Rakel Dink: Bu cinayetin faili devlettir, her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp "İşte iblis" diyor!

Rakel Dink: Bu cinayetin faili devlettir, her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp

Rakel Dink: Bu cinayetin faili devlettir, he... 10 yıl önce sokak ortasında katledilen Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink vurulduğu yer olan Agos gazetesi önünde anıldı. Törende saygı duruşunun ardından Hrant Dink'in eşi Rakel Dink konuştu."Birkaç milliyetçi gençten...

10 yıl önce sokak ortasında katledilen Agos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink vurulduğu yer olan Agos gazetesi önünde anıldı. Törende saygı duruşunun ardından Hrant Dink'in eşi Rakel Dink konuştu.

"Birkaç milliyetçi gençten oluşan örgüt gitti, yerine FETÖ geldi. Bir ara Ergenekon’muş gibi yaptılar, ama bizim davayı teğet geçti" diyen Dink, "Devlet her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp 'işte iblis' diyor. Ne yalan, ne doğru.Yılanın peşinden gitmek yerine yılanın gömleğiyle uğraşmaktan ne zaman yorulacağız?" ifadesini kullandı.

Eşi Hrant Dink için düzenlenen anma töreninde konuşan Rakel Dink'in açıklamaları şu şekilde:

10 Yıl. Dile kolay. Tam 10 Yıl. Sensiz hiç kolay değil. Sensiz olmak, sevdiğinin yanında olmayışı, hele kalleş bir planla benden almaları ayrıca acı, ayrıca keder ve üzüntü dolu.

Acısı 20 yılı bulanlara, 30’u 40’ı bulanlara ben şimdi ne diyeyim? Çocuğu öldürülenlere ben şimdi ne diyeyim?

10 yıldır burnumun direği nasıl yanarak sızlarmış, gözyaşlarım ekmeğimi nasıl ıslatır, ne kadar tuzlu imiş, bunları yaşayarak öğrendim. Kin ve öfkeyle nasıl baş edilirmiş, yüce lütufla öğrendim. Yokluğunu her düşündüğümde, aynı alev ateşi gibi, bedenimi yakar ve yakar, sanki derimi kaldırsam alev fışkıracak olur.

10 yıldır neler neler oldu. Ah sevgilim. Malatya katliamı, İskenderun, Sevag Balıkçı, Roboski, Gezi Olayları, Suruç, Diyarbakır, Sur, Mardin, Nusaybin, Cizre, Şırnak, Tahir Elçi, Ankara, 15 Temmuz, Maçka, İzmir, Gaziantep, Ortaköy, Havaalanı ve Ortadoğu’daki savaş. Operasyonlar, terör, daha neler neler… Ülke kan gölüne döndü. Kimileri insan kanıyla duş yapmayı arzuladı. Ülkeyi bir karabasan sardı. İnsanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. Kişilikler ayakaltına alındı. Onurlar kırıldı, küçümsendi.

Anneler çocuklarını toprağa vermek için doğurmuşlar sanki. Doğumu teşvik ediyorlar, fakat doğanların yaşam hakkını korumayı kimse düşünmüyor. Her gün ve her gece işlenen başka cinayetlerse, iş cinayetleriyse, kadın cinayetleriyse siyasi cinayetten sayılmıyor. Kimse üstüne alınmıyor.

Terörün gücü ve gücün terörü altında, olan yine halklara oluyor. Kimin neye ne dediği bize olanı değiştirmiyor. Teröre savaş açtığını söyleyen devletlerin estirdiği terör, berikiyle aynı kapıya çıkıyor. Bir gün bu devlet Ebu Gureyb’te ABD oluyor, öbür gün Halep’te Rusya, bir gün Güneydoğu’da Türkiye oluyor, öbür gün Muhaliflerine karşı Suriye… Bir gün kuzeyden esen rüzgâr ekiyor ölüm tarlasını, bir gün güneyden esen… Lanetli hasadı toplayansa yine biz, yine halk… Kıyılarımıza bebek ölüleri vuruyor… Dahası var mı?

Ey, gök ve yeryüzü… Ey, dağlar ve denizler… Kalkın, tanıklık edin. Bu topraklarda dökülen kanlara siz tanıklık edin. Çünkü insanlar sustu, susturuldu. Öldü, öldürüldü. Yas tutabilecek güç bile bitti. Yapılan zorbalıklar canilikler sınırları aştı. Akıllar durdu, akıllılar yok edildi.

Kalkın dağlar denizler, gök ve yer… Siz tanık olun. Tarihe ve bugüne siz tanık olun. Günahların ağırlığına, cinayetlerin çokluğuna, yaşamların söndüğüne siz tanık olun. İblis’in sonu gelmeyen oyunlarına, yalanlarına ve son bulmayan küstahlık ve pervasızlıklara siz tanık olun. Adaleti saptıranlara, bu kadim topraklarda yaşanan iğrençliklere siz tanık olun.

“Boşların boşu'' diyor ki: “Büyük işlere girdim. Kendime evler inşa ettim, bağlar diktim. Bahçeler, parklar yaptım, oralara türlü türlü meyve ağaçları diktim. Dal budak salan orman ağaçlarını sulamak için havuzlar yaptım. Kadın, erkek köleler satın aldım... Herkesten çok sığıra, davara sahip oldum. Altın, gümüş biriktirdim; kralların, illerin hazinelerini topladım…Böylece büyük üne kavuştum, benden önce yaşayanların hepsini aştım. Bilgeliğimden de bir şey yitirmedim. Gözümün dilediği hiçbir şeyi kendimden esirgemedim. Yaptığım her işten zevk aldı gönlüm…Yaptığım bütün işlere, Çektiğim bütün emeklere bakınca, gördüm ki, hepsi boş ve rüzgarı kovalamaya kalkışmakmış.''*

10 yıldır neler neler oldu. Önümüze bir dava süreci verdiler. Mahkemelere girdik çıktık. Üzerimize gülündü, hakaret edildi, “Ya sev ya terk et'' denildi. Önce “Cinayette örgüt yoktur'' dendi, sonra Yargıtay “Örgüt varmış ama birkaç milliyetçi gençle sınırlı'' dedi. Sonra gün geldi, cinayeti işleyen, sonra üzerini örten, bundan çıkar sağlamaya çalışan devletin içindeki ittifaklardan biri birden bozuldu... Birkaç milliyetçi gençten oluşan örgüt gitti, yerine FETÖ geldi. Bir ara Ergenekon’muş gibi yaptılar, ama bizim davayı teğet geçti. Devlet her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp “işte iblis'' diyor. Ne yalan, ne doğru.Yılanın peşinden gitmek yerine yılanın gömleğiyle uğraşmaktan ne zaman yorulacağız?

10 yıl önce sorduğumuz soruyu yeniden soruyoruz..

Hedefe koyanlar, tehdit edenler, “Hrant, öfkemizin hedefisin'' diyenler, Genelkurmay’dan bildiri yayınlayanlar ne zaman adalet önüne çıkarılacak?

Olay yeri görüntüleri yine ortalığa saçılıyor. 10 yıl önce, bu saatlerde, burada sivilden çok jandarma varmış diyorlar. Bekliyoruz bakalım, kaç yıldır süren bu soruşturma ne zaman nihayete erecek.

Daha önce de dedik, yine diyeceğiz. Bu cinayetin faili meşhurdur. Bu cinayetin faili öyle görünüyor ki tüm kademeleriyle devlettir. Bu halkın vicdanının bunu anlamak için 10 yılda ortaya saçılan kepazeliğin ötesinde bir şeye ihtiyacı da yoktur. Yok eğer, devlet değilse yine o devlet kendi içindeki taşları ayıklamakla sorumludur.

Kutsal olan devlet değil, insandır. Kutsal olan yaşamdır.

Devlet 10 yıldır bu ülkenin kutsallarına kıyıp duruyor. Tıpkı 100 yıl önce de, 100 yıldır da kıydığı gibi... Her ne milletten, her ne ırktan, her ne inançtan olursa olsun, yaşamı kutsal saymadığın sürece bu topraklara layık bir devlet olunamaz kardeşlerim.

Bugün sizlerle 10 yıl önce öldürülen eşimin acısını paylaşıyor, davasından bahsediyor olmak inanın acı verici. Ama ülkenin demokratikleşmesi için bu dava da bu milletin önemli bir davası.

Eşim, mahkemelerden ziyade halkın vicdanını önemserdi. Tüm bu yaşananlar içinde bizlere gelecek adına hâlâ umut veren tek şey, halkın bu cinayeti vicdanlarında mahkûm etmesidir.

Bu dava, Türkiye’nin demokratikleşme anahtarlarından biridir. Illâ bir şey için kullanacaksanız bunun için tepe tepe kullanın.

Bu dava hakikati ararken kendini hapislerde bulan, barış ve özgürlük için mücadele ederken özgürlüğü elinden alınan tutuklu gazeteci ve milletvekili dostlarımızın da davasıdır. Tanrı’dan dileğim bir an önce sağlıkla sevdiklerine kavuşmalarıdır.

Bugün, bu karanlık dönemde “neyse ki bizimkiler iktidarda'' diye avunanlar, sanmayın ki iktidarda olan sizdendir. Sizin iyi niyetlerle bu ülkeyi yönetmesi için gönderdikleriniz, halk çocuğuyken Devlet Adamları oldular. Sözlerini çoktan unuttular. Şimdi suçlarına sizi ortak etme peşindeler. Siz bunu hak etmediniz. Hep birlikte çok daha iyilerini hak ediyoruz. Ve çok daha iyilerini umarım başaracağız.

Sevgi başkaları için bir şeyler yapmaktır. Sevgi yolunda yürüdüğünüz zaman canınız yanacak, acıyacaktır elbet. Sevgi en güçlü ruhsal savaştır. Sevgi kötülüğe iyilikle cevap verir. Sevgi olmadan iman olmaz.

Sevgiyi giyinin.

“Tanrı'yı seviyorum deyip de kardeşinden nefret eden yalancıdır. Çünkü gördüğü kardeşini sevmeyen, görmediği Tanrı'yı sevemez.'' **

Tanrı’yı seven kendisini de komşusunu da sevsin.

Sevgili dostlar. Tam 10 yıldır sizinle birlikte buradayız. Acıda akraba olduk demiştik. Hikâyelerimizi anlattık, dinledik. Bir o kadar da acı ve acılık dolu, keder ve gözyaşı dolu hikâyeler oluştu, çoğaldı, binlerce, on binlerce…

Sadece birlikte yaşamak değil, eşit ve mutlu yaşamak önemli olan. Ve onurlu, özgür yaşamak… Gelin, bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım. Gelin, güvercinlere kıymayalım. Çutagımın dediği gibi:

Gelin önce birbirimizi anlayalım...
Gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim...
Gelin önce birbirimizi yaşatalım.

">

"Rakel Dink: Bu cinayetin faili devlettir, her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp "İşte iblis." haberi, 19 Ocak 2017 tarihinde yazılmıştır. 19 Ocak 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Rakel Dink: Bu cinayetin faili devlettir, her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp "İşte iblis.. haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Rakel Dink: Bu cinayetin faili devlettir, her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp "İşte iblis.. 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 20 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:02 Özgür Özel, Anıtkabir’i ziyaret etti: Anıtkabir Özel Defteri’ni de imzaladı
  2. 10:42 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: Emeklilerle ilgili birtakım hazırlıklar var
  3. 10:37 Reklam Kurulu’ndan aldatıcı reklamlara 3,5 ayda 94 milyon TL ceza
  4. 10:31 AK Partili Yenişehirlioğlu'ndan 'Rolex' açıklaması: Helal yoldan edindim
  5. 10:22 Türkiye yazarı Necmettin Batırel: Döviz can çekişiyor, TL destan yazıyor
  6. 10:14 Algı testi: Resimdeki S harfini 6 saniyede tespit edin
  7. 09:58 Sarıyer'de TEM Otoyolu'nu kilitleyen kaza: 4 kişi yaralandı
  8. 09:52 Dilan Polat, Erdoğan’a yazdığı mektubu neden göndermedi: İşte yanıtı
  9. 09:45 Erdoğan imzaladı: O isimler gece yarısı görevden alındı
  10. 09:41 Metin Akpınar'ın kızı "Annem Ümit Besen yüzünden hapse girdi" dedi, cevap gecikmedi
  11. 09:34 Ali Yerlikaya duyurdu: 'Odacılar' suç örgütü çökertildi: 34 kişi yakalandı
  12. 09:28 2024 Çin GP: Yılın ilk sprint yarışını Max Verstappen kazandı
  13. 09:25 Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, bugün Türkiye'ye geliyor
  14. 09:18 Soldaki AK Parti'li İlçe Belediye Başkanı Sağdaki Almanya Başbakanı
  15. 09:15 Resmi Gazete'de yayımlandı: Prof. Dr. Ömer Çınar AYM üyesi seçildi
  16. 08:57 Irak'ta Haşdi Şabi karargahına hava saldırısı
  17. 08:53 Fiyat yarı yarıya düştü: Yeni Tesla Model Y Türkiye'de satışta
  18. 08:46 İzzet Yıldızhan, 23 yıllık eşiyle ilk kez ortaya çıktı
  19. 08:41 Ozan Akbaba’nın “Çırak” dizisine yeni oyuncular katıldı
  20. 08:35 Erdoğan “Kâr amacı güdülmüyor” demişti: Tarım Kredi Market’in 2023’te kâr ettiği ortaya çıktı
Gündem Haberleri