Şam ve Tahran Rusya'ya kızgın!

Suriye'de ABD ile Rusya arasında varılan ateşkes mutabakatı cihatçı-"ılımlı" koalisyonunun saldırıları ile sallanırken, yeni bir iddia ortaya atıldı.

Kuveyt merkezli Er-Rai gazetesinin muhabiri Elijah J. Magnier, Rusya'nın ABD ile anlaşmaya çalışmasının Suriye ile İran'ı kızdırdığını ileri sürdü.

Buna göre, ABD'nin bölgedeki müttefikleri (Katar, Suudi Arabistan ve Türkiye kastediliyor) Rusya'nın Suriye'de ABD diplomasisinin çamuruna battığını düşünerek inisiyatif aldı.

Rusya'nın tekrar Suriye'de büyük bir hava operasyonunu meşrulaştıracak bir durumda bulunmadığını söyleyen muhabir, benzer bir kampanyanın Ortadoğu'daki ABD müttefikleri tarafından "saldırgan" olarak nitelendirileceğini belirtti.

Rusya'nın bu "esnekliğinin" Şam ve Tahran'ı kızdırdığı söylenirken, bu cephede kuvvetleri yeniden konuşlandırma planlarının değiştirildiği vurgulanıyor.

Haberde, ABD ile Rusya'nın ateşkes mutabakatına İran'ın karşı çıktığı söyleniyor. Ateşkes sırasında Nusra Cephesi'nin öncülük ettiği silahlı gruplar Halep'in güneyindeki Tel el-Eys, Han Tuman ve El Halidiye'yi ele geçirmişti.

Suriye ordusu, İran ve Hizbullah bu nedenle hava desteği olmadan açık alanda ve kırsalda asker bulundurmayı şu anda taktik olarak anlamsız buluyor.

Rusya dışındaki müttefikler ateşkes zamanlamasını yersiz bulurken, ateşkesten önce Halep'in kuzeyindeki Türk sınırının kapatılmak üzere olduğuna, Gab Düzlükleri ve İdlib'in kapısına dayanıldığına ve Şii kasabaları Fua ile Kefraya'daki kuşatmanın kırılmaya yakın olduğuna dikkat çekiyorlar.

Suriye'deki karar vericiler, Rusya'nın ateşkes kararının silahlı gruplara toparlanma ve yeniden organize olma fırsatı verdiğini düşünüyorlar. Bu nedenle, tutmak zorunda olmadıkları cephelerde boşuna asker ve kaynak tüketmek istemiyorlar.

Suriye'nin bölgedeki müttefikleri, özellikle İran, Rusya'nın ABD ile tek taraflı anlaşma yaptığını, bu hamlenin daha önceki anlaşmalarla uyumsuz olduğunu vurguluyorlar. Bu kuvvetler, Rusya'nın Suriye'de diplomatik bir tuzağa düştüğünü savunuyorlar.

ABD'nin bölgedeki müttefiklerinin yeni ABD Başkanı'nın seçilmesini bekledikleri, önümüzdeki 7 ay boyunca silahlı gruplara para ve silah yardımı yapmaya devam edecekleri de vurgulanıyor.

Hizbullah'ın, Rusya'nın Suriye politikasındaki belirsizlikler sürdüğü müddetçe, kuvvetlerini yeniden konuşlandırılacağı ve kayıplarını azaltmak konusunda adımlar atacağı belirtiliyor.

Bu, Hizbullah'ın Suriye'den çekilmesi anlamına gelmiyor. Ancak Hizbullah, Rusya'nın yalnızca doğuda IŞİD'i vurup kuzeyde Nusra'yı vurma konusunda tereddüdüne devam etmesi durumunda "statükoyu korumak" adına daha fazla askerini kaybetmek istemiyor.

Kaynak: Sol