Sen güçsüzsen 'Dış Güç' vardır!

Berk Yüksel

Doğru sözü söyleyenler dokuz köyden kovuluyorsa...

Toplumun akordu bozuldu ise...

Yönetenler, kenetlenilmeyi beklerken aksine kutupluluk yaratıyorsa...

O noktada sen güçsüzleşiyorsun demektir ve dış güçler vardır!

Yaşam biçimlerine arsızca saldırılar yaygınlaşıyorsa,

Bir diğerine saygı duyulmuyorsa,

Her konuda tek bir merkezden güç odaklı baskı yapılıyorsa...

Evet, bu durumda güçsüzleşiyorsun ve dış güçleri var ediyorsun demektir!

Dış güç denilen yapılar tüm ülkeler için vardır.

Uluslararası ilişkiler sahası dikensiz gül bahçesi değil,

Birbirinin boğazını sıkmak için fırsat kollanan mayınlı bir arazidir.

Sen güçsüzsen eğer, işte tam o zaman dış güçler vardır ve hep olacaktır!

Safları sıklaştırmak için bu söylemleri kullanırsan,

Her taşın altında “üst akıl'' ararsan,

Belki geniş kitleyi “ortak düşman''a karşı korkutup birleştirebilirsin ancak

Uzun vadede bu yapıları güçlendirmekten başka bir şey yapmış olmazsın...

HÜR MÜYÜZ? EŞİT MİYİZ? ADİL MİYİZ?

Zenginlik içinde üretilen ve hakça paylaşılan,

Adaletin, hukukun hâkim olduğu,

Sosyal devlet ilkesinin yaşandığı,

Laikliğin milletin çimentosu olduğu,

İnanç hürriyetinin yaşandığı ve tüm kurumlara güvenin yüksek olduğu,

Eşitliğin, Kardeşliğin, Özgürlüğün alınan her nefeste benliklerde hissedildiği yerde...

İşte orada kuvvetten güzellik doğurmuşsun demektir.

Bu noktada güçlüsündür ve dış güçlerin olması senin için hiçbir şey ifade etmez!

Kucaklaşmak elleri açarak sevgi ile olur, yumrukları sıkarak değil,

Tarih, dizginler ne kadar sıkılırsa karşıya dikilecek insanların sayısının artacağını bizlere gösterir,

Kenetleneceksek herkesin tüm “ama''larını bir yana bırakıp,

Bir üst perdeden konuşmadan kalbi kucaklaşmamız gerekir.

YAŞARKEN ÇÜRÜMEK...

Kendini oyun kurucu zannederken, oyun alanı olunmuşsa...

Eğitimde reform yapmak yerine eğitimsizlik ve taassup kutsanıyorsa...

Her gün yataktan kalkıp alınan haberler ile kahrolunuyorsa...

Yaşarken çürüyoruz demektir...

Ve işte tam da bu ortamda

Sen güçsüzsün demektir ve dış güçler vardır!

Bireyler değil kurumlar öne çıkarsa

Güçlüklerden şereflere yükseliş sağlanabilir,

Çağdaş Medeniyetler seviyesi hedefimiz, Atatürk mirasımız hatırlanırsa,

Kuzey Kore Medyası tipi tutum bırakılıp, haber alma özgürlüğü ile herkesin sesi olunursa,

Kendine güveniyorsun ve kuvvetlisin demektir...

Satrancın kumardan daha tehlikeli görüldüğü,

Geleceğimiz için okumamış ve cahil bir nesil lazım diyen öğretim görevlileri varken,

Cemaatlerle ülke yönetirseniz,

Her çıkan farklı sesi “tehlike'' olarak nitelendirirseniz,

İşte orada güç güzellik doğuramamıştır ve dış güçleri var edersiniz!

İNSANLARI DİNLEYEREK VAR EDERSİNİZ, YOK SAYARAK DEĞİL!

Yanlışlardan ders almazsanız,

Size ayna tutanları düşman bellerseniz,

“Bir dakika beni de dinleyin'' diyenler ile iletişimi keserseniz,

Dar bir yapının esiri olmuşsunuz demektir.

Bu iklimde dış güçler korkusu yeşerir ve orada dış güçler hep olacaktır!

“Dış güçler'' var mıdır? Kocaman bir “Evet'', hem de tüm ülkeler için vardır.

Lakin sen güçsüzsen, yetersizsen, kendine güvensizsen vardır...

Şimdi “ayna ile yüzleşme''nin vaktidir!

Bakın gözlerinizin içine, elbette kendinize yalan söylemeden,

Artık “biz ne yapabiliriz'' diye!

YAKMAK YA DA ISITMAK!

İyi, doğru ve güzele yönelik atılacak her adımı tüm toplum kucaklayacaktır,

Yeter ki siz ayrıştırmayın, siyasi hesap yapmayın.

Asgari müşterekte buluşulur ise

Tolerans her alana hâkim olursa

Cumhuriyetin kurucu yapısı ve laikliğin önemi anımsanırsa

İşte o noktada güçleniyorsun ve

Toplumun fay hatları kapanıyor demektir...

 Ve bu da “dış güçler'' dedikleriniz için hiç de hoş değildir.

Sevgi ile toplumu ısıtmak, ya da bencilliğiniz ile yakıp kül etmek elinizdedir,

Siz halen “yakmayı'' tercih etmektesiniz...

“Yakmak ya da ısıtmak'' seçim sizindir!