Dünyanın yeni belası: IŞİD

Ömer Ödemiş / Haber Analiz

Irak Şam İslam Devleti (IŞID) ABD’nin 2003’te Irak’ı işgaline karşı kuruldu. O zaman ki adı Irak El Kaide örgütü idi. Suriye de yaşanan süreç sonrasında Şam ismini de alarak Irak Şam İslam Devleti adını aldı. Örgüt Rakka kentini ele geçirdikten sonra İslam Devleti olduğunu açıklayarak başkenti olarak Rakka’yı ilan etti.

Kuruluşunun ilk zamanlarında El Kaide ve ona bağlı diğer Selefi örgütlerden büyük bir farkı olmayan IŞİD, daha sonraki süreçte İslamcı ideolojileri ve mezhepleri reddederek diğer yapılardan kendini önemli ölçüde ayırdı. Yani, Peygamberden sonraki dönemlerde,Hz Muhammed adına yapılan pek çok uygulama ve içtihadı reddederek, asıl islamın yalnızca Kuran’da yazılanlar olduğunu ilan etti. Kuran’ın tartışılamayacağı, mezheplerin Muhammed döneminde olmadığını vb. söylemleri kullandı. IŞİD’ın bu çizgisi kısa sürede büyük bir sempati topladı. Mezheplerle ve çeşitli ideolojik yorumlarla (tarikatlar, cemaatler vs) parçalanan İslam’ı yeniden toparlıyor diye algılandı. Bu durum kısa sürede hızla genişlemesini ve yaygınlaşmasını sağladı.

Evrensel bir amaç için yola çıktığını iddia eden bu örgüt, “kafir'' olduğunu düşündüğü hemen her kesime karşı savaş açtı. IŞİD’de göre İslam devleti kurulmuştu ve İslam’a inanan herkes bu devleti tanımalı ve yaşatılması için canını vermeyi göze almalıydı. Çünkü İslam devleti kutsaldı ve kutsal topraklar üzerinde kurulmuştu. Dünyanın her yerinden Rakka kentine gelişin ideolojik arka planı buydu. İslamın devletini korumak ve yaşatmak...

Selefilik, en genel anlamda Hz. Muhammed'i ve Kuran’ı tanır ve onları esas alır. Selefiliğin dayanak noktası olarak Kuran gösterilir. Bu inanca göre mantık, felsefe ve akıl yöntemlerini kullanmak İslam'a aykırıdır. IŞİD’e göre bugün birçok Müslüman yanlış yolu takip etmekte ve bu nedenle Allah'a şirk koşmaktadır. Bu nedenle Selefiliğe göre yanlış bir inanç sistemini benimsemiş olan Müslümanlar uyarılara rağmen yolundan dönmezse dinden çıkarılmalıdır. Onların katledilmesi vaciptir. Selefiler, İslam’ın ilk dönemine, Sahabeler’in yaşam tarzına dönülmesi gerektiğini savunur.

HİLAFET İLANI

Bilindiği gibi IŞİD İslam Devletini kurduğunu ilan ettiği 2014 yılında Rakka kentini Başkent ilan edip ardından Ebu Bekir el Bağdadi'yi halife olarak açıkladı.Ardından kontrolü altında bulundurduğu bölgelerde şeriat kurallarını uygulamaya yöneldi. IŞİD bütün Müslümanlara hegemonyasını dayatıp, onlardan kendilerinebiat etmelerini istedi. Direnenleri düşman ilan etti. Bu nedenle hegemonyasını kurduğu coğrafyalarda yalnızca Hıristiyanlara ve Şia'ya karşı değil, kendisine biat etmeyen Sünni Müslümanlara karşı da savaştı.

El Nusra ile arasında olan çatışma nedeni buydu. Böylece taviz vermez bir tutum içinde olduğunu bütün dünyaya gösterdi. Diğer silahlı örgütler gibi gerilla taktiği uygulamak yerine, intihar eylemlerini kullandı. Düzenli bir ordu gibi hareket etti. Katılan örgüt militanlarının kimliğini ve pasaportlarını yakarak, kendi devlet kimliğini verdi. Farklı ülkelerden katılanların önemli bir kısmı aileleriyle birlikte İslam Devletinde yaşama inancıyla bu topraklara gelmişti.Bu kişiler kısa sürede örgütün ölüm savaşçısı haline geldi.

IŞİD’in emirlikler biçiminde alt örgütlenmeleri de bulunuyor.

IŞİD, 2014 yılından bu yana Türkiye sınırlarından girerek işgal ettiği Rakka kentinin yer altında ikinci bir kentdaha kurdu. Ellerinde tuttukları esirleri de çalıştırarak yaygın şekilde yer altı sığınakları ve yaşam alanları oluşturdu. Hava saldırılarına karşı ciddi savunma tedbirleri aldı. Rakka kendi yıllardır değişik güçler tarafından havadan vurulmasına rağmen örgütün ciddi kayıplar vermemesi bu nedenden kaynaklanıyordu.

IŞİD tüm silahlı birimlerini ve mühimmatını yer altında koruyor. Gerekli olmadan yönetici kadro yer üstüne çıkmıyor.

RAKKA NASIL DÜŞER?

Kara operasyonu yapılmadan IŞİD’in bitirilmesi ya da Rakka’nın düşürülmesi imkânsız. Hava operasyonlarını ne kadar yoğunlukta olursa olsun kolaylıkla savuşturma kabiliyetine sahip olan örgüt ile karada da mücadele etmek her askeri gücün başarabileceği bir şey değil. Savaşmayı ve ölmeyi bilen, öldürmeyi inanç gereği yapan, anında onlarca intihar saldırısı gerçekleştirebilecek elemanlara sahip olan IŞID’ın Rakka’dan temizlenmesi çok zor ve uzun süreli bir savaşımı gerektirecek. Bu savaşı da AKP’nin devşirme ÖSO’cuları yada silahlı Kürt birlikleri verecek durumda değil.

Rakka kentini IŞİD belasından kurtarabilecek tek güç Suriye ordusu. Bölgeyi iyi bilen, 5 yıllık savaşta IŞİD ve türevi örgütleri iyi tanıyan,  onları her alanda durdurmayı başarmış ve birçok bölgede yenilgiye uğratmış Suriye ordusu ile Rus hava kuvvetlerinin birleşik bir operasyonu ile Rakka alınabilir. Suriye sahasında bu savaşınçok yakın bir zamanda başlaması bekleniyor.

Suriye devleti, öncelikle Halep ve İdlib kentlerini temizlemeyi ilk hedef olarak belirlemişti. Her iki hedefine de büyük ölçüde ulaştı. Rakka’nın alınması ve IŞİD’e son darbenin vurulması bu sürecin sonuna bırakılmıştı. Rakka ve civarında durdurulan örgüt, diğer bölgelerin temizlenmesinden sonra hedef alınacak ve müttefiklerle birlikte kara operasyonuna başlanacaktı. Mevcut durumda IŞİD belli bir bölgede sınırlandırılmış durumda. Henüz Türkiye ve devşirmesi güçlerle de ciddi bir savaşa girmedi.  Cerablus ve yakını bölgelerden çekildi. Erken bir savaşa girmekten geri durdu.

Rakka IŞİD için, yani İslam devleti bakımından en önemli kazanımdır. IŞİD bu kenti kaybetmemek için tüm gücünü ortaya koyacak ve diğer ülkelerdeki cihatçılarını da hareketlendirerek, tüm dünyayı cehenneme çevirmeyi deneyecektir. Özellikle Türkiye öncelikli hedeflerinden biri olacaktır. Ürdün ise ayaklanma tarzında eyleme geçeceği ikinci ülke olacaktır. Dünya yeni ve kuralsız bir savaşa hazır olmalıdır.