Haziran'dan çağrı var: ''Yapabiliriz, Birlikte Başarabiliriz'

İstanbul Meclisleri tarafından gerçekleştirilecek olan ''Büyük Buluşma’da sanatçılar ''Feridun Düzağaç, Kardeş Türküler, Marsis&Cahit Berkay, İlkay Akkaya ve Nejat Yavaşoğulları da türküleriyle, ezgileriyle birlikte 8 Mayıs Pazar günü Kartal Stadyumu’nda sahne alacaklar.

''Savaşa Son Verebiliriz’ , ''Laikliği Kazanabiliriz’ , ''Emeğimizin Hakkını Alabiliriz’ , ''Diktatörlüğü Durdurabiliriz’ çağrısıyla başta halkımızı ve Türkiyeli emekçileri mücadele etmeye çağıran Haziran Hareketi bu yürüyüşte tüm emek ve demokrasi güçlerini beraber yürüyeme çağırıyor. Tüm bu karanlığa inat ''Yapabiliriz, Birlikte Başarabiliriz' diyor.

MERDAN YANARDAĞ: BİZ KAZANACAĞIZ
Haziran Hareketi'nin 8 Mayıs etkinliği için Gezi Parkı'ndan çağrıda bulunan BHH Yürütme Kurulu Üyesi ve ABC Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ "Kötülüğün toplumsallaştığı günlerden geçiyoruz.Örgütlü bir siyasal gericilik ve ortaçağ saldırısı altındayız. Türkiye'nin potansiyeli bu gericiliği yıkacak düzeydedir. Haziran hareketi bir alternatif sunuyor. Gericiliğe karşı bir örgütlü direniş alternatifi. Kazanabiliriz, yapabiliriz! Bunun için biz 8 Mayıs'ta Kartal Stadyumu'nda olacağız. Gelin güç verin, faşizmi ezelim. Biz kazanacağız" dedi.

Karaman'daki tecavüz skandalı ile ilgili yayın yasağını tanımayacağını açıkladığı için geçtiğimiz günlerde Halk TV'deki işine son verilen gazeteci Ece Zereycan da yaptığı çağrıda "Hırsızları, tecavüzcüleri, katilleri haber yapmamızı engelleyen bu baskı düzenine karşı mücadele etmeliyiz. Yapabiliriz, bunu ancak birlikte başarabiliriz" diyor.

Haziran Hareketi, etkinlikle ilgili bir çağrı yaparak halkı ve emekçileri omuz omuza mücadeleye davet etti.

Yapılan çağrı şöyle: 

YAPABİLİRİZ! BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ!

Günler ağır, günler felaket haberleriyle geliyor! Ülkemiz, büyük bir hızla iç savaşa doğru sürükleniyor. Emeği, laikliği, eşitlik ve özgürlüğü, halkların kardeşliğini, doğanın yeşilini savunan herkes tehdit altında.

Irkçılık, nefret ve ötekileştirme eğilimi toplumu teslim almış durumda. İşçi cinayetlerinin,  kadına uygulanan şiddetin, çocuk tacizlerinin, tecavüzlerin, her türlü hırsızlık ve talanın üstü "istikrar" yalanıyla örtülüyor, halkımızın bu yöndeki en küçük hak arayışı bile şiddetle bastırılıyor.

Gizlenen, çarpıtılan, toplumda kin ve nefret üretmek için tek yanlı yayının konusu haline getirilen insan ölümleri, kayıplar kanıksandı. Kürt illeri göç illeri oldu. Sönen ocaklar, kıyılan canlar basit, kuru, soğuk birer sayı haline dönüştü.

Toplumsal hayatı  dinsel esaslara göre kurgulamak isteyen mezhepçi anlayış, okulda, sokakta, işyerinde, evde, akla gelecek her yer ve ortamda engellenmeyeceğinden emin küstah bir cüretkarlıkla saldırıyor. Hiçbir meşruiyeti olmayan uyduruk fetvalara ve laiklik karşıtı uygulamalara ses çıkarmamamız, yapılan yanlışları görmezden gelerek biat etmemiz isteniyor.

Neo-liberal saldırganlıkla dinci siyasal gericiliğin vahşi bir sentezi olan bu iktidar, eşsiz ekosistemin korunması yerine halk düşmanı Cengizler'in kirli çıkarlarının polis ve jandarma nezaretinde korunmasını, kollanmasını tercih ediyor ve bu tercihe sözümona kamu düzeninin muhafazası adına rıza göstermemiz isteniyor.

Gerici karanlık "Yeni Türkiye" adını verdiği Başkanlık Rejimi'nin yolunu düzleyecek yeni bir anayasa hazırlığı içinde. Bu amaçla bildik kara propaganda mekanizması durmaksızın çalıştırılıyor. Kandan beslenen İslamcı faşist bir klik "Hepimiz Ensar'ız" sloganıyla çoşan pespaye Vakıfları aracılığıyla tecavüzü bile savunabilecek bir cüret sergiliyor. Devasa maddi çıkarlarla bağlı olduğu iktidarla ruh ikizi olmuş havuz medyasının da yardımıyla şiddeti ve korkuyu her yere, hayatımızın her anına yayarak bizi teslim almak istiyor.

Bütün bu olup bitenleri kabullenmemiz, kadınların ve çocukların öldürülmesine, katliamlara, ölmeye ve öldürmeye alışmamız isteniyor.

Evet, günler ölüm haberleriyle geliyor. Karanlığın iktidarı hükmetmeye devam ediyor. Ama biz bu ülkeye, bu ülkenin direniş tarihine, Pir Sultanlar'a, Denizler'e ve Mahirler'e, Gezi'ye, Haziran günlerine olan inancımızı sürdürüyoruz.

Bu kavganın sonucunu yan yana omuz omuza durma kararlılığımız belirleyecek. Birbirimizden başka güvencemiz, birbirimizden başka dayanağımız yok!

Yapabiliriz!

Çünkü biz halkız!

Birlikte başarabiliriz!