Duran Kalkan: Kuzey Kürdistan'daki çatışmalar AKP değil, MHP-CHP politikası

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan gündemdeki gelişmelere ilişkin MED NÛÇE’ye  bazı değerlendirmelerde bulundu. 7 Haziran sonrası başlatılan operasyonlar için CHP ve MHP'yi sıuçlayana Duran Kalkan'ın açıklamaları, AKP ile PKK arasında görüşmelerin yeniden başlayacağı yönünde bir sinyal olarak yorumlandı.

Kürt illerinde yaşanan çatışmaların eskiye dönüş olduğunu belirten Kalkan,  yaşanan çatışmaların AKP ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını öne sürerek bunun tamamen MHP-CHP politikası olduğunu öne sürdü.

"KÜRT SİYASETİNİ ÖZEL HARP DAİRESİNE TESLİM ETTİ"

“Erdoğan'ın yaşadığı tümüyle kendini inkardır'' diyen Kalkan, Erbakan’ın zamanında buna karşı olduğunu ancak şuan normalleşme denilen polikanın Ergenekon’a hizmet ettiğini belirterek “93 yıllık TC’nin en eski politikasını esas almaktır. Gelinen nokta eskiye dönüştür. Ordu ve Ergenekoncularla, 2007’de Yaşar Büyükanıt ile Dolmabahçe’de yaptığına benzer ve daha büyük bir antlaşma vardır. Antlaşmaya göre Erdoğan, 90 yıldır süren geleneksel ''Kürdü inkar eden ve imha etmeye çalışan politikayı kabul etti. Dolayısıyla Kürt siyasetini orduya, Özel Harp Dairesine teslim etti. Ordu da Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak kalmasını kabul etti.'' dedi.

Suriyeli mültecilerin Kürt illerine yerleştirileceği iddialarıyla ilgili olarak “Mültecileşmek, gittiği yeri kendi yurdu gibi görmek yanlıştır'' ifadelerini kullanan Kalkan, PKK’nin halkların iç içe yaşamasına ''evet’ dediğini lakin, özel savaş sistemi olarak gelip Kürdün yakılıp yıkılmış toprağı üzerine bina kurmak ve “burası benimdir'' demenin yanlış olduğunu belirtti.

Belediyelere kayyum iddiasıyla ilgili olarak konuşan Kalkan, “Halk ve hareket olarak biz bu cevabı verebilecek güçteyiz. Bu bakımdan herkes dikkatli olsun, yanlış hesap yapmasın. Eğer halkın iradesine karşı hareket ederlerse, halkın iradesi onu boğar.'' İfadelerini kullandı.

AKP İLE UZLAŞMA ARAYIŞI; KONTRGERİLLA MI ERGENEKON MU?

Kalkan'ın "derin devlet" olgusunu ifade etmek için, bu yapılanmanın Türkiye'deki adı olan "Kontrgerilla" yerine AKP-Cemaat tartebi ile cumhuriyetçi muhalefeti bastırmak için yürütülen davaların ve kurulan tertibin adı olan "Ergenekon" ifdesini kullanması dikkat çekti. Oysa, AKP iktidarı bu davaların düzmece olduğunu doğrudan kendisi itiraf etmişti. söz konusu davalarda yargılanan askerler ise Kürt sorununda çözümden yanaydı. A. Öcalan da 2011-2012 yıllarında avukat görüşmelerinde defalarca bu duruma işaret etmiş ve "başlangıçta hatalı değerlendirme yaptıklarını" belirttiği bu konuda "özeltiri yaptığını" söylemişti.

PKK'nın Kandil yöneticilerinin, kent savaşlarında 7 bin kişinin ölümünden, bu alanda dramatik bir yenilgi yaşanmasından sonra gerici-yandaş çevrelerin kullandığı dili benimsemesi, yeni bir uzlaşma arayışı olarak değerlendiriliyor.

Duran Kalkan'ın mantğın almayacağı ve hiçbir kanıta dayanmayan bir akıl yürütme ile AKP iktidarını dökülen kanlar konusunda aklaması, Erdoğan yönetiminin çok sıkıştığı, bu nedenle İsrail ve Rusya ile ilişkileri düzeltmeye çalıştığı bir dönemde verilen stratejik bir destek anlamına geliyor.