IŞİD emperyalizmi eleştirirse: Biz olsaydık Japonları, Vietnamlıları, Kızılderilileri...

IŞİD, dergisi Dabık'ın 15. sayısında, "Müslümanlarla yolsuz ve sapkın Yahudiler ve Hıristiyanlar arasındaki fark, Müslümanların Allah tarafından gönderilen savaşa dair yasaları ve ilahi adaleti uygulamaktan çekinmemesidir" diyor.

Dergide, "yani eğer Haçlılar yerine Müslümanlar, Japonlar ve Vietnamlılarla savaşmış ya da Amerikan yerlilerinin topraklarını işgal etmiş olsalardı, oradakileri öldürmekten ve köleleştirmekten pişman olmazlardı" deniyor.

"Bu mücahitler yaptıklarını hukuka göre yapacakları için, yıllar sonra 'siyasi doğruculuk' için özür dilemelerine gerek kalmazdı" denilen yazıda, "yani örneğin Japonlar putperest yollarından uzaklaştırılarak zorla İslam'a geçirilirlerdi, inatla kabul etmezlerse de, belki de başka bir nükleer bomba fikirlerini değiştirirdi" diye belirtiliyor.

'ÇOCUKLARINI YENİ NESİL MÜCAHİTLER OLARAK YETİŞTİRİRDİK'

Derginin 80. sayfasında yer alan yazıda, Kızılderililerin "erkeklerinin öldürülmesinin ardından", "hayatta kalan kadın ve çocukların köle alınacağı ve model Müslümanlar olarak yetiştirileceği" ve "kadınlarının yeni nesil mücahitleri üretmek için hamile bıraktırılacağı" söyleniyor.

Yazıda, Yahudilere de tehditler savrulurken, yapılacakların yanında Yahudi soykırımının "çocuk masalı" gibi kalacağı iddia ediliyor.

'IRKÇILIK, MİLLİYETÇİLİK YA DA SİYASİ YALANLAR İÇİN DEĞİL'

IŞİD, kendilerinin yönetimde olması halinde "Afrika köle ticaretinin süreceğini" duyururken, bunun "güçlü bir ekonomi sağlayacağı" öne sürülerek, "Allah'ın yakalanmış putperestleri satmaya izin verdiği" belirtiliyor. Yazıda, satılacak "putperestlere", İslam'ın öğretileceği ve İslam'a geçenlerin serbest bırakılacağı aktarılıyor.

Burada "Hıristiyanlarla ayrışıldığı" öne sürülürken, Afrikalı "Hıristiyan kölelerin" hala özgürleşemediği ve ayrılıkların sürdüğü belirtiliyor.

IŞİD bunların tümünün, "ırkçılık, milliyetçilik, siyasi yalanlar" için değil "Allah'ın kelamını üstün kılmak" için yapılacağını öne sürüyor.

Kaynak: soL