Nurullah Ankut: Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz

Nurullah Ankut: Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz

Nurullah Ankut: Yaptıklarınızın hesabını ver... Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaptığı açıklamalarla darbenin arkasındaki ABD desteği ve yıllarca süren AKP-cemaat ortaklığını deşifre etmeye devam ediyor. Ankut,...

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaptığı açıklamalarla darbenin arkasındaki ABD desteği ve yıllarca süren AKP-cemaat ortaklığını deşifre etmeye devam ediyor. 

Ankut, yaptığı son açıklamada da FETÖ''nün devlete yerleşmesine göz yumanların da hukuk önünde hesap vereceğini söyledi ve "“Ben insanım ve hukukçuyum'' diyen bütün hukukçuları 'sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye' davet etti.

İşte o açıklama:

Herhalde, şu konuda herkes hemfikirdir:

Pensilvanyalı İmam’ın tarikatı, Ortaçağcı Faşist bir Din Devleti kurmayı amaçlayan, Amerikancı bir suç örgütüdür.

Peki; bu illegal suç örgütüne bugüne kadar en büyük desteği kim vermiştir?

Onun devlet içinde böylesine yerleşip güçlenmesine kim vesile olmuştur?

Sanırız, bu sorunun cevabı da artık apaçık ortadadır:

Kaçak ve de Haram Saray’da mukim Reis ve onun AKP’giller’i...

Bunlar, etle tırnak gibi kaynaşıktırlar, Pensilvanyalı İmam’ın avanesiyle. Çünkü, ikisinin de fikri ve zikri birdir. Kaçak Saraylı Reis de Ortaçağcı Faşist bir Din Devleti kurma peşindeydi, Pensilvanyalı da. Üstelik, Kaçak Saraylı’nın da projecisi, ABD Emperyalistleriydi. Aynı öbürünün olduğu gibi...

Bu karanlık, halk düşmanı, hainane hedeflerine ulaşmak için de, alt etmeleri gereken en büyük düşman olarak Mustafa Kemal Gelenekli Laik Cumhuriyet’i görüyorlardı. İşte buna karşı savaştılar, on yıllar boyunca. Ve sonunda, ne yazık ki alt ettiler onu. Yıkıp parçaladılar. Bir enkaz yığınına döndürdüler.

İş, ganimetin paylaşımına geldi. İşte orada, genelde bütün suç örgütlerinin yaptığı gibi, birbirlerine düştüler. Kanlı bıçaklı düşman oldular.

17-25 Aralık geriz patlaması sonrasında ortalığa saçılan pislikler, milletin midelerini alt üst ederken bunlar, birbirleriyle amansız bir kavganın içine girmişlerdi.

Pensilvanyalı İmam, çiftliğinden “evlerine ateşler düşsün'', diyerek beddualar yağdırıyordu.

Kaçak Saraylı İmam’sa, “bunlar Haşhaşi. İnlerine gireceğiz inlerine...'', diyerek öfke ve hırsla nutuklar atıyordu, ekranlarda, meydanlarda.

15 Temmuz’da ise Pensilvanyalı, “Sen benim inime girmeden ben seninkine gireyim.'', diyerek harekete geçti. Fakat, kendisine o konuda hayırhah davranmış olan efendisi, son anda akıl almaz, çocukların bile düşmeyeceği hatalar yaptırdı, Pensilvanyalı’nın ordusuna. Çelmeledi onu. Düşürdü ve yendirdi.

ABD Haydut Devletinin bundaki amacı, hem Türk Ordusu’nu, ortada ne kadarı kalmışsa artık, onu da darmadağın edip, yıkıp parçalamak; galip getirdiği Kaçak Saraylı Reis’i ise; “Bak seni ben kurtardım. İpin elimde. Bundan sonra bir dediğimi iki etmeyeceksin.'', diyerek gönlünce kullanmayı, böylece de Türkiye’nin “Yeni Sevr''e, kendi ifadesiyle “BOP''a götürülüşünü garantilemek ve çabuklaştırmaktı.

Nitekim, ABD haydutları bu hedeflerine ulaştılar. 15 Temmuz sonrası, onuru, saygınlığı, özgüveni, caydırıcılığı ve savaşma gücü ikinci kez büyük ölçüde hırpalanmış, darbelenmiş olan Türk Ordusu’nun geriye kalanını ise Kaçak Saraylı, un ufak etti. Okullarını kapattı, kışlalarını şehirlerden, kasabalardan sürüp çıkardı. Parça parça böldü, her bir parçasını da doğrudan, bir polis karakolunu bağlar gibi, kendisine bağladı.

Üstelik de, artık Orduyu, İmam Hatip mezunları ve benzer anlayıştaki-dünya görüşündeki dincilerden oluşturmayı önüne hedef olarak koydu. Artık faşist, dinci bir ordu inşa etmiş olacak, Kaçak Saraylı, bu amacını gerçekleştirince.

Tabiî böyle bir ordunun savaşma gücü de çok etkisiz olacaktır. Modern ordularla böyle bir ordunun yarışmasına imkân ve ihtimal olmaz.

Siz bakmayın, Kaçak Saraylı’nın Rusya’ya gidip Putin’le görüşmesine, İran’la Bakanlar düzeyinde görüşmeler yapmasına. O, asla Amerika’dan kopamaz. Çünkü, ekonomisinden siyasetine, kültürüne, dişinden tırnağına dek ABD’ye bağımlıdır şu an Türkiye. ABD, gerçekten götürmek istediği anda, en geç birkaç haftada işini bitiriverir, Kaçak Saraylı’nın. O da bilir bunu. İşte bu sebepten, yıllar önce Cüneyt Zapsu’yla Şaban Dişli’yi ABD’ye gönderip onlar aracılığıyla, “Beni deliğe süpürmeyin, kullanın.'', diye yakarış mesajları göndermişti.

Türkiye şu anda, fiilen zaten parçalanmış durumda. Kürt illerinde fiili hakimiyet PKK’nin elindedir artık. Irak’ta ve Suriye’de bir devlet yapısına büründürülen Amerikancı Kürt Devleti parçacıklarının üçüncüsü de Türkiye’de kuruluyor artık. Sonunda, İran’da da kurulacak ve bu dört parça bir araya getirilerek, Ortadoğu’da yeni bir İsrail, ABD’nin yeni bir petrol bekçisi devlet oluşturulacaktır. BOP Haritası’nda ortaya konan da budur zaten.

Ne diyor Kaçak Saraylı İmam, 2013 paylaşım savaşı öncesinde?

“Cemaatçi kardeşlerimiz bugüne kadar bizden ne istediler de vermedik...''

Suç ortaklığını açık ve kesin biçimde ortaya koyan başka ne tür bir itiraf olabilir?

Adam, her türden yasayı hiçe saymış. Cahil, bilinçsiz insanlarımızı Allah’la aldatarak tepesine kurulduğu devleti, bir illegal Ortaçağ tarikatıyla paylaşmış.

Nedir bu suçun karşılığı, müeyyidesi?

Eski haliyle, 146’ya 1. Yani idam... Bugünkü haline göreyse, “Ağırlaştırılmış Müebbet''. Yani siz, Anayasa ve ondan kaynaklanan yasa, tüzük ve yönetmeliklerle kurulmuş devleti ortadan kaldırıyorsunuz, onu parçalıyorsunuz, bir bölümünü Pensilvanyalı’nın tarikatına ikram ediyorsunuz. Yeni din devletinin bir bölümünü o oluşturuyor.

Meclise milletvekilleri sokuyor. Birkaç gün önce gazeteci Can Ataklı yazdı. Meclis AKP Kulisinden edindiği bilgilere göre, en az 30’muş, Feto’nun milletvekili sayısı şu an. Üstelik de sadece AKP içinde olanının.

Bizce Diğer Amerikancı partiler içinde de var Feto’nun milletvekilleri.

Hatta bir AKP milletvekili kesin rakam vermiş; 82 diye. Daha önceki yazılarımızda Asiye Güldoğan’dan bir aktarım yapmıştık. O, 10-15 arası demişti, hatırlayacağımız gibi.

Yine geçenki yazılarımızda konu ettiğimiz Cemil Çiçek, “40 yıldır bu suçun hepimiz içindeydik.'', demişti.

Şu an, Pensilvanyalı’nın tarikatına bulaşmış öğretmenler, sıradan memurlar bile ev baskınlarıyla gözaltına alınıp işkencelerden geçiriliyor, tutuklanıyor. Ve ağır cezalar istemiyle davalara muhatap oluyor.

Geçen bir yoldaşımız anlattı: Yakını, Pensilvanyalı’nın tarikatındanmış. Üstelik de işçiymiş sadece. Sivil. Şu an, korkusundan dengesini yitirmiş durumdaymış. Korku paranoyasına tutulmuş. Perdeleri kapalı evinden dışarı hiç adım atamıyor, üstelik ağlama krizlerine giriyormuş. Acıdık biz, tabiî. Acı çeken her canlıya acırız biz.

Tahmin ediyoruz ki, bu konumda şu an binlerce, belki de on binlerce insan var. Hayatları karartılmış, gelecekleri bitirilmiş... Günleri kâbusa dönmüş.

Peki, Pensilvanyalı’nın Meclisteki vekillerine niye kimse tık demiyor? Üstelik de onlar, tarikatın en tepelerindeki kişiler, tuttukları yer nazarı itibara alınırsa.

Nerede savcılar, yargıçlar, barolar, hukukçular, Hukuk Fakültelerinin hocaları?

Bu nasıl adalet böyle?

Nasıl bir ülke durumuna düşürüldü Türkiye?

Haa, şu an, ABD’nin galip getirdiği Kaçak Saraylı Reis, fetva vermiş ki; şu ortamda parti içinde bir dağınıklık görünümü sergilemeyelim. Sonra bakarız o işe. Kaldı ki, şu an bu milletvekillerini tasfiye etmemiz, Mecliste bizi AKP Grubu olarak azınlığa düşürebilir. Bu da tehlikeli olur, bizim için. Bir erken seçimle kurtuluruz bunlardan. Gerekirse hesap da sorulur.

Bütün bu bilgiler, AKP kulislerinden medyaya sızdırılanlardır. Bizce de, gerçek olma olasılığı yüksektir.

İşte bu sebepten de, yargı artık doğrudan Saray’a bağımlı hale getirildiği için, AKP’giller’in hukuk bürosuna dönüştürüldüğü için, hiçbir savcı cesaret edememiştir, Pensilvanyalı’nın Meclisteki milletvekillerine uzanmaya.

Yani Anayasa, kanun manun yok memlekette. Bunların hiçbiri bırakılmamış. Her şey Kaçak Saraylı’nın iki dudağı arasından çıkacak fetvaya bağlı.

Yine birkaç gün önce, Tayyip’in eski Diyarbakır Valisi ve Danışmanı ve de kaç dönemdir İçişleri Bakanı Efkan Ala açıklıyor:

“Ben Bakanlığa geldiğimde 81 ilin 74’ünün İl Emniyet Müdürü Cemaat mensubuydu.'', diye.

Peki sen Bakanlığa gelmeden önce Tayyip’in Danışmanı değil miydin?

Polis böylesine bir yoğunlukta Pensilvanyalı’nın tarikatına teslim edilirken sen neredeydin?

Tıpkı Tayyip gibi ellerini ovuşturuyordun, değil mi?

Biz bunlarla kardeşiz. İşte ne güzel devleti tümüyle ele geçiriyoruz, diye.

2013’teki paylaşım savaşına girişmeseniz hiçbir sorun yoktu. Pensilvanyalı için de, sizin için de durum; “işler ayna, çal çal oyna'' idi. Hiç beklemediğiniz bir şeydi, paylaşım savaşına tutuşabileceğiniz, değil mi?

İşte, 15 Temmuz sonrası görüldü ki Ordu da, Polis Teşkilatı gibi Pensilvanyalı’nın tarikatınca çok önemli oranda ele geçirilmiş. Mustafa Kemal’in Ordusu bitirilmiş çoktan. O ordunun son kalıntıları Ergenekon, Balyoz, vb. adlı CIA Operasyonlarıyla tesfiye edilmiş zaten öncesinde. Geriyeyse, Pensilvanyalı’nın ordusu, Amerikancı NATO ordusu ve Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı gibi Kaçak Saraylı Reis’in ordusu kalmış.

Mustafa Kemal Ordusu’ndan kıyıda köşede kalmış kıran artıkları ise, hiçbir etkinlik gösteremeyecek oranda halsiz bırakılmış. Neredeyse can çekişir duruma düşürülmüş.

Kaçak Saraylı da bunu itiraf etti, geçende bir kez daha, değil mi? Hem de çok net biçimde...

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Olağanüstü Din Şurası’nın açılışında yaptığı konuşmada Fethullah Gülen Cemaati ile mücadelede geç kalındığını belirterek özeleştiri yaptı.

“Erdoğan; Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Başbakan Bülent Ecevit gibi farklı görüşten siyasetçiler ve devlet adamlarının yanı sıra kendilerinin de geçmişte iyi niyet ile bu yapıya destek olduklarını söyledi.

“Bu hain örgütün gerçek yüzünü çok daha önceden ortaya dökmemiş olmanın üzüntüsü içindeyim'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de milletim de bizi affetsin.''

“Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında Fethullah Gülen’i “şarlatan ve teröristbaşı'', onun darbe girişimi sonrasındaki sözlerini ise “hezeyan'' olarak nitelendirdi.

“Bu hezeyanlara kulak vermeye devam eden herkes, başına gelecekleri peşinen kabul etmiş demektir'' diye konuşan Erdoğan, artık şüphe döneminin bittiğini, mücadele döneminin başladığını vurguladı.'' (

"Nurullah Ankut: Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz" haberi, 24 Ağustos 2016 tarihinde yazılmıştır. 24 Ağustos 2016 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Nurullah Ankut: Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Nurullah Ankut: Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 25 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 20:14 Ahmet Davutoğlu: "15 Mayıs soykırıma karşı Gazze ile dayanışma günü ilan edilsin"
  2. 19:54 Emeklilere Müjde! 15 Bin TL'ye Kadar Nakit Promosyon Fırsatı Son Başvuru Tarihi Yaklaşıyor!
  3. 19:54 ÇAYKUR'da İş İmkanı! İşte Başvuru Şartları ve Tarihleri
  4. 19:54 Kuş Gribi Kabusu Geri Geldi: Yumurta Fiyatları Artıyor!
  5. 19:54 Petek Dinçöz'ün Annesi Estetik Yaptırdı! Görüntüsü Sosyal Medyada Olay Yarattı!
  6. 19:41 SNP-Yeşiller Koalisyonu Çöktü: İskoçya'da Sera Gazı Anlaşmazlığı Krizi
  7. 19:37 Clara Chizoba Kronborg, YouTube'da Guinness Rekorlar Kitabı'na Giren En Uzun Röportajı Yaptı!
  8. 19:33 İstanbul'da Atatürk'e Hakaret Eden Sanığa Hapis Cezası: 3 Yıl 9 Ay
  9. 19:28 26 Nisan 2024 Günlük Burç Yorumları
  10. 19:25 İslam Memiş: "Piyasalarda biraz dalgalanma görebiliriz"
  11. 19:24 Altın yüzde 2,4 değer kazandı
  12. 19:24 Heyecan Dorukta: Fenerbahçe-Beşiktaş Derbisi Biletleri Satışta!
  13. 19:17 Muslera, Uruguay Milli Takımı'ndan emekli oldu
  14. 19:07 Güzellik Merkezi Kurşunlama Davasında Ara Karar: Tutukluluk Hali Devam Ediyor
  15. 19:01 Barcelona'da Xavi ve Laporta İttifakı: Takımın Geleceği İçin Birlikte Devam Kararı Aldılar
  16. 18:57 Zehra Güneş'in Fenerbahçe'ye Transfer İddiası Yalanlandı: VakıfBank ile Yoluna Devam!
  17. 18:52 Trabzonspor, Gaziantep FK Maçı Hazırlıklarına Hız Kesmeden Devam Ediyor
  18. 18:47 Carlo Ancelotti: Arda Güler Her An Hazır, Ancak Forma Şansı Bulamadı
  19. 18:44 Gazze'de İsrail Saldırıları: Açlık, Hastalık ve Ölüm Halkın Peşini Bırakmıyor
  20. 18:40 Uzayda Çarpışma Tehlikesi: Kullanım Dışı İki Uydu, 10 Metreden Az Mesafede Buluştu
Politika Haberleri