'İşçiler Türk Metal’i fabrikalardan kovuyor'

Ahmet Verimli/ABC Emek Sendika Servisi

12 Eylül 1980 sonrası Türkiye maden İş( Maden-İŞ) Sendikası’nın görev ve sorumluluğunu üstlenen Birleşik Metal İş Sendikası(BMİŞ) metal iş kolunda yaptığı toplu sözleşme görüşmelerinde alternatif sınıf ve kitle sendikacılığı yolunda hızlı adımlarla yoluna devam ediyor. Maden-İş Sendikası’nın mücadele geleneği ve deneyimi ile hareket ettiklerini açıklayan Birleşik Metal İş Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Serdaroğlu; 18 iş yerinde 7 bini aşkın metal işçisinin toplu iş sözleşme görüşmelerini titizlikle yürüttüklerini açıkladı. Bunların içinde uyuşmazlık tutanağı tutulanların da grev kararı alınanların da olduğunu aktaran Serdaroğlu; ilk defa Toplu İş Sözleşme yaptıkları iş yerlerinde sendikayı ve sözleşme geleneğini ve mantığını yerleştirmek için çalıştıklarını ifade etti.

ABC Gazetesi’ne çok özel açıklamalarda bulunan Serdaroğlu iş yerlerinde üretim sürecinde kaza ve meslek hastalıklarına karşı özel ekip kurduklarını belirterek ’Türkiye’de ki iş kazaları fotoğrafına bakıldığı zaman biz diğer iş kollarına göre iyiyiz. Bizde iş güvenliği uzmanları var. Bu arkadaşlar periyodik olarak iş yerlerini tek tek gezip raporlar hazırlıyorlar. Hangi iş yerinde sıkıntı var nasıl giderilir? İşverene durumu ayrıntılı olarak bildirdiğimiz gibi alınacak önlemleri de tek tek sıralıyoruz. İşverene diyoruz ki ’şurada şöyle sıkıntı var. şu önlemi almalısın’ Tozlu ve kimya işkollarında ise meslek hastalıkları hemen ortaya çıkmaz. Buna karşı da alınması gereken önlemleri işverene bildiriyoruz. Şu ana kadar metal iş kolunda ölümle sonuçlanan iş kazası olmadı Toplu İş Sözleşmesi yaptığımız işyerlerinde. Yaralanmalar ise minimum seviyede. Yaralanmaları da sıfırlamak istiyoruz. Sadece işvereni değil, işçileri de hem eğitiyoruz hem de uyarıyoruz. İşçi arkadaşlara diyoruz ki ''önlemini almadan işe başlama, tozlu yerlerde maskesiz çalışma. İş kazlarına karşı önlemleri Toplu İş Sözleşme görüşmelerine koyduruyoruz. Bu alanda ilkeli ve tavizsiziz’ diye konuştu.

Haftalık Çalışma Saatleri 37.5 Saate Çekilsin

Haftalık çalışma saatlerinin 37.5 saate çekilmesi için diğer konfederasyonlara çağrıda bulunan BMİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Serdaroğlu; sendikalarının haftalık çalışma saatini 37.5 saate çekilmesi için mücadele etmeleri gerektiğini ifade etti. Bugünkü koşullarda işçinin dinlenmesi, sosyal, siyasi aktivitelere zaman ayırmasının zor olduğunu aktaran Serdaroğlu, ''işçinin moral motivasyonunu yükseltmek için mücadele etmeliyiz. İşçinin daha fazla tatile, dinlenmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Haftalık çalışma saatinin 45 saatten 37.5 saate çekilmesi genel ve toplu politik mücadeleden geçer. Biz BMİŞ olarak Toplu İş Sözleşme görüşmelerinde haftalık 37.5 saatlik çalışma süresini yüksek sesle dillendiriyoruz. İşçi eve giderken ''yarın manyetik kartım turnikeyi açacak mı diye düşünmemeli’. Örgütlü olduğumuz yerlerde çok büyük hata olmadığı sürece işten atılma yoktur. Sudan, eften büften bahanelerle işten atılmaya şu ana kadar müsaade etmedik etmeyeceğiz de. Bu BMİŞ sendikasının ana ilkeleri arasındadır’ dedi.

TİS Taslağını İşçiler Hazırlar

Birleşik Metal İş Sendikasını diğer sendikalardan ayıran en önemli özellik tabanın söz ve karar sahibi olması ilkesiyle hareket ettiklerini belirten Serdaroğlu şöyle konuştu: ’İşçiler sözleşme taslağını hazırlar. Bize verirler. Biz okuduktan sonra tekrar işçilere sorarız 'başka neler istiyorsunuz' diye. Taslak üzerinde işçiler son sözünü söyledikten sonra işverenle görüşmeye başlarız. Her oturum sonrasında işçilere bilgi veririz. Bizde işçiler müzakerenin önemli ögesidir. İşçilerin istemediği hiç bir madde TİS görüşmelerinde yer almaz. Bu nedenle metal iş kolunda çekim alanıyız. Bursa’da Reno ve Tofaş’taki arkadaşlar bunları bildikleri için bize üye olmak istiyorlar’

Bursa'da Son durum ne? İşçinin İradesine Saygı Gösterilmeli

Türkiye’nin bir çok fabrikasında işçilerin sendika belirlemede özgür iradelerini yıllardır kullanamadıklarını, bin bir türlü baskı hile ile karşılaştıklarını söyleyen BMİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Serdaroğlu ’Bursa'da Reno, Tofaş diğer bir çok fabrikada işçiler Türk Metal Sendikası’ndan yaka silkiyor. İlahla diyor. 'Türk Metal’i istemiyoruz' diyorlar. Devletin en tepesinden en aşağıdakiler koro halinde Türk Metal diyor. 10 bin üzerinde işçi Türk Metal’e hayır diyor. Devlet hükümet yetkilileri ise Türk Metal’i dayatıyor. Biz diyoruz ki sandık koyalım. İşçi karar versin. Bursa'da işçiler ciddi hak kayıpları ile karşı karşıyadırlar. İşçi sendika değiştirmeye kalktığı zaman baskı ve bürokratik zorluklarla karşılaşıyor. Hani nerede milli irade? Son altı ayda Bursa’daki olaylarda 500 işçi işten çıkartıldı. Bu arkadaşlar solcu sosyalist değiller. Hepsi ya AKP'ye oy vermiş ya da tarikat üyesi. İşveren işçilerin AKP'li olup olmadığına bakmıyor. Yüzünü BMİŞ çevirmişse kapının önüne konuluyor. Türk Metal Sendikası diğer iş yerlerinde uyguladığı pis çirkin politikasını Bursa''da uyguluyor. İşverenle bir oluyor ’şu işçi Birleşik Metal’e çalışıyor’ deyip işçileri işten attırıyor. Umuyorum sağduyulu adaletli benimseyen birileri çıkar işçilerin özgür iradesine saygılı olur. Biz ülke ve sermaye düşmanı değiliz. Biz anayasal haklarımızı demokratik barışçıl şekilde kullanmak istiyoruz.’

Kadına Şiddet ve Çocuk İstismarı Dayanılmaz Noktada

Kadına şiddetin artık dayanılmaz noktada olduğunu söyleyen Serdaroğlu, önümüzdeki günlerde işçilerle aile içi ve kadına şiddeti tartışacaklarını belirterek ''Dünyanın yarısından fazlası kadın. Kadın evli olsa bile kimsenin kölesi değildir. Şiddet asla kabul edilemez. Keza çocuklara yönelik cinsel istismar mide bulandırıcı durumda’ diyor.

Çevreye Duyarlı Sendikayız

Serdaroğlu konuşmasının son bölümünde çevre sorunları üzerinde durdu.

Çevrenin ve ormanların talan edilmesine karşı olduklarını anımsatan Serdraoğlu şunları söyledi: ’Biz nükleer santrallere karşıyız. Çevrenin ormanların talan edilmesini kınıyoruz. Akarsular bir avuç sermaye grubuna haraç mezat veriliyor. Köprü bağlantı yolları için binlerce ağaç kesildi.’