Soma davasında pankart açan HKP'lilerin davası yine ertelendi

Davayı başından bu yana takip eden Halkın Kurtuluş Partisi, duruşmanın ardından bir açıklama yaparak dava hakkında bilgi verdi. 

İşte o açıklama:

HKP olarak, Soma’da 301 Madencinin şehit edilmesine karşı parti olarak baştan itibaren sessiz kalmadık. Katliamdan hemen sonra, maden ocağının önüne giden İl Başkanımız ve İl Yöneticilerimizle birlikte, katliamın sorumlularını teşhir etmiştik. 

Katliam nedeniyle, Patron, Genel Müdür ve İşletme Müdürü ile diğer sorumlular hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davaları da kesintisiz bir şekilde, her duruşmasına giderek takip ettik ve ediyoruz. 
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bu duruşmalarda kullandığımız ve Soma Katliamı'nın gerçek sorumlularını gösteren "Somanın Katili Tayyipgillerin Bekçiliğini Yaptığı Sömürü Düzenidir" içerikli pankartımız nedeniyle, İl başkanımız ve diğer il-ilçe yöneticisi yoldaşlarımız hakkında “Cumhurbaşkanına Hakaret''ten davalar açıldı. 

Bu davalardan bir tanesi olan ve dört yoldaşımızın yargılandığı davanın duruşması bugün (29/09/2016 günü) Akhisar 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Duruşmada; MYK Üyemiz ve İstanbul İl Başkanımız Av. Pınar Akbina ile Genel Sekreter Yardımcımız ve İzmir İl Başkanımız Av. Tacettin Çolak yoldaşlarımızın avukatlığını yaptılar. 

Yargılanan yoldaşlarımız; “pankartta en küçük bir suç unsuru olmadığını, HKP’nin Sosyalist bir parti olarak İşçi Katliamlarına karşı sessiz kalamayacağını ve bu katliama sınıfsal olarak baktıklarını, bu açıdan da katliamın esas sorumlusunun Sömürü Düzeni olduğunu, geçmişte Demireller, Erbakanlar vb. bekçiliğini yaptıkları sömürü düzeninin bugün için bekçiliğini Tayyipgillerin yaptığını, dolayısıyla Soma’nın esas sorumlusunun da bunlar olduğunu'', savundular. 

Yargılamayı yapan mahkemenin önceki yargıcı “FETÖ’cülük''ten açığa alınmış yerine yeni tayin edilen bir yargıç görevlendirilmişti.

Duruşmada Avukatlarımız “Cumhurbaşkanına Hakaret'' suçunu düzenleyen TCK’nun 299’uncu maddesinin Anayasa’ya aykırı olduğunu iddia ettiler. Benzer iddiaları ciddiye alan ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuran İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ve Karşıyaka 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin başvuru metinlerini emsal olarak dosyaya sundular. 

Ayrıca Cumhurbaşkanına hakaret ile ilgili Türkiye’nin değişik mahkemelerince verilmiş beraat kararlarını, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin konuya ilişkin kararlarını dosyaya sunarak, ortada bir Cumhurbaşkanına Hakaret suçunun olmadığını, pankartın içeriğinin siyasi bir partinin konuya ilişkin tespitinden ibaret olduğunu, siyasilerin bu tür eleştiri ve değerlendirmelere katlanmaları gerektiğini, kaldı ki mevcut Cumhurbaşkanı’nın siyasetler üstü ve tarafsız olmadığını, tam tersine siyasetin merkezinde bulunduğunu, bu nedenle TCK 299’uncu maddede öngörülen suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek DERHAL BERAAT kararı verilmesini talep ettiler.

Mahkeme yargıcı Anayasaya aykırılık iddialarını ve savunmaları dikkatle dinledi. Yargıç, Avukatlarımızın Anayasaya aykırılık iddiasını incelemeye aldı, gelecek celse bir karar verilecek. 

Mahkeme, yoldaşlarımıza; CMK 231. maddesinde öngörülen Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılmasını kabul edip etmediklerini sordu. Yoldaşlarımız, "biz suç işlemedik ki" diyerek kabul etmediler. Duruşma gününü de 24 Ocak 2017'ye erteledi.

Duruşma çıkışında Akhisar Adliyesi önünde avukat yoldaşlarımız tarafından bir açıklama yapıldı. Davanın seyriyle ilgili bilgilendirme yapıldı.