Hanefi Avcı: Yeni kalkışma imkansız, kısa vadede Erdoğan'a suikast yapılabilir

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, FETÖ'nün elinde artık polis ve yargının olmadığını, ordunun içinde etkisizleştirildiklerini açıklayarak, yeniden bir darbe kalkışması yapılmasının imkansız olduğunu söyledi. RS FM'de Enver Aysever'in hazırlayıp sunduğu Oyuna Devam programına konuk olan Avcı, örgütün kısa vadede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan bir suikast yapabileceğine dikkat çekti.

FETÖ'nün emniyet ve devlet içerisinde örgütlendiğini, devletin tüm kural ve kaidelerini ihlal ettiğini ve bunu devlet yetkililerine aktardığını anlatan Avcı, yetkili makamların çözüm üretmemeleri üzerine 'Haliç'te Yaşayan Simonlar' kitabını yazdığını ve kitapla FETÖ'nün faaliyetlerini teşhir etmek istediğini söyledi.

'YENİDEN KALKIŞMA İMKANSIZ'
Avcı, 'Devletin kritik noktalarında FETÖ'cüler hâlâ var mıdır ve yeniden kalkışma yapabilir mi' sorusuna, "Yeniden kalkışma yapmalarının imkânsız olduğu kanaatindeyim. Ama mücadeleden vazgeçmemişlerdir. Yenilgiyi kabul etmemişlerdir. Sahip oldukları tüm imkânları kullanarak tahammül edemediğimiz yeni sorunlar çıkarabilirler. Neden kalkışma yapamaz diyoruz? Ellerinde polis ve yargı vardı ama bu güçler bertaraf edildi. En ciddi güç ordu içerisindeydi, burada ciddi darbe yediler. Bundan dolayı fiili güç kullanma imkânı yok. Ayrıca halk da öyle hassasiyet kazandı ki, kısa vadede imkânsız diye düşünüyorum" diye yanıt verdi.

Avcı, "Ancak kısa vadede Cumhurbaşkanı'na (Recep Tayyip Erdoğan) yönelik suikast deneyebilirler kanaatindeyim. Onu yok etmeye yönelik faaliyet deneyebilirler" diye ekledi. Cumhurbaşkanı'na yönelik suikast düzenleyebilecek imkânları var mı sorusu üzerine Avcı, "Yaratabilirler. Sahip oldukları geçmiş bilgiler, devletin tüm kurumlarındaki bilgiler ellerindedir, böyle bir şey yapma kabiliyetleri vardır" dedi. Devletin içerisinde az sayıda olsalar da hiç kimsenin sahip olmadığı bilgilere, devletin geçmiş arşivine sahip olduklarını hatırlatan Avcı, "Dinlemeler, telefon trafiğine ait tüm datalar ellerindedir. Her ne kadar 2014'e kadar olsa da o datalar günü yorumlamaya yarar" dedi.

 'SONRADAN ALINAN ÖNLEMLER TEHLİKEYİ BERTARAF ETMEYE YETMEDİ'
Devlet yetkililerinin deneyimli bir ismin uyarılarını neden dikkate almadıkları sorusuna, "Türkiye'nin geçmiş tarihine gittiğimiz zaman darbelerden Susurluk'a kadar, 28 Şubat'ta bugüne kadar yaşanan pek çok olumsuzluklar var. Bunlara bakıldığında birilerinin çıkıp 'kirli geçmişle, darbelerle hesaplaşacağız' denildiğinde insanlar buna sarıldılar. Bunlarla hesaplaşıyoruz bahanesi siyasetin, gazetecilerin, aydınların desteğini aldı. Böylesi bir hukuksuzluk ortamını kullandılar. Militarizmle hesaplaşılıyorsa, kirli geçmişle hesaplaşılıyorsa desteklemek lazım anlayışıyla bazı kusurlar görmezden gelindi. Sonradan alınan önlemler de tehlikeyi bertaraf etmeye yetmedi" dedi.

'17 ARALIK CEMAATİN HÜKÜMETİ DEVİRME HAREKETİDİR'
 '17-25 Aralık yaşanmasaydı birlik ve beraberlik bozulmayacaktı' diye yaygın bir düşünce olduğunun sorulması üzerine, "Cemaat hükümete saldırmasaydı hükümetin onlara karşı bir şey yapıp yapmayacağı belli değildi. 17 Aralık cemaatin yargıyı ve polisi kullanarak hükümeti devirme hareketidir ve bu gerçektir. Ama bu ortaya dökülen yolsuzlukların büyük bir kısmının da doğru olma ihtimali vardır. Cemaatin montajları mümkündür ama hangisi doğru hangisi yanlış bilmeden bu meseleyi kapatmak mümkün değildir" dedi. 

'BU ÖRGÜT TÜRKİYE GENELİNDE YERALTINA İNECEKTİR'
 FETÖ'nün bundan sonra ne yapacağı ile ilgili de bilgi veren Avcı, "FETÖ genel anlamda Türkiye'de kendisini gizleyecek, saklayacak ve yeraltına inecektir. Esas önemli olan budur. Yurtdışında ise açık olarak Türkiye aleyhine faaliyet göstereceklerdir kanaatindeyim. Gülencilerin bulundukları ülkelerin devlet yönetimini etkileme kabiliyetleri vardır. Okulları, şirketleri, firmaları ile ülkelere nüfuz etmişlerdir. O ülkelerin basın — yayın kuruluşlarına etki etmişlerdir. Kendi amaçları için mevcut yönetime sıkıntı yaratacakları kanaatindeyim" sözleriyle gelecekte neler olabileceği hakkında bilgi verdi. 

'UZUN VADEDE OHAL CEMAATİN AMACINA HİZMET EDİYOR'
Avcı, "15 Temmuz kalkışma nedeniyle OHAL ilan edildi ama halktan zaten destek var. Herkes yanınızda. Özgürlükleri kısıtlayan uygulamalar amaca zarar vermektedir. Uzun vadede OHAL cemaatin amacına hizmet ediyor" değerlendirmesinde bulundu.

'Polisin paramiliter bir güç gibi Cumhurbaşkanı'na bağlı göründüğünün' sorulması üzerine Avcı, "Yaşanan süreç dolayısıyla cemaatin yarattığı büyük bir tahribat var devlet üzerinde. 15 Temmuz'un yarattığı bir travma var. Tüm devlet kadroları güce, kudrete ihtiyaç duyuyor. Bundan dolayı da polis etkin devlet kadrolarının olması gerekenden daha farklı bir organize ile iş götürür. Şartların gerektirdiği, kısa vadede gruba karşı yürütülecek asli faaliyetlerin organizasyonunda bir desteğe ihtiyaç olabilir. Ama bunun uzun sürmesi sistem açısından sorun yaratır, süratle normalleşmek gerekir" diyerek düşüncelerini açıkladı." Avcı, "Ordu içerisindeki örgütlenmesini biliyorduk. Özellikle İzmir casusluk davasındaki ifadeler, sahte belgeler bunu gösteriyordu. Ortaya tahminleri de aşan bir şey çıktı. Her ne kadar soruşturma yürütülüyor olsa da ordu içerisindeki tüm kritik kadroları işgal ettiği ve yolsuzlukla kadrolaştığı gözüküyor" diye sözlerine devam etti. 

'15 TEMMUZ ÇOK GÜZEL PLANLANMIŞ BİR DARBEDİR'
'15 Temmuz'un bazı kişiler tarafından başkanlık sistemi için bir oyun olduğunu düşündüklerinin' sorulması üzerine Avcı şu açıklamayı yaptı:

"Kalkışma olduğuna tereddüt yok. Başarısızlığa bakarak insanlar 'böyle darbe mi olur' diyor. Hazırlanmış, çok güzel planlanmış ve uygulansa dönüşü olmayan bir darbe. Olayın bir bölümünü bilen bir kişinin MİT'e olayı bildirmesiyle, darbeciler her şeyin ortaya çıktığını zannedip, darbeyi erkene aldılar. Erkene almasalar dönüşü olmazdı.  Darbecilerin bir kısmı öne alınınca harekete geçiyor ama büyük kısmı hareket edemiyor. Planladıkları gibi devlet yetkililerini gözaltına alsalardı, televizyonlar, telefonlar susturulsaydı sonra tanklar köprüye çıksaydı hiç kimse bir şey yapamazdı. Mükemmel uygulanacak bir plandı. Darbenin bir safhasını erkene alabildiler. Diğer kısımlar harekete geçemedi. Öyle olmasaydı önüne geçilemezdi."

 'TÜRKİYE'DE DEĞİL DERİN NORMAL DEVLET YOK'
 AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın, "Derin devlet yeniden kurulmalıdır" açıklaması için, "Türkiye'de hak hukuk çiğneyen kimi kamu görevlileri geçmişte oldu. Halk bunu derin devlet zannetti. Türkiye'de derin değil normal devlet yok. Normal devlet olsa bir cemaat devleti ele geçirmeye kalkışabilir mi? Derinini bırakın normalinde sorun var Türkiye'de" diye yanıtladı.