Suriye'nin ardından Irak: Türk askeri görürsek vururuz!

17 Ekim’de başlayan ve Irak’ın ikinci büyük kenti Musul’un IŞİD’den geri alınmasını amaçlayan operasyon sürüyor.

BBC Türkçe’nin haberine göre aynı zamanda hükümetin eski ulusal güvenlik danışmanı olan Şii vekil Rubai, Irak’taki merkezi yönetimin Türkiye’den Musul operasyonuna katılmasını istemediğini ve bu nedenle de Ankara’ya operasyona dahil olması için davette bulunmadığını söyledi.

Rubai, Türkiye’nin operasyona katıldığını açıklaması içinse şunları söyledi: “Bu, Irak’ın egemenliğinin gaspıdır. Türkiye ile kavga etmek istemeyiz. Türk askerleri, Bağdat hükümetinin izni olmadan Musul’da savaş alanında görülürse ''düşman askeri’ muamelesi görecek. Hedef alınırlar.''

''Türkiye, kendi iç sorunlarını sınır dışına ihraç etmeye çalışıyor’

Türkiye’yi yayılmacı bir politika izlemekle suçlayan Rubai, “Şii, Sünni ve Kürt, tüm Iraklılar Türkiye’nin ülkenin kuzeyinde yaptıklarından mutlu değil'' dedi ve sözlerine şöyle devam etti:“Türkiye Irak’ın içişlerine karışıyor, çünkü kendi içinde sorunları var ve sorunlarını sınırları dışına ihraç etmeye çalışıyor. Hükümetin içinde yeni-Osmanlı tutkusu var ve Türkiye sınırları dışına yayılmak istiyorlar. Bu kabul edilebilir değil.''

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Musul’da hem sahada, hem de sonrasında masada olacağız'' sözlerinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu: “Musul’da savaş sonrasında diplomatik bir mesele olmayacak. Musul Irak’a iade edilecek.''

Suriye de Türk ordusunu uyarmıştı

Geçen hafta da Suriye ordusu, Türk jetlerinin Suriye sınırları içerisindeki YPG öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) vurulmasının ardından, hava sahası ihlal edildiği takdirde savaş uçaklarının düşürüleceğini açıklamıştı: “Bu bir işgaldir. Türk ordusuna karşı uygun görülen tüm araçlarla karşı koyulacaktır.''

BBC, Başbakan Binali Yıldırım’ın “Peşmerge güçleri Başika kasabasını DEAŞ’tan temizlemek için harekete geçtiler. Bizim Başika Üssü’ndeki askerlerimizden yardım istediler. Biz de oradaki topçularla, tanklarla destek veriyoruz'' sözlerini de Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) sözcüsü Safin Dizayi’ye sordu.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi: Türkiye’den yardım istemedik

Dizayi şu yanıtı verdi: “Geçmişte yardım talebimiz oldu. Ancak operasyon başladığından beri Türkiye’den topçu ateşi için yardım istemedik. İhtiyaç olması halinde ise Türkiye dahil herhangi bir ülkeden yardım istemekten çekinmeyiz. Türkiye bölgenin güvenliğine ve istikrarına katkıda bulunabilir ancak bu karşılıklı düzenlemelerle olmalı, Irak’ın egemenliğine saygı gösterilerek yapılmalı ve her iki tarafın çıkarlarını gözetmeli.''

Haberde, Irak Türkmen Cephesi Başkan Yardımcısı Hasan Turan’ın sözlerine de yer verildi. Buna göre Turan, Irak Türkmenlerinin, Türkiye’nin Musul operasyonunda uluslararası koalisyon içinde aktif rol almasını istediklerini söyledi: “Ne Irak Türkiye’den vazgeçebilir, ne de Türkiye Irak’tan vazgeçebilir. Bağdat ve Ankara arasındaki sorunların çözümü için ABD’ye de rol düşüyor.''

Ne olmuştu?

Meclis’ten geçen sınır ötesi harekat tezkeresi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Musul’a kimse giremez'' sözlerinin ardından Irak’la Ankara-Bağdat hattı daha da gerilmişti.

Irak meclisi Türkiye’yi ''işgalci’ ilan etmeye hazırlandığını açıklamış, Ankara, Irak meclisinin kararını ''şiddetle protesto edip’ kınamıştı.

''Topa giren’ ABD, Irak topraklarında bulunan Türk askerinin koalisyon güçlerine dahil olmadığını söyleyip “Türk ordusu izinle gelmemiştir ve illegaldir'' demişti.

Irak Başbakanı Haydar El Abadi ise Irak topraklarında bulunan Türk askeriyle ilgili “Türklerin macerasının bölgesel bir savaşa dönüşmesinden korkuyorum'' ifadelerini kullanmıştı.

Meclis’ten geçen sınır ötesi harekat tezkeresi ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Musul’a kimse giremez'' sözlerinin ardından Irak’la Ankara-Bağdat hattı daha da gerilmişti.

Irak meclisi Musul yakınlarındaki Başika’da bulunan birliği nedeniyle Türkiye’yi ''işgalci’ ilan etmeye hazırlandığını açıklamış, Ankara, Irak meclisinin kararını ''şiddetle protesto edip’ kınamıştı.

IŞİD karşıtı koalisyonda görevli ABD’li komutanı albay John Dorrian ise Irak topraklarında bulunan Türk askerinin koalisyon güçlerine dahil olmadığını söyleyip “Türk ordusu izinle gelmemiştir ve illegaldir'' demişti. Dorrian daha sonra verdiği demeçte bu açıklamayı yalanlamıştı.

Irak Başbakanı Haydar El Abadi de Irak topraklarında bulunan Türk askeriyle ilgili “Türklerin macerasının bölgesel bir savaşa dönüşmesinden korkuyorum'' ifadesini kullanmıştı.

Son olarak da ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, “Irak’ta yapılması planlanan operasyonlar Irak hükümeti önderliğinde olacak. Türk askerinin bu operasyonlarda yer alıp almayacağıysa Irak yönetimine bağlı'' demişti.

Başbakan Binali Yıldırım ise, “Irak hükümeti ne derse desin Türk askerinin varlığı devam edecek'' diyerek, Irak ve ABD’ye meydan okumuştu.

Son çıkış Irak’ın Ankara Büyükelçisi Hişam Ali Ekber İbrahim el Alevi’den gelmişti: “Türkiye bu konuda geri adım atmazsa tavrımız farklı olur.''

Erdoğan ise Abadi’nin kendisine hakaret ettiğini öne sürerek, “Sen benim muhatabım değilsin, karatımda değilsin, kalitemde değilsin. Biz bildiğimizi okuyacağız. Kim bu, Irak’ın başbakanı… Önce haddini bil. Şu anda kendileri Başika üssünü kurmamız için bizlere talepleri var. Bunların canlı kayıtları var. Bunlar televizyonlarda yayınlanacak. Şimdi diyor ki Başika’dan çekilin. Türkiye’nin ordusu sizden talimat almaz'' diye konuşmuştu.

Erdoğan’ın sözleri üzerine Bağdat’ta şu yorum yapılmıştı: “Erdoğan, ateşe benzin döküyor.''