Yanardağ'dan büyükelçiye suikast yorumu: Emniyet, Cumhuriyet düşmanı dinci yuvası gibi

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un silahlı bir saldırı sonucu öldürülmesini ve katilin polis çıkmasını değerlendiren gazeteci-yazar Merdan Yanardağ, Emniyet Örgütü'nün dincileştirilme sürecinin AKP iktidarından sonra zirveye çaktığını belirterek, "İçişleri Bakanı ve ilgili emniyet müdürleri istifa etmelidir' dedi.

Saldırıyı değerlendiren ve Twitter adresinden mesajlar paylaşan ABC Gazetesi ve TELE 1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, "Bu olay AKP iktidarının devletin laik temelinin yıkıldığının ve Emniyet örgütünü nasıl  dincileştirildiğinin kanıtıdır" dedi.

İSLAMCI VE YANDAŞ BASININ CİNAYETTEKİ PAYI

Yanardağ'ın değerlendirmeleri şöyle:

"Bu cinayet tam anlamıyla terörist bir saldırıdır. İslamcı ve yandaş basının günlerdir Suriye konusunda yürüttüğü yalan ve dezenformasyona dayalı propaganda yayıncılığının insanları ne hale getirdiğinin somut göstergesidir. AKP İktidarının iki yüzlü siyaset tarzının tipik bir sonucudur. Batı tarafından dışlandığı için bir yandan Rusya ile ilişkileri düzeltmeye çalışan ve Suriye'de Moskova ile işbirliği yapmaya başlayan AKP iktidarı, diğer taraftan ülke içinde gerici ve yandaş medya üzerinden Rus düşmanlığını körüklemektedir. Böyle bir tutarsızlık ve iki yüzlülük büyük ve onurlu uluslara yakışan bir tutum değildir.

EMNİYET CUMHURİYET DÜŞMANI DİNCİ YUVASI GİBİ

"Emniyet Teşkilatı'nın yıllardır dincileştirilmesinin acı bir sonucuyla karşı karşıyayız. 12 Eylül 1980 darbesinden sonra Turgut Özel iktidarları döneminden itibaren başlayan polisin islamcılaştırılması politikası AKP Hükümeti döneminde zirve yaptı. Öyle ki, Emniyet bir ara bütünüyle Fethullahçı çeteye emanet edildi. Radikal bir islamcı militan olduğu anlaşılan Büyükelçi Karlov'un katilinin Emniyet içinden çıkması, bu nedenle hiç tesadüf değildir. Bugün Emniyet Teşkilatı Cumhuriyet düşmanı, dinci militanların yuvası gibidir. "

FETÖ'YE YIKMA ÇABASI KURTARMAZ

Yanardağ, şöyle devam etti:

"Şimdi iktidar ve gerici-yandaş basın Büyükelçi'nin katili dinciyi Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu ilan ederek, sorumluluktan kurtulmaya çalışıyor. Oysa katilin Türkiye -daha doğrusu AKP iktidarı- tarafından Suriye’de desteklenen El Kaide bağlantılı dinci El Nusra terör örgütüne mensup oya da bağlantılı olma ihtimali daha yüksek. Nitekim Rus istihbarat kaynakları cinayetten kısa süre sonra bu yöndeki bilgisini açıkladı. Bilindiği gibi Erdoğan ve AKP iktidarı El Nusra’yı terör örgütü listesinden çıkarmak için elinden geleni yapmıştı. Erdoğan’ın daha yakın tarihte El Nusra’nın terör örgütü olmadığına ilişkin yaptığı çok sayıda konuşma hafızalarımızda taze olduğu gibi, televizyonların haber merkezi arşivlerinde kayıtlıdır. Dolayısıyla bu girişim, yani suçu FETÖ’ye yıkarak sorumluluktan sıyrılma çabası işe yaramaz. Böyle bir ucuzluk ve kaytarma girişimi kimseyi tatmin etmeyecektir.

CİNAYET DEVLETİN İSLAMİZASYONUNUN BİR SONUCUDUR

"Öyle bir ortam oluşturuldu ve günlerdir Halep konusunda gerçek dışı ve yalana dayalı öyle bir ucuz propaganda yapıldı ki, güvenliği sağlamakla görevli olan ve bu konuda yemin etmiş bir polis memuru bile, bu atmosferin etkisiyle alçakça bir cinayetin kolaylıkla faili haline gelebildi. Eğer bir istihbarat örgütü ilişkisi yoksa, bu terör eyleminin nedeni açıktır. Bu cinayet, laikliğin tasfiye edilmesi ve devletin yıllardır islamizasyonun bir sonucudur. Kimse bu gerçekten kaçamaz.

İSTİHBARAT VE KORUMA ZAAFI BÜYÜK!

"Emniyetin yapısındaki bozulma ve dincileşme, güvenliği Türkiye'nin namusuna emanet edilmiş bir Büyükelçinin korunamamasının başlıca sebebidir. Sadece İçişleri Bakanı değil, Emniyet Genel Müdürü ve diğer sorumluluk mevkiinde olanlar derhal istifa etmeli ve bu rezaletin hesabını vermelidir. Bu cinayet aynı zamanda Türkiye ve AKP iktidarı bakımından büyük bir istihbarat zafiyetidir. Suriye'de küresel gericiliğe karşı savaş devam ederken, daha önemlisi, Türkiye kamuoyunda bu kadar Rus düşmanlığını körükledikten sonra  Büyükelçi Karlov için en basit koruma önlemlerinin bile alınmadığının ortaya çıkması gerçek bir skandaldır."

'NEDEN SAĞ YAKALANMADIĞI' ÖNEMLİ BİR SORU

Yanardağ değerlendirmesini şöyle bağladı:

“Ortada iki kritik soru var; İlki, terörist, sağ yakalanabilecekken neden öldürüldü? Akla ister istemez şu ikinci bir soru da şudur; acaba ifade vermesinden mi korkuldu? Bu soruların yanıtları henüz verilmiş değildir. Verilmeyecektir de. Ancak, laik devlet düzenini yıkan ve yerine dinci bir rejim kurmak için çalışan AKP iktidarının bu cinayetteki sorumluluğu apaçık ortada duruyor.