El Bab/ Ölüm kapısı

Ömer Ödemiş / ABC Gazetesi

Fırat Kalkanı adı ile Suriye topraklarına giren Türk ordusu 134. Gününde iki kayıp daha verdi. El Bab kasabasına dönük yaklaşık bir aydır abluka uygulayan ÖSO destekli Türk askeri birlikleri, adını 'İslam Devleti' diye kısaltan IŞİD örgütünün direnişi ile karşılaştı.

Türk askerleri IŞİD'in (İslam Devleti) bu beklenmedik direnişi nedeniyle, kasabaya giremediği gibi, operasyonu sürdürmekte ısrar etmesi halinde, daha büyük kayıplar verecek gibi görünüyor. Operasyonun başlamasından bu yana 134 günde 42 Türk askeri yaşamını yitirirken, müttefik güç olarak tanımlanan devşirme ÖSO’nun ise 400 civarında kayıp verdiği belirtiliyor.

Gelişmeleri kısaca özetlersek, tablo şöyle; Suriye topraklarına Cerablus'tan giren Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı birlikler, El Bab kasabasında ciddi bir direnişle karşılaştı. TSK yaklaşık bir aydır çeperinde mevzilendiği El Bab kasabasına giremedi. Rus Hava Kuvvetlerinin ve koalisyon uçaklarının yoğun hava bombardımanı yapmasına rağmen karadan ilerleyemeyen Türk askeri gücü, kayıplarının önemli bölümünü intihar saldırıları sonucu verdi.

İlk adı IŞİD (Irak-Şam İslam Devleti) olan, ismini daha sonra 'İslam Devleti' olarak değişteren terör örgütünün El Bab'da ciddi bir şehir savaşına hazırlandığı belirtiliyor. İntihar saldırıları yapacak onlarca aracının olası bir sokak savaşı için hazırlandığı, kasabanın her tarafına bombalı tuzaklar yerleştirdiği belirtiliyor.

Öte yandan Suriye ordu birliklerinin yoğun operasyonu sonucu Palmera kasabası ve antik kentinden çekilme kararı alan İslam Devleti (İD) örgütü, bu bölgede bulunan yaklaşık 8 bin civarında savaşçısının önemli bir kısmını El Bab bölgesine kaydırdığı da gelen bilgiler arasında. 

Yaklaşık bir aydır El Bab kasabası kapısında bekleyen TSK birlikleri ile ÖSO mensuplarının, Halep tahliyesi sonrasında İdlib kentine nakledilmek istenen silahlı güçlerle birlikte yeniden bir taarruza geçmeyi planladığı belirtiliyor. Ayrıca 500 civarında Türk askerinin daha bölgeye sevk edildiği olası bir karşı saldırıda kullanılarak, ciddi kayıplar verilmesinin engelleneceği ifade ediliyor.

El Bab ısrarı neden

AKP hükümeti anlamsız bir şekilde El Bab kasabasının alınması konusundaki ısrarını sürdürüyor. Bu kadar kayıp verilmesine rağmen yeni askeri unsurlar nakledilerek El Bab’ı alacağız ısrarının daha ağır kayıplara yol açacağı ifade ediliyor. İslam Devleti terör örgütünün bu bölgedeki her çatışma sonrasında Türkiye topraklarında Reina benzeri saldırılara yönelerek, katliamlar yapabileceği belirtiliyor.

Suriye sahasında IŞİD / İD terör örgütünün elinde bulunan iki önemli bölgeden birisi El Bab kasabasıdır. El Bab kasabası İslam Devleti için psikolojik ve siyasi olarak önemli bir mevzidir. Stratejik olarak çok ciddi bir bölge olarak görülmeyen El Bab kasabası, daha önce Kilis ve yakınındaki kapılardan bölgeye savaşçı nakledilmesinde kullanılıyordu. Ancak daha sonraki süreçte bu kapıların kapatılması ile El Bab kasabasının IŞİD açısında elde tutulan bir mevzi olma dışında çok fazla bir önemi kalmamıştır.

AKP hükümeti tarafından Fırat Kalkanı operasyonuna ilişkin açıklanan Kürt koridoruna engel olma amacı ise özellikle Moskova mutabakatı sonrasında bir anlam taşımamaktadır. El Bab kasabası bahsedilen Kürt Koridoru üzerinde olmamakla beraber, Kürtlerin doğrudan yaşama alanı bile değildir. Koridor diye kastedilen bölgenin en önemli yağını oluşturan Afrin kasabasında Suriye ordu birliklerinin kontrolü altında olması da koridor iddiasını geçersiz kılmaktadır.

Suriye politikası yanlıştı

AKP Hükümet yetkilileri son süreçte neredeyse hep bir ağızdan “Suriye politikası yanlıştı'' 1 demeye başladılar. Özellikle Rusya ile yapılan görüşme ve anlaşmalardan sonra imza altına alınan Moskova mutabakatında Suriye devletinden “Suriye Arap Cumhuriyeti'' olarak bahsedilmesi ve “egemenliğinin'' tanınması sonrasında 6 yıla yakındır sürdürülen ve yüz binlerce insanın yaşamına mal olan Suriye politikasının yanlış olduğunun farkına varılmış oldu.

Suriye politikasının yanlış olduğu her platformda ifade edilirken, El Bab kasabasının alınma ısrarının sürdürülmesi tam bir çelişkidir. Suriye ordu birliklerinin ve müttefik güçlerin kısa bir süre sonra bölgeye ulaşacağı bilinmesine rağmen, devşirme ÖSO güçlerine güvenilerek El Bab kasabasına gireceğiz demenin reel bir karşılığı yoktur. Kasabaya her giriş hamlesi onlarca askerin yaşamına mal olacaktır.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yıpranan TSK’nın imajını düzeltmek amacıyla girişilen bu operasyondan vazgeçilmeli ve Suriye topraklarında bulunan tüm askerler geri çekilmelidir.