Kandil hamlesi: Terör değil algı operasyonu

AKP ve Erdoğan sıkıştı. Her ne pahasına olursa olsun kazanmak istiyor. Kazanmak için de her şeyi deneyeceğine ilişkin daha önceki bir yazımda uzunca bahsetmiştim. Kandil kartı CHP’yi tuzağa çekerek CHP’ye yakınlaşan Kürt seçmeni etkilemeye yönelik bir tuzaktır.

Kandil’e yönelik bu güne kadar sayısız operasyonlar düzenlendi. Üstelik bu operasyonların bir kısmını Barzani güçleri ile birlikte yaptı ama bir türlü başarılı olunamadı.

Şimdi seçimlere 15 gün kala İç İşleri Bakanı Soylu: “Her an Kandile girebiliriz'' demesi düşündürücü. Hemen herkesin aklına gelen soru madem girebiliyorsunuz neden bu güne kadar girmediniz. Neden şimdi ve ne kadar gerçekçi?

Kürt oyları 24 Haziran seçimlerinde çok daha önemli bir noktaya geldi. Bu AKP’nin ve Erdoğan’ın oylarını artırması için tek seçeneği Kürt oylarını bir biçimde almak. Ayrıca Kandil operasyonu ile şimdiye kadar hareketlenmeyen Ulusalcı, milliyetçi oylarını kendi eksenine çekme hamlesidir…

İnce’nin Diyarbakır mitingi göstermiştir ki CHP bir biçimde Kürt halkıyla belki de uzunca süreden sonra yakınlaşarak, birlikte davranma kararlılığını göstermiştir.

Erdoğan’ın Kandil de başlattığı operasyon bu anlamda sonuca ulaşamayacaktır. Sonrasında Suriye sahası gündeme gelecektir. Suriye sahasına yönelik bir hareketlilik son seçenek olarak planlanmaktadır.

Çünkü hamle yapılacak ve bir süredir hazırlığı yapılan alan Kamışlı kentidir ve bu bölgede Suriye ordu birlikleri de bulunmaktadır. ABD askerlerinin olmadı ve “Rojava devrimi'' ekseninde görülen, Afrin kasabası dışında ki ikinci bölgedir. Tek farkı bu bölgede Suriye askerleri var.

Türkiye’de ki seçimleri ertelemek için çok daha uygun zemine sahip olan bir bölgedir. Erdoğan bu seçeneği elinde sıcak tutmaktadır ve bu yönde bölgeden hazırlıkların sürdürüldüğü bilgisi gelmektedir.

Kandil operasyonunda ki başka bir amaç da seçimlere odaklanan halkın dikkatini dağıtarak, muhalefetin yükselmesini algı olarak engellemeye çalışmak. Bilindiği gibi son günlerde mitinglerde muhalefetle iktidar arasında belirgin bir hareketlilik farkı ortaya çıktı.

Bu duruma bir de anket sonuçlarının ortaya koyduğu tablo eklenince acil bir müdahale gerekliliği hissedildi. Kandil gündeme oturtularak bu odaklanmanın kısmen de olsa dağılması, bir başka gündemle ötelenmesi hedeflenmekte.

“Kandile bayrak dikmenin'' seçimlerde etkili olacağı düşünülüyor. Böylelikle de kararsız seçmenin Erdoğan lehine etkileyerek, ihtiyaç duyulan oyların devşirilmesi isteniyor.

Bayrak gerçekten dikile bilinir mi bilinmez ama, eğer gerçekten bu kadar kısa sürede ve düşük yoğunluklu ve hatta çatışmasız dikilebiliyor ise, bu güne kadar ki iktidarlar ve AKP bunu neden şimdiye kadar yapmadı? Yapamadı.

Kandil hamlesi AKP’nin seçimlere dönük beklenen bir hamlesiydi. İşlerin iyi gitmemesi durumunda planladığı Kandil hamlesi dışında, başka planlarının olduğunu da düşünmek gerek. Kandil yetmez ise hedef bu kez yine Suriye olacak. Daha yoğunluklu hamlelere hazır olmak gerek.

Burada önemli olan muhalefetin bu tuzaklara düşmemesidir. Seçimlere 12 gün gibi kısa bir sürenin kaldığı şu günlerde yakalanan havanın etkilenmesinin her biçimde önü alınmalıdır.

Yandaş medya bu günden itibaren bu operasyonu gündeme oturtmaya yönelecektir. Bu günden başladı gibi. Önümüzde ki günlerde daha da belirgin bir biçimde süreci bu operasyona kilitlemeye çalışacaklar gibi.

AKP’nin bu tehlikeli oyunu artık tutmayacaktır. Bu operasyon Kandil değil algı operasyonudur.

UYANIK OLMALIYIZ!