Komiserlik sınavını böyle kazanmış: Kuran'a el bastı soruları çaldı

Kırşehir'de Komiser Yardımcısı olarak görev yapan ve 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan B.K. itirafçı oldu.

B.K., kendi ifadesine göre, 2003'te sınavları kazanarak, İzmir Rüştü Ünsal Polis Okulu'nda eğitime başladı ve ikinci yılında cemaatle temas kurdu. Komiser Yardımcısı İsa Güneş ve Ömer Tokuş'un yönlendirmesiyle bir eve giden B.K'yi iki üniversite öğrencisi karşıladı. B.K. bu evde, kendisi gibi 10-15 polis okulu öğrencisiyle karşılaştı. Grup ilerleyen aylarda evde namaz kıldı ve Türkçe olimpiyatlarını izledi.

İsmail Saymaz'ın haberine göre, B.K., 2005'te Sakarya'ya tayin edildi. Şehirde kendisini hiç tanımadığı Komiser Yardımcısı Mehmet Erdoğan ve polis Mehmet Köse'nin karşıladı. B.K., cemaat tarafından polis memurları Koray Öktem ve Fahri Koca ile Karaman Kalıcı Konutları'na yerleştirildi. B.K., ifadesinde, "Biz hiçbir eşya almadık. Herşey dayalı döşeliydi" dedi. Önleyici Hizmetler Büro Amirliği'nde çalışmaya başlayan B.K.'nin evi zamanla cemaatçi polislerin haftalık toplantılarına sahne oldu. Dini sohbetler yapıldı, Fetullah Gülen'in CD'leri izlendi. Bir toplantıda kendilerinden para istendi. B.K. 30 TL verdi. Sonraki toplantıların bitiminde de para alınmaya devam edildi. Ayırca aylık olarak da "himmet" parası toplanıyordu.

B.K. evrak dağıtımı için gittiği adliyede eşiyle tanışıp sevgilisi oldu. Ancak Mehmet ve Yusuf adlı polisler, "O kadın açık. Sen kapalı biriyle evlenmelisin" diyerek, karşı çıktı. İtirazlara rağmen evlenen B.K., Kahramanmaraş İstihbarat Şubesi'nde görevlendirildi. Burada cemaatle oaln bağını sürdüren B.K., hem sohbetlere katılmaya, hem de himmet ödemeye devam etti. Bu esnada, Nisan 2012'deki komiserlik sınavlarına çalıştığını belirten B.K., şunları söyledi:

"Sınavdan iki gün önce polis Celal Bağırkan beni arayarak, ikametine davet ederek, birlikte çalışmayı teklif etti. Ayıp olmasın diye kabul ettim. Aydın, Celal, Ahmet ve Cumali isimli şahıslarla birlikte 10-12 kişi biraraya geldik. Buraya imam hatip lisesindeöğretmen olarak bildiğim Mevlüt isimli şahıs da geldi. Bu şahıs herkesi odaya çağırarak, teker teker 10-15 dakika görüşme yaptı. Sonra beni çağırdı. Üç kez Kuran'a el basmamı istedi. 'burada olan burada klır, buradan dönmenin sonu iyi olmaz. Dönenlerin başına kötü şeyler gelir' diyerek, yemin etmemi istedi.

"Sonra başkomiserlik sınavında çıkacağını söylediği yaklaşık 80 soruyu gösterdi. Bunun kul hakkı olduğunu, kesinlikle kabul etmeyeceğimi ve kaldı ki sınava yeterince çalıştığımı söyledim. Bana 'Hepiniz iyi insanlarsınız, sonuçta bu sınav ile vatana millete hizmet edeceksiniz, iyi yerlere gelmenizi istiyoruz' diyerek, ısrar etti. O an ikametten ayrılmayı düşündüm. 'Bizim her yerde elimiz kolumuz var' diye tehdit edince korkumdan ikametten ayrılamadım.

"İkamette kaldığımız süre boyunca 80 soruyu projeksiyon cihazıyla 80 tane soruyu tek tek okutarak ezberlettiler. Sınava girenler arasında ve o tarihte ikamette bulunanların çoğu sınavı kazandı. Sınavda çıkan sorular bize verilen sorularla aynıydı. Sadece Mustafa Erkılıç isimli polis memuru kendisine iki yıl soru verilmesine rağmen kazanamadı. Ben sınavdan 93 aldım."

Kursa gittiği Ankara'da, hem B.K.'nın, hem de arkadaşlarının kalacak yerlerini cemaatçiler ayarladı. B.K.'ye göre kurstaki komiser adaylarının 3-4'ü hariç, tümü cemaattendi. Ardından Adıyaman'a atanan B.K, burada cemaatle görüşmeyi sürdürdü. 17/25 Aralık'tsan sonra sohbetlere gitmemeye ve yardımda bulunmamaya başladığını anlatan B.K., Kırşehir'e atandı. Bir ay sonra Komiser Soner Irgat'ın temas kurmasıyla cemaate yeniden katıldı. Özel bir okulda öğretmenlik yapan 'Selim' adlı kişinin de katılımıyla sohbetler sürdü.

Komiserler iki gruba ayrılarak, toplantılarına devam etti. Ardından Selim adlı öğretmen, komiserlerin telefonlarına 'Tango' ve 'Bylock' adlısohbet programlarını kurdurdu. Sohbet, bu kanallar üzerinden bir yıl devam etti. B.K. bu programları silmek isteyince 'Selim' adlı kişi, "Isparta'da cemaatten ayrılıp tanıklık yapanlar kazada öldü. Bu durum size ders olsun" dedi. 15 Temmuz'dan sonra tutuklanarak cezaevine konan B.K.'ye, kendisiyle birlikte tutuklanan 'selçuk' adlı komiser "Hiçbir şekilde bilgi vermeyeceksin, herşeyi inkar edeceksin. Hatta ben tümü dijital eşyalarımı imha ettim" dedi.

Koğuşta, cemaat üyesi komiserlerle kaldığını kaydeden B.K., can güvenliğinin tehdit altında olduğunu söyledi. Bunun üzerinde tek başına bir odaya alındı.