HDP: Çağrımız destek çağrısı değil, iç savaşı önleme çağrısıdır

HDP milletvekilleri Mithat Sancar ve Ayhan Bilgen, dün geceki eş zamanlı operasyonla gözaltına alınan, aralarında HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ında bulunduğu milletvekillerine ilişkin Meclis'te açıklama yaptı. HDP milletvekili Mithat Sancar, "Dayanışma çağrımız bize destek çağrısı değildir, iç savaşı önleme, demokrasiyi kurtarma çağrısıdır" diye konuştu.

'TÜRKİYE TARİHİNDE BİR KARA LEKE OLARAK GEÇECEK'

Bilgen, "15 Temmuz sonrasında olanlar da gösteriyor ki gerçekten 15 Temmuz'u Allah'ın lütfu olarak gören zihniyetin hedeflediği tam buymuş. Dün gözaltına alınan arkadaşların yargıdan kaçma diye bir derdi yok. Biz bu ülkede darbe koşullarının herkes tarafından görülmesini bütün dünya tarafından bilinmesini istediğimiz için ifade vermeye gitmedik" dedi. Olayı ''kaçma yaklaşımı' şeklinde değerlendirenlerin sadece kirli propagandasına devam ettiğini kaydeden Bilgen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Darbe koşullarını bu ülke eninde sonunda aşacak. Geçmişte de darbeler yaşandı, geçmişte de siyasetin önünü kesen engellemeler, müdahaleler yapıldı. Ama o günler nasıl geçtiyse bugünler de geçecek. Fakat, Türkiye tarihine, siyaset tarihine bir kara leke olarak geçecek. Biz ifadeye çağrılan arkadaşlarımız ve bugüne kadar gözaltına alınan, tutuklanan bütün yöneticilerimize karşı tutumu bir tasfiye girişimi olarak görüyoruz. Bir siyasi linç, bir kuşatma ve baskı, faşizan rejimin ayak sesleri olarak görüyoruz. Bundan sonrasında bu sürecin geleceğini belirleyecek olan demokratik çevrelerin, sivil toplumun, uluslararası kamuoyunun, Türkiye'de barıştan, demokrasiden yana olanların sesini yükseltmesiyle ancak bu süreç şekillenecektir. Buna boyun eğmeyeceğimizi bize oy veren herkesin, bizim duruşumuzu, tavrımızı önemseyen herkesin sergileyeceği tavırla bu faşizan baskıyı püskürtmesini istiyoruz. Dolayısıyla herkesi dayanışma içerisinde olmaya çağırıyoruz" dedi.

HDP'li Mithat Sancar ise şöyle konuştu:

"'12 Eylül'de bile bu olmadı' diyoruz bu abartı değil. Dün akşamdan beri Meclis'e, ülkenin kalbine bombalar atılıyor. HDP'de tek bir milletvekili bile boyun eğmeyecek, özgürlük için, barış için mücadelemizi sürdüreceğiz! Şu an burada 4 milletvekiliyiz, yarın aramızdan başkaları da alınabilir ama kim nerede olursa olsun direnmeye devam edecek. Dayanışma çağrımız bize destek çağrısı değildir, iç savaşı önleme, demokrasiyi kurtarma çağrısıdır."

"HALKIMIZI SESİNİ YÜKSELTMEYE DEVAM EDİYORUZ'

Genel Merkeze basının ve ziyaretçilerin girişinin engellendiğini belirten Bilgen "Ama biz her şeye rağmen sesimizi duyuracağız ve halkımızı da sesini yükseltmeye, tavrını koymaya davet ediyoruz" dedi. HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan da Genel Merkez binasına girerken gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. Doğan, "Eş Başkanlarımızın gözaltına alınması devletin tam bir cinnet halidir" dedi.

Osman Baydemir'in açıklamaları şöyle:

Erdoğan’a sesleniyorum! Bizi değil tutuklamak, mengeneye de koysan, özgürlük taleplerimizden asla vazgeçmeyeceğiz! Bizde iki emanet var, biri Allah’ın verdiği can, diğeri halkımızın verdiği temsiliyet. Bu emaneti kimsenin alma hakkı yok.