Kamu Emekçileri iş güvenceleri için meydanlara iniyor

AKP'nin 657 saylı Devlet Memurları Yasası'nda yeni düzenleme yapma hazırlıklarını, kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldıracağını ileri süren Kamu Emekçileri Cephesi, üç günlük bir eylem planı hazırladı. Özlük haklarına sahip çıkmak için yollara düşecek olan emekçiler 25-26-27 Mart'ta  İstanbul'dan başlayıp, Kocaeli, Gebze, Düzce, Bursa, Eskişehir'e uğrayacak ve Ankara'da eylemlerini sonlandıracak. 

Konuyla ilgili basın açıklaması yayımlayan Kamu Emekçileri'nin açıklaması şu şekilde; 

İŞ GÜVENCEMİZ GELECEĞİMİZDİR, İŞ GÜVENCEMİZE SAHİP ÇIKALIM!

AKP, 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nda “reform'' adı altında yeni bir düzenleme yaparak, kamu emekçilerinin kazanılmış haklarını ortadan kaldırıp herkesi en kötü çalışma koşullarında eşitlemek istiyor. Yeni Personel Rejimi Yasası adıyla gündeme getirilen düzenleme aslında kamu emekçilerine yönelik örgütlü bir saldırıdır.

AKP’nin istediği ise örgütsüz, güçsüz, dağınık, ne yapacağını bilemeyen, iş güvencesizliği tehdidi altında yalnızlaştırılan kamu emekçileri... Bu nedenle de kamu emekçilerinin dayanışmalarının önüne geçerek, onları güçten düşürerek teslim alma saldırısını örgütlüyor. Birliği parçalayıp, memuru örgütsüz kılarak devletin her kademesini AKP’lileştirmek istiyor... Kamu emekçileri arasında performansa dayalı bir fark yaratarak, sınıf birliği parçalanmak isteniyor.

1965’ten bu yana yürürlükte olan 657 sayılı Devlet Memurları Yasası, “torba yasaları''yla bilinen AKP iktidarı döneminde ek düzenlemelerle emekçi düşmanı haline getirildi... Şimdi ise saldırı boyutlanarak sürdürülüyor. Yeni Personel Rejimi Yasası henüz resmi olarak kabul edilmedi ama 2016 yılında AKP’nin hedeflerinden birisi yasayı değiştirmek.

EMEĞİMİZLE ONURUMUZLA ÇALIŞIYORUZ,

HAKKIMIZI KİMSEYE YEDİRMEYECEĞİZ

Yeni düzenleme ile kamu emekçilerinin hakları nasıl gasp edilecek?

- İzin süreleri kamu emekçisinin prim ödediği hizmet süresine göre belirlenecek.

- Kamu emekçilerine birden çok iş yaptırılacak.

- İş yükü artacak.

- Aynı işi yapanlara performansları üzerinden farklı ücret ödenecek.

- Kamu emekçileri birbirinin rakibi haline getirilerek, aralarındaki birlik bozulmak isteniyor.

- İktidara yönelik demokratik eylemlere katılan, “terör örgütüne'' destek verdiği söylenen kamu emekçileri, kolaylıkla disiplin cezasıyla işten atılacak, sürgüne gönderilecek. Üstelik iş akdinin feshine karşı kamu emekçisinin itiraz mercii de olmayacak.

- Kamu emekçileri arasındaki 4a, 4b, 4c gibi statü farkları, “eşitleme'' adı altında kaldırılarak, kamu emekçilerinin kazanılmış hakları sıfırlanıyor. Kamu emekçileri esneklik ve güvencesizlikte eşitlenmek isteniyor.

- Kamu emekçileri, iş güvencesiz bırakılarak, örgütlü olması engellenecek.

AKP’NİN REFORM DEDİĞİ KAMU EMEKÇİLERİNİN KÖLELİĞİDİR

AKP’NİN İŞ GÜVENCEMİZİ GASP ETMESİNE İZİN VERMEYELİM;

İŞ GÜVENCEMİZ İÇİN BİRLEŞELİM DİRENELİM!

- Kamu emekçileri ile iki yıllık sözleşme imzalanacak. Sözleşme bitiminde performansından memnun kalınmayanların işi sonlandırılacak. Kamu emekçisi açtığı davayı kazansa bile, eski görevine dönemeyecek.

- 657 sayılı kanunun 18. maddesinde “Kanunlarda yazılı hâller dışında Devlet memurunun memurluğuna son verilmez, aylık ve başka hakları elinden alınamaz.'' denilir. Yeni düzenleme ile kamu emekçilerinin bu iş güvencesi gasp edilecek.

- Memurun özlük haklarında geriye doğru bir gidiş görülecek.

- En çok da öğretmenler bu saldırının hedefi olacak. Öğretmenler Cumartesi günleri çalıştırılabilecek. Görev ve sorumluluklarının dışında angarya görevler verilerek, ücrete tabi olmaksızın çalıştırılacaklar.

AKP’YE GÜVENCE; EMEKÇİYE GÜVENCESİZLİK

AKP, kendi iktidarını sağlama almak, kamuda kendi kadrolarını yaratabilmek, iktidarına tehdit olarak gördüğü kamu emekçilerini işten atabilmek için mücadele ile kazanılmış hakları yok etmek istiyor. AKP iktidarı döneminde yavaş yavaş hazırlanan bu süreç, şimdi örgütsüzleştirilmiş kamu emekçileri üzerinde son bir darbeyle sonuçlandırılmak isteniyor. KESK’in, AKP iktidarı döneminde 80 bin kişilik üye kaybının arkasında da AKP’nin bu saldırısı yatmaktadır. AKP tarafından güçlendirilen Memur-Sen, 2002’de, 41 bin 871 üyesi ile üçüncü konfederasyonken, 2014 yılında üye sayısını 762 bin 650’ye çıkararak birinci sıraya yerleşti. 2004 yılında, 297 bin 114 olan üyesi olan KESK’in ise 2014’teki üye sayısı 239 bin 700’di. İş güvencemizin gaspı yeni bir süreç değildir. AKP’nin 14 yıllık iktidarında adım adım işletilmiştir. KESK bu sürecin sorumluluğunu karşılayamamış, militan bir mücadele yerine uzlaşmacı politikalarla erimiş, güçsüzleşmiştir. Bugün kamu emekçilerine iş güvencesizliği dayatılıyorsa, bunda KESK’in de sorumluluğu vardır.

KAZANILMIŞ HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM, İŞ GÜVENCEMİZ İÇİN MÜCADELE EDELİM

Kamu emekçilerinin üzerine düşen sorumluluk ise, AKP’nin saldırısına örgütlü bir şekilde karşılık vermek olmalıdır. Susarsak, direnmezsek çalışma hakkımız AKP’nin çıkarlarına göre güvencesiz hale getirilecek. Direnmek zorundayız. Bugün bu saldırıya karşı birleşip mücadele etmezsek, iş güvencemiz olmayacak. İş güvencesinin gaspı, kamu emekçilerinin köle statüsüne getirilmesi demektir.

KÖLE DEĞİL EMEKÇİYİZ,

İŞ GÜVENCEMİZİ İSTİYORUZ...

KAMU EMEKÇİLERİ CEPHESİ