HDP: Davutoğlu hangi yüzle helallik istiyor

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu daha önce hükümete yönelik bir "darbe" olacağı konusunda uyardıklarını söyleyen İdris Baluken, "Bu uyarıları dikkate almayan Davutoğlu'nun hazin sonunun ne olduğunu gördü kamuoyu. 7 Haziran'dan itibaren devreye konan saray darbesinin her alanda teslim almaya çalıştığını ifade ediyoruz. Siyaset kurumunu, parlamentoyu, yargıyı, toplumsal yaşamın tamamını teslim almaya çalışan bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu anlayış belki de eşi benzeri görülmemiş darbe mantığıyla bu süreçleri işletmeye devam ediyor" dedi.

'DARBE SÜRECİ DİĞER PARTİLERİN İÇ İŞLERİNİ ETKİLİYOR'
Baluken sözlerine şöyle devam etti:

"Darbe sürecinin diğer partilerin içişlerini nasıl yönettiğini rahat görürsünüz. MHP'deki kurultay tartışmalarına, liderlik tartışmalarına bakın. Arkasında bu saray darbesinin aktörlerini görürsünüz. Dokunulmazlık tartışmasında bile tabanın istediği tutumu ortaya koymayan CHP'deki duruma baktığınızda saray darbesi aktörlerinin nasıl siyasi partileri yönlendirdiğini görebilirsiniz. Yönlendiremediği tek adres HDP'dir. HDP olduğu için tamamen tasfiye etme planını devreye koymaya çalışıyor. Bütün tarihe geçecek olan insanlığa karşı işlenen suçların tamamında Davutoğlu'nun yetkisi, imzası kullanılarak o süreçler hayata geçirildi. Sonra Davutoğlu'nun değiştirilmesine karar verilmiş oldu. Temel olarak 3 önemli hususun Davutoğlu'nun tasfiyesine neden olduğunu düşünüyoruz. Birincisi Kürt meselesini çözmeyen çözülür dedik. Kürt meselesini çözmeyen sayısız hükümet ve başbakanın yer aldığı tarihin tozlu raflarında çöp sepetinde kısa başbakanlık döneminde en ağır katliamları yapan Davutoğlu yerini almıştır.

Bu tespitimiz hükümetin başına gelecek olan başbakanlar için bir uyarıdır. İkincisi savaş sürecinin sürdürebilirliğiyle ilgili mevcut durumun gelmiş olduğu aşama. Fiili bir savaşın sürdürülemez olduğunu söylüyorduk. Üçüncüsü darbe süreciyle başkanlık rejimin getirilmesi hedefiydi. Davutoğlu çok çalıştı bunu yaşama geçirmek için. Başkanlık sisteminin tahkim edilmesi için çabayı ortaya koydu. Ama karşısında HDP gibi bir güç olduğu için Davutoğlu'nun tasfiyesi devreye konmuş oldu. Türkiye tarihinin en kanlı katliamları kısa süre başbakanlık yapmış olan Davutoğlu döneminde yaşatılmıştır. Davutoğlu'nun gidişi bu katliamları yapanların tarih önünde hesap vermeleri şart. Aynı zamanda darbecilerin habercisi olarak görülmelidir. BU tasfiye süreçleri şekillendikten sonra yargılama süreçlerinin başlayacağını göreceğiz"

'DAVUTOĞLU HANGİ YÜZLE HELALLİK İSTİYOR'
İdris Baluken Başbakan Ahmet Davutoğlu'na HDP'nin hakkını helal etmediğini belirterek şöyle devam etti:

"Hangi yüzle helallik istiyor bilmiyoruz Davutoğlu. Sur'da Cizre'de,Silopi'de katledilen sivillerin durumu ortadayken, Sur'da hala cenazesinin almamış olan ailelerin yaşamış olduğu trajedi ortadayken hangi yüzle halk ve kamuoyundan helallik istiyor anlayabilmiş değiliz. Sur, Cizre, Nusaybin halkı asla Davutoğlu'na hakkını helal etmeyecektir. Biz HDP olarak tüm uyarılarımıza rağmen karşımıza katliam süreciyle gelen bir Başbakan pratiğine hakkımızı asla helal etmiyoruz. Bırakın hakkını helal etmeyi önümüzdeki süreçte hızla bu suçlarla ilgili yargılanması için elimizden gelen mücadeleyi ortaya koyacağız. Davutoğlu neticede seçilmiş bir başbakan olarak görev yaptı. Bir başbakan saray tarafından darbe ile indirilmiş oluyor. Halk iradesine yönelik yeni bir darbe süreci devreye konmuş oluyor. AKP'ye oy vermiş tabana Erdoğan tarafından yapılan darbedir bu. AKP genel başkanı değil bir başbakan görevden alınmış oluyor. Doğrusu başbakanlık makamı da saray tarafından tasfiye edildi. Oraya oturacak kişinin başbakanlık sıfatı olmayacak. Sadece sarayın emirlerini yerine getiren saraya bağlı birmemur olarak çalışmış olacak. Dolayısıyla Davutoğlu'nun görevden alınması meselesi başbakan tasfiyesi değil başbakanlık kurumunun saray darbecileri tarafından hedeflendiğini ortaya koymuş oluyor. AKP'ye oy verenlerin iradesi Erdoğan'ın ayaklarının altındadır. 1 Kasım'da AKP'ye oy verenlerin iradesini ayaklar altına alan bir kişi halk iradesi üzerinde tek egemen kişi olduğunun mesajını veriyor. Erdoğan kendisini devlet yerine koyuyor. 78 milyonun tamamının da kendisine biat etmesini istiyor. Aslında biz AKP'ye oy veren seçmenlere bir çağrıda bulunuyoruz; kendi iradelerine sahip çıkmaları gerek. Son durum AKP tabanının iradesinin Erdoğan tarafından önemsenmediğini ortaya koymuş oluyor. Bu tablo AKP tarafından sorgulanacak."

'CHP TABANININ HELAL EDECEĞİ KANAATİNDE DEĞİLİZ'
İdris Baluken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Başbakan'a hakkını helal etmesine ilişkin, "Kılıçdaroğlu'nun kendi bileceği iş. Şimdi Kürt illerini tamamen talan etmiş, Fırat'ın batısında kolluk güçleriyle işkenceler yaptırmış, akademisyenleri gazetecileri cezaevlerine göndermiş, üniversiteleri tamamen güvenlik koridoruna çevirmiş Başbakan'a Kılıçdaroğluhakkını helal ediyorsa söyleyecek bir şeyimiz yok. CHP tabanının helal edeceği kanaatinde değiliz."