'Militer İslam’la İslami militarizmin evliliği'

'Militer İslam’la İslami militarizmin evliliği'

'Militer İslam’la İslami militarizmin evliliği' BirGün Gazetesi yazarı Fatih Yaşlı bugünkü köşesinde askerle siyasal İslam arasındaki ilişkiye değindi. Yaşlı ordunun AKP'nin kurduğu yeni rejimin ordusu haline geldiğini belirterek, "Artık İslamcılar açısından çok daha...

BirGün Gazetesi yazarı Fatih Yaşlı bugünkü köşesinde askerle siyasal İslam arasındaki ilişkiye değindi. Yaşlı ordunun AKP'nin kurduğu yeni rejimin ordusu haline geldiğini belirterek, "Artık İslamcılar açısından çok daha kolay sahiplenilebilen, “milletin değerleri''ne düşman olmadığı söylenen ve “milletin ordusu'' diye adlandırılabilen bir ordu mevcuttur" ifadelerini kullandı. 

Fatih Yaşlı'nın 'Militer İslam’la İslami militarizmin evliliği' başlıklı yazısı şu şekilde; 

Bir soru sorarak başlayalım yazıya: “Askerle siyasal İslam arasındaki ilişki, uzlaşmaz bir çelişkiye ve mutlak bir düşmanlığa mı, yoksa ''ortak bir düşman’ karşısındaki gerilimli ve kırılgan bir konjoktürel ittifaklar silsilesine mi tekabül etmektedir?''

Sorunun yanıtı bizim açımızdan gayet açıktır. “Laikliğin bekçisi'' askerle siyasal İslam arasındaki ilişkinin sol düşmanlığı üzerine kurulmuş hayli uzun ve derin bir mazisi vardır. Örneğin, 12 Mart darbesinin ardından askerin İsviçre’deki Erbakan’ı Türkiye’ye dönmeye ve parti kurmaya davet etmesi, bu mazinin bir parçasıdır. Çünkü sola karşı dinselleşmenin yükselmesi, işçi sınıfının tevekkül etmesi, dindar nesillerin yetişmesi şarttır. “Atatürkçü'' 12 Eylül paşalarının Aydınlar Ocağı menşeili Türk-İslam sentezine sarılması ve zorunlu din derslerini anayasal garanti altına almaları da, 28 Şubat generallerinin İslamcılıkla kökten bir hesaplaşmaya girişmek yerine ona yeni kırmızıçizgiler çizmekle yetinmesi de elbette ki yine bu maziye dâhildir.

Türkiye’de asker Soğuk Savaş’la birlikte dinin siyasal alandaki taşıyıcıları ile sola karşı pragmatik bir ilişki içerisine girmiş, konjonktüre bağlı olarak onlara alan açmış, çeşitli ittifaklar yapmıştır. Türkiye İslamcılığı ise milliyetçilikle iç içe geçmiş bir ideoloji olmasının da etkisiyle, “peygamber ocağı'' dediği orduyla cepheden bir yüzleşmeyi değil, daha çok komuta kademesine yüklenmeyi tercih etmiş, onları orduyu milletin değerlerine yabancılaştırmakla, batıcılıkla vs. ile suçlamıştır. Yine de ilişkinin gerilimli ve kırılgan doğası gereği, asker ordudaki İslamcı kadrolaşmaya devletin diğer kurumlarına nazaran daha duyarlı olmuş, İslamcılar da buna mukabil, güvenlik aygıtının polis kanadında örgütlenmeye daha çok önem vermişlerdir.

Ancak bu ilişkinin Türkiye’nin son yıllarda yaşanan büyük değişimlerin dışında kaldığını düşünmek yanıltıcı olacaktır; devlet aygıtının dönüşümüyle birlikte ordu da dönüşmüş ve rejim inşasına uygun bir şekilde “yeni rejimin ordusu'' süreç boyunca şekillenmiştir. Özellikle Ergenekon ve Balyoz ile yaşanan tasfiye sürecinin ardından, artık İslamcılar açısından çok daha kolay sahiplenilebilen, “milletin değerleri''ne düşman olmadığı söylenen ve “milletin ordusu'' diye adlandırılabilen bir ordu mevcuttur.

PKK ile mücadele ise İslamcılıkla asker arasındaki ilişkiyi derinleştirmiştir. PKK ile mücadelenin ümmet adına yürütüldüğü, karşıdakilerin dış güçlerin maşası olduğu, savaşın “hilal''le “haç'' arasında gerçekleştiği türünden söylemler tabanda karşılık bulmaktadır. İmam-hatiplerde askerler için düzenlenen dua törenleri, okunan Kuran’lar, indirilen hatimler vs. ise “küffara karşı cihat'' söyleminin pratikteki tezahürleri olarak değerlendirilmelidir.

Dolayısıyla şimdi gerçekleşmekte olanı, orduyu “ümmetin ve milletin ordusu'' diye nitelendirip sahiplenen, yürütülen savaşı benimsemiş, milliyetçilikle tahkim edilmiş bir “militer İslam''ın ortaya çıkışı, şekillenmesi olarak okumak mümkün görünmektedir.

Ancak mesele sadece İslamcılığın militerleşmesi değildir; ordu da açıkça dönüşmüştür, dönüşmeye devam etmektedir, yani “İslami militarizm'' diye bir olgu vardır karşımızda. Alt kademelerde, yani astsubaylar ve uzman statüsünde görev yapanlar arasında ciddi bir dinsel kadrolaşmanın söz konusu olduğu sıkça iddia edilmektedir. Daha yüksek rütbeliler için ise, daha düşük bir oranda olmakla birlikte, benzer iddialar dile getirilmektedir.

Bunun ötesinde, Doğudaki çatışma bölgelerinden gelen fotoğraflar, duvarlara yazılan İslami sloganlar, askerlerin Hz. Hamza kıssaları ile motive edilmesi, çalınan mehter marşları vs. “militer İslam''la birlikte, “İslami militarizm''in yükselişine de işaret etmektedir. Rejimin dış politikasına uygun bir şekilde Katar’da askeri üs kurulması, Suud hanedanının kurduğu İslam Ordusu’na dâhil olunması ve cihatçılarla Suriye’de kurulan ilişki de buna dair işaretler olarak okunmalıdır.

Militer İslam’la İslami militarizmin ilişkisinin sembolize olduğu alan ise “ulusal savunma sanayi''dir. “Yerli ve milli'' iktidarla “yerli ve milli'' ordu nikâhlarını böyle kıymışlardır. Savunma sanayindeki yatırımlar ilişkinin hem maddi boyutunu güçlendirmekte hem de İslami tabandaki “milletin ordusu'' ile ulusalcı cenahtaki “milli ordu'' algısını üretmeye büyük katkı yapmaktadır.

İşte tam da bu nedenle, rejimin karakteri ve ekonomi-politiğine uygun bir şekilde yeni damadın sektörün önemli ailelerinden birinden olması da, Akar’ın nikâh şahitliği de, kimi ulusalcı köşe yazarlarının silah sanayine yapılan yatırımlara övgüler düzmeleri de, zamanının ruhunu muazzam bir şekilde yansıtmakta, “yeni Türkiye''ye ait fenomenler olarak karşımızda durmaktadır.

"'Militer İslam’la İslami militarizmin evliliği'" haberi, 15 Haziran 2016 tarihinde yazılmıştır. 15 Haziran 2016 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan 'Militer İslam’la İslami militarizmin evliliği' haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. 'Militer İslam’la İslami militarizmin evliliği' 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 01:30 Mobil operatör abone sayısı şaşırttı: Türkiye nüfusundan fazla!
  2. 01:28 Yeni robot hem hazırlayacak hem de pişirecek
  3. 01:15 Range Rover'ın Yerine Göz Atın! Jeep'in 2 Milyon Satış Barajını Aşan Modeli Artık Türkiye'de!
  4. 00:42 Evlilik Gününüz Hayatınızı Etkileyebilir: Astrolog Günlerin Anlamlarını Açıklıyor!
  5. 00:40 'Bahçeli' Paylaşımı! 'Ben Sana Dost Oldum, Sen Bana Düşman'
  6. 00:35 Kupada gol düellosunu Trabzonspor elde etti!
  7. 00:31 Fatih Terimli Panathinaikos'a, AEK'dan Fark!
  8. 00:25 Yepyeni Tesla Model 3 Performance modeli resmi olarak duyuruldu!
  9. 00:21 ABD üniversitelerindeki Filistin gösterileri, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun endişesini uyandırdı
  10. 00:18 Fenerbahçe Beko'dan; Final Four'a Dev Adım Atıldı!
  11. 00:17 Mehmet Yılmaz değerlendirdi: "Erdoğan’ın MHP’yi itekleme gücü yok!"
  12. 00:14 Batman'da, DEM Parti'nin il binasında arama gerçekleştirildi
  13. 00:03 Özgür Özel'in Steinmeier Görüşmesi Detayları Tek Tek Ortaya Çıktı!
  14. 23:56 Ali Koç'tan Ahmet Ketenci'ye sitem geldi!
  15. 23:44 Estetik Yaptıran Selen Görgüzel Beğeni Yağmuruna Tutuldu!
  16. 23:39 BM, Gazze'deki toplu mezarlarla ilgili bağımsız bir soruşturma yapılması çağrısında bulundu
  17. 23:34 Valilik, iki gün boyunca Kuzey Afrika'dan toz taşınacağını bildirdi: Halkı uyardı
  18. 23:26 Koç Ailesi'ne büyük bir darbe geldi: Bir haftada 150 milyon dolarlık bir değer kaybı yaşadılar
  19. 23:19 Yeliz Yeşilmen'den Hadise'ye Tam Destek!
  20. 23:13 Seda Sayan ve Çağlar Ökten'in yeni aşk yuvası! Yuva değil saray!
Otomotiv Haberleri