin anayasasında da vardır. Benim direnme hakkından anladığım da şudur; anayasadan kaynaklı temel hak ve özgürlüklerimize yönelik her türlü müdahaleye karşı karşı koymak direnme hakkıdır, meşru bir haktır.''

Altay, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.

“Direnme hakkına'' ilişkin soruya Altay, “Türkiye’nin her metrekaresinde her zerresinde AKP faşizmine karşı bir direniş mantığı içinde olacağımız, bir karşı koyuş mantığı içinde olacağımız doğrudur, bu konuda ne lazım geliyorsa o yapılacak'' yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çağrıda bulunan Altay, “Sayın Cumhurbaşkanı bu güzel ülkenin güzel insanlarını bölme. Bırak bu güzel ülkenin güzel insanları barış içinde huzur içinde kardeşlik içinde yaşasın. Bu kin bu hırs bu ihtiras artık son bulsun diye düşünüyoruz'' dedi.

“GENEL KURULA GELMEDİĞİ İÇİN VEKİLLİĞİ DÜŞEN BİRİNE RASTLAMADIM''

HDP’li vekillerin devamsızlığına ilişkin soruya da Altay, “TBMM’de ben bugüne kadar Genel Kurula gelmediği için vekilliği düşen birine rastlamadım'' yanıtını verdi.

Altay, bir soru üzerine, “Biz Sayın Genel Başkan’dan önce FETÖ ile mücadele ettiğini iddia eden hükümetten, Sayın Başbakan’dan böyle bir açıklama bekliyoruz. Bu FETÖ’nün siyasi ayağı ne zaman ortaya çıkacak'' dedi.

KURTULMUŞ'A YANIT

“Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un sözlerine ne diyorsunuz?'' sorusuna Altay, “Yok hükmünde olan Sayın Kurtulmuş’tur. Çünkü 14 senedir ülkeyi getirdikleri hal ortada. Akan her damla kandan AKP sorumludur'' yanıtını verdi.

Tutuklu milletvekillerine ilişkin soruya Altay, “6 milyon insandan oy almış bir siyasi partinin Genel Başkanını siz daha suçu sabitlenmeden suçu kesinleşmeden karara bağlanmadan bunun özgürlüğünü, siyaset yapma hakkını elinden alırsanız sadece ve sadece PKK’nın değirmenine su taşımış olursunuz. Biz milletvekilleri yargılanmalı ama haklarında hüküm verilinceye kadar parlamentoda yasama faaliyetlerine devam etmelerinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Bu yapılan iş Türkiye’de kaos ortamını körüklemeden başka bir şeye yaramaz'' dedi.

Altay, “Burada hukuk devletinden söz etmek mümkün değil. Burada açık bir tek adam yönetimi vardır. Saray darbesi saray diktası Türkiye’ye dar gelir, Türkiye bu gömleği parçalar, yırtar, atar'' diye konuştu.