Fotoğraf sergisinde Atatürk krizi

Muğla Basın Yayın Enformasyon İl Müdürlüğü'nün Muğla'nın Menteşe ilçesinde düzenlediği Gazeteciler Karma Fotoğraf Sergisi'nde Atatürk fotoğrafının yer almaması tartışma konusu oldu. Sergiye katılan Gazeteci Halil Eğriboyun ile İl Müdürü Cavit Okur arasında sözlü tartışma yaşandı.

Karma sergiye ikisi Atatürk fotoğrafı olmak üzere toplam 5 fotoğrafla katılan Gazeteci Halil Eğriboyun, sergide tek bir Atatürk fotoğrafının bulunmamasına tepki göstererek, sergiye verdiği "Kuşlar" adlı fotoğrafı sergiden çekerek etkinliği düzenleyenleri protesto etti.

Eğriboyun, “Sergiye 5 fotoğrafla katıldım. Bu fotoğraflardan ikisi ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e aitti. Sergide bırakın bu fotoğrafları hiçbir Atatürk fotoğrafı göremeyince sergilenmeye uygun gördükleri 'Kuşlar' fotoğrafımı geri çektim. Atatürk yok sayan bir anlayışla yan yana olmam mümkün değildir.'' dedi.

Eğriboyun’un tepkisi üzerine sergiyi düzenleyen yöneticilerin kamu kurumlarından birisinde asılı çerçeveli Atatürk fotoğrafının sergiye getirildiği iddia edildi. Bunun üzerine Muğla Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Cavit Okur ile Gazeteci Halil Eğriboyun arasında tartışma yaşandı.

Basın Yayın İl Müdürü Cavit Okur'un kendisine “Seni gazeteci görmüyorum. Sergilemek zorunda değilim'' dediğini öne süren Gazeteci Eğriboyun, İl Müdürü Okur'a “Yaşamında bir gün gazetecilik olmayan il müdürünün beni gazeteci görmemesi kadar doğal bir şey yoktur. Cavit Okur, il müdürlüğüne yakışmıyor. Sizi Ensar Vakfı'nın yöneticiliğine öneriyorum'' dediğini ifade etti.

MÜDÜRÜN KİRLİ GEÇMİŞİ
Muğla Basın Yayın Enformasyon İl Müdürü Cavit Okur’un Atatürk’ü karşıtı yeni olmadığı ortaya çıktı. Ensar Vakfı Muğla Şube Kurucuları arasında yer alan Cavit Okur, Köyceğiz’de öğretmenlik döneminde Atatürk büstünü kırılmasında adı geçmiş, bundan dolayı da yargılanmıştı. Dönemin Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından Muğla’ya açılan Bayın Yayın Enformasyon Müdürlüğü’ne kurucu müdür olarak atanmıştı. 1 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesinde AKP’den milletvekili aday adayı olan Cavit Okur, adaylık sıralamasında yer alamamıştı. Seçimden sonra Okur, aynı görevine getirilmişti.

SAHTECİLİKTEN MAHKUM OLDU

İşe gitmedi, 'umredeydim' dedi. Rapor aldı, sahte çıktı. Mahkemelik oldu, hakimi 'paralelci' diye suçladı.

AKP'den Muğla milletvekili aday adayı olan Cavit Okur'un ''resmi belgede sahtecilik' suçundan 2.5 yıl hapis cezası aldığı ortaya çıktı. Din öğretmenliği yaptığı dönemde okuldan izin almadan Umre'ye giden Okur'un, dönüşte sahte rapor aldığı, kurumuna da tarihleri değiştirerek rapor verdiği tespit edildi. AKP'li Cavit Okur kendini “Mahkemenin hakimi paralelci idi, savcı beni tehdit ediyordu'' diye savundu.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 18 Şubat 2013 tarih ve 2012/188 esas numaralı kararıyla AKP'li Okur hakkında ''resmi belgede sahtecilik' suçundan hapis cezası verdi. Dosya sonra Yargıtay'a taşındı. İki yıl geçmesine rağmen yerel mahkemenin mahkumiyetiyle ilgili Yargıtay'dan karar çıkmadı. Mahkeme kararına göre ''resmi belgede sahtecilik' suçu şöyle yaşandı:

“UMRE'YE GİTTİM, RAPORU VERMEYİ UNUTTUM''

Muğla Köyceğiz Atatürk İlköğretim Okulu'nda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görev yapan Cavit Okur, 20-30 Haziran 2011 tarihleri arasında okula gitmedi. Okul yönetimi iki ayrı tutanak düzenleyerek ilçe milli eğitime durumu bildirdi. Söz konusu tarihlerde Umre'ye giden Okur, döndükten sonra okula 4 Temmuz tarihinde dilekçe verdi: “17 Haziran 2011 tarihinde Köyceğiz Devlet Hastanesi'nden 10 günlük rapor aldım, raporu izne çevirmek için zamanında vermeyi unuttum, raporun izne çevrilmesini istiyorum.''

BARKOD ELE VERDİ!

Okur, öğretmen iken Muğla Basın Yayın İl Müdürlüğü'ne atandı. Savcılığa, söz konusu raporun sahte olduğu yönünde ihbar mektubu verildi. Savcılık soruşturmasıyla raporun alındığı tarihle üzerindeki barkod arasındaki çelişki ortaya çıktı. Rapor altı ve üstündeki barkod numaralı 59091- 59092 olarak tespit edilirken, Cavit Okur'un raporundaki barkod 63558 olduğu görüldü.

“DOKTOR TARİHİ DEĞİŞTİRDİ''

Mahkeme, devlet hastanesinde görev yapan Canip Dağdelen isimli doktorun 4 Temmuz günü hastane bilgisayarının tarihini 17 Haziran olarak değiştirip geçmişe dönük 10 günlük rapor verdiğini tespit etti.

3 KİŞİYE CEZA

Yargılama sonucunda AKP'li Cavit Okur ve raporu veren doktor Canip Dağdelen'e ''resmi belgede sahtecilik' suçundan 3 yıl hapis cezası verildi. Sanıkların geçmişi ve yargılama sırasındaki davranışları göz önünde bulundurularak ceza 2.5 yıla indirildi. Okur'la ilgili yalancı şahitlik yapan Şahan Şahan isimli kişi için suç duyurusunda bulunuldu.

“HAKİM PARALELDİ''

AKP'li Okur, hakkındaki mahkumiyet kararını SÖZCÜ'ye şöyle anlatmıştı: “Dosya Yargıtay'da. Bana gelen bilgiye göre Yargıtay savcısı cezayı yersiz bulmuş, bozulacak! Suçlamanın aslı astarı yok. Hakkımda karar veren hakim arkadaş paralelci idi. İlk alınan hakimlerden oldu. İspat etmek mümkün değil ama bana sürekli tehdit göndermişti. Savcı ''ayağını denk alsın' diye haber gönderiyordu. Eskilerin tabiri var ''aday oldum, ana-babama da sorsam bir şey var mı?' diye. İşin içinde doktor da var ''ben raporu verdim' diyor. Bandrol sonradan yapışmış. 1970'den beri bu kadroyla (Milli Görüşü kast ediyor) beraberim. 80'de hapis yattım, 28 Şubat'ta ceza aldım. Çizgimi hiç değiştirmedim. Bodrum, Marmaris, Datça ilçeleri beni destekleme kararı aldı, sıkıntı buradan kaynaklanıyor.''