Enver Aysever Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'ni yazdı

Enver Aysever Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'ni yazdı

Enver Aysever Gericiliğe Karşı Aydınlanma Ha... Enver Aysever, Zaman'a kayyum atanmasının ardından solda başlayan 'dayanışma' tartışmalarıyla ilgili, "Bu aile içi bir tepişmedir ve basın özgürlüğüyle, hukukla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yarın yeniden anlaşıp, laiklere,...

Enver Aysever, Zaman'a kayyum atanmasının ardından solda başlayan 'dayanışma' tartışmalarıyla ilgili, "Bu aile içi bir tepişmedir ve basın özgürlüğüyle, hukukla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yarın yeniden anlaşıp, laiklere, ilericilere, solculara, aydınlara yine birlikte saldırabilirler" dedi.

Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'ni anlattığı yazısında Cemaat tartışmalarına da değinen Aysever, "Şu “Başörtülü bacım'' meselesi de kabak tadı verdi. Kimseler işkence görmesin, yerde sürülmesin elbette. Ama başörtülüye özel hassasiyet niye?" diye sordu. 

Aysever Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi için de, "Artık Tuncay Özkan’ın laiklik mitingleri özrüyle, Selahattin Demirtaş’ın toplu namaz çağrısıyla buralardan bir aydınlanma hareketi çıkmayacağı iyice belirginleşti" ifadelerini kullandı.

Enver Aysever'in BirGün gazetesinde kaleme aldığı yazı şu şekilde; 

Dün aydınlanma toplantısı için koyulduk yola. İzmir’deydik. Kimi dedi ki; “Kolaycılık yapıyorsunuz İzmir güvenceli kent, yiyorsa Sivas’a, Kayseri’ye gidin de görelim sizi!'' Bu bile ne denli haklı olduğumuzun kanıtı işte. Neden gidilemiyor o kentlere? Çünkü belleğimizde acı hatıralar var; Sivas’ta insanlarımızı yaktılar daha dün. Üstelik şimdi onların birçoğu devlet kadrolarında ülkeyi yönetiyor. Demek ki tehlike büyük, çok büyük! Eğer ülkemin kimi yerlerinde yobazlığın ateşi, güzel insanları, aydın yüzleri yakıyorsa, herhalde sadece bizim değil, herkesin düşünmesi gerekir bunu.

Bazısı dedi ki; “Gericilik nedir? Artık bu kavramın kendisi gerici!'' Anlatayım; eğer iki yaşında çocuğun başı bağlanıyorsa… Babasının kızına cinsel arzuyla bakmasının olağan olduğuna dair fetva yayınlanıyorsa… Bilimin yerine hurafeler kafalara zerk ediliyorsa, müzik dinlemek yasaklanıyorsa… Kadınlar eve mahkûm hale geliyorsa… Bütün okullarda mezhepçi dayatmalar varsa… İbadetini yerine getiren/getirmeyen ayrımı yapılıyorsa… Üniversiteler imamlara teslim edilmişse… Diyanet denen kurum hayatın tümümü kapsamaya başlamışsa buna gericilik denir kardeşim! Adı budur! Dönek solcular, kerameti kendinden menkul liberaller, yandaş kalemler böyle diyemiyor diye biz susacak değiliz!

“İlericilik nedir? Kim tayin ediyor bunu?'' diye soruyorlar. Ona da yanıt verelim. İnsanlığın ortak birikimine saygı duyan kimsedir ilerici. Bunun ölçütünü de tarih koyar. Yani; bilimin verilerine ve akla inanan… İnsanın insanı sömürmediği bir dünya için mücadele veren… Edebiyat, sanat, felsefe eşit biçimde insanların hizmetine sunulsun diye çabalayan ve buna gerekesinim olarak duyan… Kadını eve tıkmayan, cinsiyetçi davranmayan, ırkçı savrulmalar yaşamayan, din ve mezhep ayrımına gitmeyen… Dünyayı hepimizin evi sayan… Patronlar dünyasına boyun eğmeyen, diğer canlılara ve doğaya da saygı duyan… Kısacık ömrünü kötülüğe değil de iyiye ve güzelliğe adayan, vicdanının Tanrı’sı olduğunu bilen, herhangi bir ödül olmaksızın doğru, dürüst olan… Padişahlara dalkavukluk etmeyen ve ne pahasına olursa olsun özgürlüğü isteyen kişidir ilerici!

Demek ki neymiş; bu kavramlar tam da bugün günceldir ve ısrarla anımsatılması gerekir. Gerici/yandaş basın hemen yaygaraya başladı. Niye? En korktukları budur da ondan. Aydınlık denince, sosyalizm denince, özgürlük, eşitlik, adalet denince ödleri patlıyor. Hemen “Sizin efendiniz kim?'' diye soruyorlar. İlahi! Herkesi kendiniz gibi mi sanıyorsunuz? İlla bir yerlerden beslenip semirmek mi gerekir sizin gibi! Evet, bizim patronumuz var. Çocuklarımız, vicdanlarımız, etik değerlerimiz, öğretilerimiz. Aynaya bakınca utanmıyoruz biz.

Bazıları sordu: “Dine karşı savaş verilerek, ülkede kimseyi yanınıza alamazsınız, nasıl olacak bu iş?'' diye. En yersiz ve korkutucu soru budur. Dine karşı niye olalım? Gayet yalın hedefimiz; Kimse sarayın istediği gibi inanmak, giyinmek, ibadet etmek zorunda değil! Bu kişinin kendiyle ve Tanrı’sıyla ilgili bir meseledir. Bunu güncel yaşamdan çıkarmak gerek. Hepsi bu. Ben mecbur muyum çocuğumu sarayın dinine göre eğitmeye? Kadınlarımız mecbur mu sarayın istediği gibi giyinmeye? Tersine, aydınlanmayla yani laiklikle inananlar özgürleşecek, hesap vermekten kurtulacak! Sabah akşam dini tartışmalar yapmak zorunda mıyız? Ne denli inançlı ya da inançsız olduğumuzun hesabını vermek zorunda mıyız? Laiklikten en çok din tacirleri ve siyasete dini alet edenler korkar. İnancından dolayı zenginlik elde etmeyen, güç devşirmeyen kimse neden korksun ki özgürlükten, laiklikten!

Gelelim cemaat ve özgür basın meselesine. Şöyle diyeyim; konu bizim dışımızdadır. “Ne istediler de vermedik?'' sorusunu açmak gerek. Demek uzun süre bayağı kardeş kardeş yaşamışlar ve alışveriş yolunda gitmiş. Sonra da kavga çıkmış. Bu aile içi bir tepişmedir ve basın özgürlüğüyle, hukukla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Yarın yeniden anlaşıp, laiklere, ilericilere, solculara, aydınlara yine birlikte saldırabilirler.

Şu “Başörtülü bacım'' meselesi de kabak tadı verdi. Kimseler işkence görmesin, yerde sürülmesin elbette. Ama başörtülüye özel hassasiyet niye? Bu vurgu başlı başına geldiğimiz noktayı özetler. Ben kimse acı çekerken “oh olsun'' demem. Lakin asla dayanışmaya girmem. Kavga aydınlanma için verilmeli. Eğer bu kavga verilir ve kazanılırsa, başı kapalı veya açık tüm kadınlar özgür yaşar. Kaldı ki tesettüre girmenin de özgürlük sorunu olduğu zırvası da dönek solcuların ve liberallerin dayattığı bir sahte gündemdir.

Artık Tuncay Özkan’ın laiklik mitingleri özrüyle, Selahattin Demirtaş’ın toplu namaz çağrısıyla buralardan bir aydınlanma hareketi çıkmayacağı iyice belirginleşti. Askerin yıllarca gericiliği beslediği ve aydınlanmanın önünde engel olduğu öteden beri biliniyor. Yeni ve koca bir alan var. Özgür, kardeşçe yaşamanın alanı! Kafamızı yalan yanlış kavramlarla çöp kutusuna çevirenlere inat, savunmada kalarak değil, tezlerimizi yüksek sesle haykırarak derdimizi anlatmalıyız.

Milyonlarca insan bu düşünceleri paylaşıyor.

Yalnız olduğumuz yalanına sakın kanmayın!

"Enver Aysever Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'ni yazdı" haberi, 07 Mart 2016 tarihinde yazılmıştır. 07 Mart 2016 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan Enver Aysever Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'ni yazdı haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Enver Aysever Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi'ni yazdı 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 29 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:40 AKP'li belediye emeklilere 2 bin TL’lik alışveriş kartı vermek için sokakta isim listesi oluşturdu
  2. 11:34 Ebru Şallı'nın eşi Uğur Akkuş'tan 'hapis cezası' iddialarına yanıt
  3. 11:26 Galatasaray Yöneticisi Erden Timur'dan hamle! Şimdi de Medya Patronu!
  4. 11:26 Jülide Kural: Kadir İnanır büyük bir hızla iyileşme yoluna girdiğini kanıtlamıştır
  5. 11:20 Murat Kurum, bakanların seçim çalışmasına katılmasını savundu: Cumhur ittifakının bakanları
  6. 11:17 Ekrem İmamoğlu: AK Parti kendisine oy verenlerin beklentilerini karşılayamıyor
  7. 11:15 Balıkesir Adayları Sosyal Medya İle Seçmene Ulaşıyor
  8. 11:05 Madonna Brezilya'ya Ücretsiz Konser Verecek! Son Konseri Mi?
  9. 11:05 Altın Fiyatları Hareketli: Gram Altın Ne Kadar?
  10. 11:02 Fenerbahçe'nin Eski Yöneticisi'nden şok hamle! Başkanlığa Aday Olacak!
  11. 11:00 Sakarya’da 796 bin 924 Seçmen Oy Kullanacak
  12. 10:54 MediaMarkt Türkiye'de Otomatik Kahve Makineleri Trendini Belirliyor
  13. 10:52 Yunanistan'da 6.0 büyüklüğünde deprem
  14. 10:51 GAÜN Öğrencileri Gaziantep Adalet Sarayında Duruşma Seyrine Katıldı
  15. 10:49 CHP İzmir Adayı Tugay: "1 Nisan'da Yeni Bir Sayfa Açılacak"
  16. 10:46 Mehmet Şimşek: Dünya Bankası’ndan 1,5 milyar dolarlık kaynak temin ettik
  17. 10:42 Nejat İşler: Ben her gün ölümü düşünüyorum
  18. 10:39 Seçil Erzan davasında yeni gelişme: Selçuk İnan’a verilen belgelerdeki imza sahte çıktı
  19. 10:31 Murat Yetkin yazdı: İmamoğlu bu kadar eşitsiz bir seçimi kazanırsa siyasi iklim nasıl değişir
  20. 10:25 EPDK deprem bölgesinde avans ödemelerini erteledi: 1 Nisan'da resmileşecek
Otomotiv Haberleri