Haftanın Kitabı: Mine Kırıkkanat’tan sürükleyici bir siyasi polisiye; ''Hiç Kimse’

Mine G. Kırıkkanat
'Hiç Kimse'
Kırmızı Kedi Yayınevi

Sevim CEBECİ

Anımsanacağı üzere, 9 Ocak 2013’te Paris’te biri üst düzey yönetici (Sakine Cansız) olan üç PKK’lı kadın militan uğradığı suikast sonucu öldürülmüştü. Mine G. Kırıkkanat işte bu gizemli siyasal cinayetleri, sürükleyici bir polisiye roman kurgusu ile edebiyat katında aydınlatıyor. Hem de yüksek edebiyat...

Mine G. Kırıkkanat’ın son kitabı olan “Hiç Kimse'' adlı romanı, önceki hafta Kırmızı Kedi Yayınları’ndan piyasaya çıktı.

Gerçek bir olaydan yola çıksa da, kitapta kendi kurgusunu oluşturuyor Kırıkkanat. Hikayenin sonunu bilsek de heyecanlı bir okuma serüvenine bizi katmayı başarıyor yazar. Akıcı diliyle, gereksiz ayrıntılardan arındırılmış duru bir metin olarak karışımıza çıkıyor “Hiç Kimse''.

Kırıkkanat’ın kitabında derin devlet sorgulanırken, tetikçiler de kendilerini sorguluyor. Romanın baş kişisi Türk istihbarat teşkilatından “Lejyoner'' kendisine “Hiç'' adını takar. Kendinden çok ailesini düşünerek bu görevi kabul eder. Hiç’in kendisi ölse de ailesinin güvence altında olacağını bilmesi, cinayetlerin işlenmesinde önemli bir etkendir.

Ancak Hiç’in kendisine sunulanların karşılığını ödemesi hiç de kolay olmayacaktır. Bir tür kendinden vazgeçmektir bu... Hiç, ellerini yıkama takıntısıyla adeta cinayetlerden ruhunu arındırmaya çalışır.

Hiç’in ağabey dediği hocası, eğitmeni K. da kendini sorgulamaktan vazgeçmez. Hiç, boynuz kulağı geçer misali K.’yı geçmiş ve K.’nın takdirini kazanmıştır. Buna karşın K.’nın Hiç’e ilişkin kafası karışıktır. Hiç’in küçük bir çocuğu bilerek öldürmesi ve kendini haklı görmesi, K’yı dehşete düşürse de ona yansıtmamaya çalışır. Kendi bir katil yaratmıştır, ancak sonuçları bu biçimde görmek onu ürkütür. Bir kez daha kendiyle çatışır.

KADIN SORUNU ÜZERİNDEN SİYASAL POLİSİYE

PKK’lı üç kadından biri olan Sarya, örgütün kurucularındandır ve örgütle arası artık açıktır. Ölüm tehdidini hisseder. Daha önce iftiraya uğrayarak örgütten ayrılmak zorunda kalan Kesire’ye yazdığı mektupta endişelerinden söz ederken, örgütün içindeki kadının durumunu da şöyle anlatır:

“Halkımızı, hem Türk devletinin boyunduruğu ve Yavuz artıklarının zulmünden hem de ataerkil kölelikten kurtarmak, bilinçlendirmek ve bağımsızlaştırmak amacıyla kurduğumuz Parti’de kadın zamanı değildi. Büyük umutlarla başlattığımız ve kan pahasına sürdürdüğümüz devrimde; kadını gerçekten bilinçlendirmenin, özgürleştirmenin, eşitlemenin zamanı hiç gelmedi.

“Devrimi Önderlik yapıyordu ve Önderlik erkekti.Biz kadınlara ancak ona itaat ettiğimiz ölçüde değer, eşitlik ve özgürlük veriliyordu...''

Kadının durumu Kürt ya da Türk olsun, Doğu toplumlarında hiç değişmiyor. Kadın her durumda kaderine terk ediliyor. Kadın sorununa değinilmesi romanda bir kadın duyarlılığını açıkça gösteriyor. Bu durum romanda önemli bir fark yaratıyor.

İSTİHBARATÇILAR ZAMANI

Yeniden hikayeye dönecek olursak; Lejyoner, yani Hiç iş başındadır. Kendisine  görev K. aracılığı ile iletilir. Eski öğrencisi ile biraraya gelen K. ayrıntıları verdikten sonra ayrılır. Lejyoner’e Sarya’nın şöförlüğünü yapan Sait yardımcı olacaktır. Sait de teşkilata muhbirlik edenlerden biridir ve sayesinde üç kadın polisiye romanlarına taş çıkartan bir suikasta kurban gider.

Bundan sonra olacaklar olayların siyasi perde arkasıdır. Derin devlet yalnıza Türkiye’de mi vardır? Avrupa’da derin devlet nasıl işler? Yazar bunları romanında yetkin bir anlatım kurguyla işliyor.

Fransız istihbarat teşkilatından Diego soruşturmanın içindedir. Bir Türk ile yani Ayşe’yle evli olması bu durumu açıklasa da daha önemlisi Ayşe’nin babasının İstihbarat teşkilatından emekli olmasıdır.

Bu arada K. ile Ayşe’nin arasındaki bağlantı, suikastın aydınlatılmasında bir rol oynayacak mıdır? Bu bağlantı nedir? İkilemde kalan Ayşe ne yapacaktır? Bundan sonraki hedef kimdir? Derin devlet bir kez daha işin içinde midir?

Bu soruların yanıtları elbette Kırıkkanat’ın “Hiç Kimse'' adlı kitabında... 

Bir polisiye roman tadında, siyasi arka planı incelikle kurgulanmış ve yetkin bir dille işlenmiş bir roman var karşımızda. Mine G. Kırıkkanat’ın “Hiç Kimse'' adlı romanını okumak sizi zenginleştirecektir.

Hiç Kimse, Mine G. Kırıkkanat, Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul 2016, 188 s.