Ortadoğu çamuruna hoşgeldiniz
Ortadoğu çamuruna hoşgeldiniz Berk YükselBir koyup beş almak heveslisi olan kurnazlar,Ata’nın "Yurtta sulh cihanda sulh" mottosunu hiç anlamadılar.Bataklığa atılan her adımın, kendilerine dönüşü olacağını bilemediler...Hep misli ile karşılık verip,Kendileri...
Berk Yüksel
Bir koyup beş almak heveslisi olan kurnazlar,
Ata’nın "Yurtta sulh cihanda sulh" mottosunu hiç anlamadılar.
Bataklığa atılan her adımın, kendilerine dönüşü olacağını bilemediler...
Hep misli ile karşılık verip,
Kendileri gibi olmayanları dinlemediler.
Gaz veren çemberin etkisi ile farklı düşünceyi kendilerine düşman sandılar...
Önceleri “bir grup öfkeli genç'' demişlerdi İŞİD’e.
Sonra bir sabah ismi değişti yine, aynen Esad gibi...
Şimdi kendine “İslam Devleti'' diyen bu meczuplar karşımıza dikildi...
Gündem rezalet başımızı kaldıramıyoruz acıdan,
Bir yandan da parti mitingi gibi maç yapıp kenetleniyoruz.
Kol kola kameralarla yürüyünce değil, kafa kafaya verince, herkesi dinleyince,
Ortak akıl ile güçleniriz ancak...
“Ben yaptım oldu, ben bilirim''in getirdiği nokta budur...
Evlatlarımız diri diri yanıyor,
Atanın heykelleri yerinden sökülüyor,
Biz ise "yedi cihanla savaşıyoruz" deyip,
Onlarca kanalın naklen yayını ile top peşinde koşuyoruz.
Suriyeliler Türkiye’de; askerlerimiz Suriye’de,
Ne yaman bir çelişki...
“Takmayın Atatürk heykeline sadece yeri değişiyor'' diyorlar...
“12 Eylül’ün kalıntılarıydı'' diyorlar...
“O il özgürleşti, kurtarıldı'' yazıyorlar...
Ve en acısı da çağdaş görünümlü yancılar...
Onlar hep varlar; paranın minik tırtıkçıları,
“Ata ile korkuttuğunuz, onu sevdirmediğiniz için müstahak size; bugünleri siz yarattınız'' diye çeyrek asırdır inliyorlar...
Elbette geçmişte birçok yanlış yapıldı peki bugün bu aymazlıkların sırası mı?
Ne yazılır, ne söylenir inanın bilemiyorum,
2 askerimizin canlı canlı yakıldığı bugünlerde...
Akıldan çıkmayacak o görüntülerde.
Canım acıyor, canımız acıyor...
Küfretsen ne olur, sövsen ne olur...
Benim bir parçam da onlar ile ölürken...
Ayna ile yüzleşelim artık,
Bu topraklarda “insanlık'' pılını pırtısını toplayıp çoktan terk-i diyar eyledi...
Yüzleşelim ama gözleri kendimizden kaçırmadan;
Zaten aynadan içeri doğru bakmaktır esas mesele...
Hesabı keseceğin de bizzat kendindir!
Duydum ki yine "kenetlenmişiz", kolkola geziyoruz,
Bıkmadık mı, usanmadık mı aynı söylemlerden...
Olsun, çözüm yavaşlayan internet,
İçimizdeki insanlık hızla ölürken...
Yine de kapıp koyuvermek yok,
Karanlığa “buyur geç'' demek yok,
Aydınlıktan ayrılmak yok, umutsuzluk yok,
Kendini aydınlık diye pazarlayıp karanlığa hizmet etmek hiç yok!
Belki tek ihtiyaç, tek umut, tek çıkar yol biraz daha, biraz daha ışık...
Işık zaten karanlıkta parıldar.
Yolcu pes etmez, tarafını ortaya koyar...
Acıyı yüreğinde hissederken,
Melanetin de karşısın dikilir!
Neyin yanında neyin karşısında olduğu bilinir.
Denildiği gibi: “Kurt kuzuyu yerken tarafsız kalmak, kurdun tarafını tutmaktır...''
Birlik olmak isteyen kendine düşman yaratmaz.
Yumruğunu sıkarak değil kollarını açarak gelir...
Ortadoğu’nun bu bataklığında çamur her yerimize iyice bulaşırken,
Gücümüz yettiğince hep biraz daha ışık için çalışacağız.
Elimizden geldiğince...
Gücümüz yettiğince...
*Uzak diyarlarda, canları canlarımız olan çocuklarımızın ruhları şad olsun!
"Ortadoğu çamuruna hoşgeldiniz" haberi, 24 Aralık 2016 tarihinde yazılmıştır. 24 Aralık 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Ortadoğu çamuruna hoşgeldiniz haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Ortadoğu çamuruna hoşgeldiniz 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 29 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.