Şanghay Beşlisi ve Avrasyacılık

Şanghay Beşlisi ve Avrasyacılık

Şanghay Beşlisi ve Avrasyacılık Sami GÜNALDışa bağımlı ve dolayısıyla dış politikalarında bağımsızlıkçı bir çizgi oluşturamayıp, egemen güçlerin dümen suyunda rejim kaygısı ve kayganlığı yaşayan ülkelerin gerek iç politikalarında gerekse dış...

Sami GÜNAL
Dışa bağımlı ve dolayısıyla dış politikalarında bağımsızlıkçı bir çizgi oluşturamayıp, egemen güçlerin dümen suyunda rejim kaygısı ve kayganlığı yaşayan ülkelerin gerek iç politikalarında gerekse dış politikalarında olağanüstülüklerin yaşandığı dönemlerde sık sık gündeme gelen bir kavram var: “Eksen kayması'' kavramı.

İşte, denir ki, yıllardır kapısında bekletilen-aldatılan Türkiye, AB’ye karşı gardını alsın beyhude oyalanmanın bir anlamı yok... Geleceğini başka yapılanmalar içinde arasın falan… İyi de…

Acaba?

“Eksen kayması'' diye nitelenen kavramın güya söz konusu ülkeyi vardıracağı yerin, dünya kutuplaşması içindeki “karşı kamp'' olması veya “rejimin rotasından çıkartılması'' endişesidir.

Türkiye için dillendirilen “endişeler'' zamana ve zemine göre değişmektedir.

Gâh, Ortadoğu ve Körfez görünümlü bir kayma ki BOP çerçevesinde arzulanan hedef bu; gâh, ulusalcılık damarlarının yükselip de Avrasyacılık ve Şanghay Beşlisi “vurgusu'' yapılması zamanlarıdır bu endişelenme fasılları. (Doğrusu, ŞİÖ: Şanghay İşbirliği Örgütü’dür. Bunun beşli hali de kalmadı sekizli diyelim. Tabii gözlemcileri saymazsak.)

Zira, Avrasyacılık ve Şanghay “vurgulaması'' diyoruz. Neden?

Devlet katında şark kurnazlığı çerçevesinde Batı kampına karşı tehditvari seslendirmelerin dışında bir avuç bağımsızlıkçı entelektüel yurtseverlerin akılcı dış ve ekonomik politika öngörülerinden (vurgusundan) başka bir şey değildir. Pratiğe dökülmüş bir politika yok.

Şimdilik bağımsızlıkçı entelektüeller kendileri çalıp kendileri oynamaktalar.

BOP/SEVR çerçevesinde eksen kaydırılması ve uygulaması uzak tehlike değildir. Hele hele rejimin bekası açısından refleks gösterecek kimi kurucu unsur olan iç dinamiklerin, 15 Temmuz kalkışma girişimi sonrası çökertildiği ve ortadan kaldırıldığı bir dönemde risk katsayısı daha da artmıştır. Bu faslı ayrı bir yazıda tartışalım, deyip Avrasyacılık ve ŞİÖ üzerinde durmaya devam edelim.

Özellikle devlet ricalinin son Rusya seferinden sonra ŞİÖ ve Avrasyacılık, Türkiye önüne yeni bir seçenek gibi tekrardan gündeme getirilmektedir. Bu iki örgüt ve kavram AB-D karşıtlığını içerir. Birisi kültürel-ideolojik bir yapılanma temelinde vücut bulurken (Avrasyacılık) diğeri ekonomik, askeri ve siyasi yapılanma temelinde vücut bulmaktadır. Özü itibariyle AB-D emperyalizminin dayatmasına karşı “Üçünü Dünyacılık'' diyebiliriz. Yani, sömürgecilikten uzaklaşmak, kaçış diyelim.

Avrasyacılık’ın ilham kaynağının -teşbihte hata olmaz- bizim “Boğazlar'' olduğunu söyleyerek coğrafi konumumuzla gururlanalım derim.

Temel felsefe ne Doğulu ne Batılı ne de ikisinden ayrı… Ortak bir sentezdir. Bizim Boğaz’ın coğrafi konumu gibi. Bu kuramın, -eskileri de olmakla birlikte- günümüzdeki çağdaş ağababası olan Rus Alexander Dugin ve tabii ki eski filozofları da ilhamlarını bizim Boğaz’dan almış olsalar gerek. Bu çerçevede Rusya ve Türkiye sosyo kültürel ve coğrafik olarak bu yönleriyle de eş benzer ve kaderdaştırlar. Hal böyleyken,

Dur hele, kim seni oraya bırakacak?

Dış politikasında ve ekonomi politikasında bağımsızlığı ve kendi kendine yeterliliği olmayan bir ülkeyi bir yere bırakmazlar.

İşte bundandır ki şimdiye kadar bu yolda ciddi bir niyet ve girişim de olmamıştır/olamamıştır. Yeltenmeler tipik şark kurnazlığından öteye gidememiştir. Güya içinde bulunduğumuz siyasi, askeri ve ekonomik Batılı yapılanmalar, bizim karşı blokta bulunmamıza ya da onlara göz kırpmamıza rızalık göstermezler, eh biz de bunları ürkütelim, elimizi güçlendirelim, yanılgısından başka bir şey değildir.

Ülkeler her anlamıyla yapısal özelliklerine göre değil, çıkarlarına göre dış politika denklemleri kurarlar. Dolayısıyla en karanlıkla, en aydınlık bir araya gelebilmektedir.

Kimi turistik veya özel amaçlı yurt dışı geziler ülkelerin yönünü-eksenini çevirmez/çeviremez. Kaldı ki Türkiye gibi her anlamıyla her yönüyle AB-D’ye kapılmış bir “babayiğide'' izin ver-mez-leer. Boşuna düş kurmanın âlemi yok. Kurduğumuz düşün baş aktörü idealist değil, kaygısını duyduğumuz rejim açısından özel ajandası olan bir pragmatisttir. Bugün böyle yarın öyle…

O aktör ki senin, Avrasyacı yönelişler içine girmiş tüm “millici ordunu'' yerle yeksan etmiştir. Sen, (kamuoyu) halen düşlerinde “bilmem nerelere karşı duruşa geçen adam'' yaratıyorsun. Bu bir çelişki değil mi?

Demek ki Avrasya’ya/Şanghay’a dönüş, “milli çıkara'' çok uygun olduğu için alkışlıyoruz öyle mi? (kuşkusuz ki öyle) Alkışladığınız lider, çok millici olduğu için(!) Avrasyacı ordunuzu dağıttı di mi?

Şu takdir-i ilahiye bakılsın ki 15 Temmuz kalkışmasına karşı göğüslerini öncelikle, darma dağın edilen Avrasyacı “artıklar'' gerdi. Onların, “yurtta sulh konseyi'' tuzağına aldanmaması ve karşı duruşlarıyla “kurtulan kurtuldu.''

Şimdi detaylarını geçiyorum, sadece olayı anımsatmak istiyorum. Hani, pek yakın tarihte bir Çin füzesi satın alma olayı vardı, ben unuttum! Sahi alabildiler mi? Aldırdılar mı? Kim neye karşı koyuyormuş? Kim hangi kampa kaçma dirayetini gösterebiliyormuş? Bizim “devrimci(!)'' o zamanlar devrilmişti zaten.

Uluslararası ilişkiler şark kurnazlığıyla yönetilemiyor. Sonra, “sıfır sorundan; sırf soruna'' dönüşüyor.

Öyle, güya şark kurnazlığıyla, AB-D’nin gözünü korkutacağım pozlarıyla, “Bak Şanghay’a dönerim haa!..'' sonra da dönüp, “Putin yav, bizi şu Şanghay’a alsanıza!'' şakamsı, gevşek yaklaşımlarla olamaz dik duruş.

Kaldı ki bu, ayaküstü konuşulacak bir konu da değil. Önce bağımsızlıkçı olacaksınız. İçinde bulunduğunuz kampın tüm örgütlenmelerinden sıyrılacaksınız. NATO içindeyken sizi kim karşı kamp örgütlerine alacak ki? Strateji uzmanlarının mevcut hesaplamalarına göre, NATO yapılanmasından arınıp yeni bir yapılanma oluşturmak için 25 sene geçmesi gerekiyor.

Bu öngörüsüzlükler, sakın ola ki hariciyecilerin “monşerlikle'' taltif(!) edilmelerinden ötürü olmasın!

15 Temmuz rezaletinden sonra çenemizin altındaki “yaverlerden'' anlıyoruz ki sadece dış politikalarda değil tüm alanlarda yanlış kılavuzlar seçmişiz.

Dış geziler ve dış politikalardaki “yetkisizliklerin'' tepelenerek “de faktolar'' yaratılmasını bu yazı çerçevesinde konu etmeyip es geçiyoruz.

Kimse bizi almaz! Aldırtmaz! Almayacaklar! Aldanmayalım! Bu bir karşı duruş değil, realitenin tespitidir.

Yeri gelmişken kişisel düzeydeki yerimizi, safımızı elbette belirleyelim:

Avrasyalıyız ve Avrasyacıyız!

"Şanghay Beşlisi ve Avrasyacılık" haberi, 18 Ağustos 2016 tarihinde yazılmıştır. 18 Ağustos 2016 tarihinde de güncellenmiştir. ABC Kritik kategorisi altında bulunan Şanghay Beşlisi ve Avrasyacılık haberi 2016 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Şanghay Beşlisi ve Avrasyacılık 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. ABC Kritik konusunda 19 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 22:15 Gazze'deki Çatışmalar Çevre ve Sağlık Felaketine Yol Açıyor: BM Uyarısı
  2. 22:11 Beşiktaş, MKE Ankaragücü'nü 2-0 Mağlup Ederek Galibiyet Hasretine Son Verdi
  3. 22:06 Okul müdürünü tacizle suçlayan lise öğrencilerinin şikayetleri sonucunda müdür tutuklandı
  4. 22:06 İstenmeyen tüylerden acısız nasıl kurtulunur?
  5. 22:05 Teknik direktör değişikliklerinin Beşiktaş'a fayda sağladığı görülüyor
  6. 22:02 Evde uygulayacağınız bu yöntemle herkes dişlerinizin beyazlık sırrını soracak!
  7. 21:56 Hamas, Blinken'ı İsrail'in yanında olmakla suçladı
  8. 21:44 Kızartma yapmadan önce yağa bir parça ekmek koyun
  9. 21:43 Koç Holding, Romanya'daki Ford Otosan Fabrikasında Seri Üretime Geçti!
  10. 21:37 Bakan İbrahim Yumaklı duyurdu: Ödemeler hesaplara yatırılıyor
  11. 21:36 ABD Dışişleri Bakanı Blinken açıkladı: “Refah’ta askeri operasyonlar desteklemediğimiz bir şey”
  12. 21:33 Pamuklu nevresimler nasıl düzgün şekilde yıkanır?
  13. 21:13 Galatasaray'ın hedefi 60 milyon avro
  14. 20:53 Hızlı Uyumanın Sırları: Sadece Birkaç Dakikada Uykuya Dalmanın Yolları!
  15. 20:49 ECB Başkanı Lagarde açıkladı: "Dezenflasyon sürecinin devam etmesi bekleniyor"
  16. 20:49 Tarım Bakanlığı, çiftçilere yönelik yeni destekler açıkladı!
  17. 20:49 İstanbul'da toprak kayması yaşandı: 3 gecekondu kullanılamaz hale geldi!
  18. 20:45 Biden Yönetimi İsrail'e 1,3 Milyar Dolarlık Silah Satışı İçin Hazırlık Yapıyor
  19. 20:42 Gaziosmanpaşa'da Toprak Kayması: 14 Gecekondu Etkilendi, 70 Kişi Tahliye Edildi
  20. 20:38 Görsel Zeka Testi: Hızlı Düşünme ve Algılama Becerilerinizi Ölçün!
ABC Kritik Haberleri