Depremde yakınını yitirene çirkin teklif: Davadan çekil ne istersen verelim

6 Şubat depremlerinde Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan ve iki bloğu tamamlanan Bad-ı Saba Sitesi’nin A bloku ve yüzde 95’i tamamlanan C bloku yıkıldı, B bloku ağır hasar aldı.

Sekiz ay önce yapılan binanın sekiz saniyede yıkılmasıyla A blokta 42 yurttaş yaşamını yitirdi. İkisi tutuklu 10 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis talep edilen davada ilk duruşma önceki gün tamamlandı. Dönemin AKP Dulkadiroğlu ilçe başkanı ve müteahhit Şahin Avşaroğlu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi.

"10 ŞIDDETINE DAYANIR DEDILER"

Binada ailesini kaybeden Nuri Gülçin, duruşma sonrası Cumhuriyet’ten Çağdaş Bayraktar'a konuştu. Bina için müteahhit Avşaroğlu’na AKP’li Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay’ın kefil olduğunu belirten Gülçin, "Dairemi proje aşamasından girerek aldım. Avşaroğlu sitenin kentin en sağlam yeri olacağını söyledi" dedi.

2022’nin mayısında taşındıktan sonra çevrenin bataklık olduğunu ve bina temelinden su çıktığını öğrendiklerini belirten Gülçin, "Avşaroğlu’nun yanına gittim. Bana ‘Burası 10 şiddetinde depreme bile dayanıklıdır’ dedi" ifadelerini kullandı.

Buna karşın binanın saniyeler içerisinde yıkıldığını belirten Gülçin, şöyle dedi:

Hatay'da afetzedelerin sorunları büyüyor: Hava tozlu, konteynerler böcekli

"DAVADAN ÇEKIL NE ISTERSEN VERELIM"

"Sıvılaşma nedeniyle insanların cesetleri suyun içinden çıktı. Bunu belgelemek için zemin etüdü yaptırmak istediğimde sanık tarafı jeoloji mühendisine ulaştı. Kendisine ‘Sana eski zemin etüdü raporunu verelim o değerlerde bir rapor hazırla’ teklifinde bulundular. Anladık ki bize hazırlamış olduğu 200 sayfa zemin etüdü raporunun içerisine başka bir alana ait Jeofizik raporunu yerleştirmiş. Baskılar bununla da bitmedi. Avşaroğlu’nun kardeşinin arkadaşı beni aradı. ‘Davadan çekil ne istersen verelim’ teklifinde bulundu. Hayatları boyunca ya insanları satın alarak ya da satılarak hayatlarını devam ettirdikleri için bizi de kendileri gibi zannettiler. "