ABC Özel | Alman İstihbarat Şefi gitti dertler bitti mi?

ABC Özel | Alman İstihbarat Şefi gitti dertler bitti mi?

ABC Özel | Alman İstihbarat Şefi gitti dertl... TBB yöneticisi Safter Çınar Almanya’daki kurumsal ırkçılığı ABC için değerlendirdi. Çınar, "Irkçılık sadece Almanya''yı değil çoktan tüm Avrupa''yı sardı" değerlendirmesinde bulundu.

Işın Toymaz / Berlin

Irkçı şiddet olaylarının da yaşandığı Chemnitz olaylarındaki söylemleri nedeniyle görevden alınıp Federal İçişleri Bakanlığı Müsteşarlığına terfi eden Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maaßen ile ilgili tartışmalar büyüyor. Almanya Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hıristiyan Demokrat ve Sosyal Birlik (CDU/CSU) partilerinden oluşan koalisyon hükümetinin görevden alınması konusunda görüş birliğine vardığı Alman İç İstihbarat Şefi Maaßen’ın İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından hem de güvenlikten sorumlu müsteşar olarak atanmasına yönelik tepkiler tırmanıyor. SPD içinde de ciddi eleştiriler var, özellikle “Genç Sosyalistler” bu koalisyonun böyle gidemeyeceğini savunuyorlar.

Maaßen için hem maaş hem de “rütbe” yükselmesi anlamına gelen bu atama ile gerçekte yerine geçtiği İçişleri Bakanlığı imardan sorumlu müsteşarı Gunther Adler da cezalandırılmış oldu. Alanında uzman isimlerden biri olan 55 yaşındaki Adler geçici emekliliğe gönderildi.

Atamaya yönelik sosyal demokratlar, Birlik’90 / Yeşiller ve Sol Parti’den esen sert rüzgarlara paralel CDU’lu siyasetçiler eklendi.

Koalisyonun çatırdamasına neden olabilecek atama öncesi ise hem Maaßen hem de Anayasayı Koruma Teşkilatı ırkçı olaylarla ilişkilendirilmiş ve eleştirilerin hedefine taşınmıştı.

Almanya’da yakın tarihinin en önemli davası olarak görülen, 2000-2007 yılları arasında 8’i Türkiye kökenli 10 kişiyi öldüren, ancak bağlantıları bugüne kadar aydınlatılamayan aşırı sağcı terör hücresi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütünün cinayetlerindeki Alman iç istihbaratının (Anayasayı Koruma Örgütü’nün) parmağı olduğu yönündeki kuşkular, dava sona erse de devam ediyor.

Teşkilat radikal İslamcı terörist Anis Amri’nin çevresine de bir muhbir yerleştirdiği iddiaları ile gündeme gelmişti. Son olaylarda ise Chemnitz’deki ırkçı olaylarda aşırı sağcıların sığınmacılara saldırdığını gösteren videonun sahte olabileceğini dahi öne sürmüş, görüntülerin yayılma sebebini ise “Chemnitz’deki cinayetten kamuoyunun dikkatini başka yöne çekmek için böyle sahte bilgilerin yayılmış olabileceğine dair iyi nedenler söz konusu” sözleriyle yorumlamıştı.

En üst seviyedeki bir istihbaratçının kesin belge ve bilgilere dayalı olmayan “yanlı” tutumu Alman siyasi çevrelerinde büyük tepkiyle karşılanmıştı.

Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın üzerinde dolaşan kara bulutlar ve son dönemde sıklıkla devletin ırkçı şiddetle ilişkilendirilmesinin tartışıldığı Almanya’da son gelişmeler ışığında Berlin Brandenburg Türk Toplumu (TBB) yöneticilerinden Safter Çınar ile ABC için görüştük.

Andreas Förster, Thomas Moser, Thumilan Selvakumaran tarafından kaleme alınan, Klöpfer Meyer Yayınevi tarafından okurla buluşturulan “Ende der Aufklärung. Die offene Wunde NSU“ (Aydınlatmada Son – Açık Yara NSU) adlı kitabın tanıtım akşamında Berlin’deki toplantıda konuşmacılar arasında eski sendikacı da olan Çınar, Yeşiller partisinin Federal Meclis Milletvekili Canan Bayram ve NSU davasını baştan sona izleyen gazeteci Thomas Moser yer aldı. Temmuz’da açıklığa kavuşturulmadan sona eren NSU davasının ardından cinayetlerin kurbanlarının yakınları da temyize gitmeye hazırlanıyor.

Tüm bunları TBB Yönetim Kurulu Üyesi Safter Çınar’la konuştuk:

'SEEHOFER, MAAßEN’IN YERİNE YİNE KAFASINA UYAN BİR İSİM ATAYACAKTIR'

Alman İç İstihbarat Şefi Maaßen gitti, dertler bitti mi?

SAFTER ÇINAR: Tüm bu olanlar bir ‘yapı‘ işi. Maaßen’in gönderilmesi ile ardından gelenler kendisine çeki düzen verir mi? Evet Maaßen gitti ama dertler bitmedi. Onu apaçık destekleyen, kollayan İçişleri Bakanı Horst Seehofer teşkilatın başına yine kafasına uyan birini atayacaktır. Çok da birşey değişmez. Almanya’da kurumsal ırkçılık

çok kritik durumda. İşin kötüsü muhafazakar politikacılar bile ‘kurumsal ırkçılığı‘ kullanmaya başladılar. ‚‘Kurumsal ırkçılık‘, ‘kurumdakiler ırkçıdır‘ demek değil. İzlenen tutum ve davranış biçimlerinde ırkçılık vardır. Ancak artık birçok kurumda çokkültürlülük seminerleri veriliyor. Bu da önemli bir adım.

'TEŞKİLATTA ‘HATA YAPAN’ TERFİ EDİYOR'

Irkçı cinayetler davasında şüpheli intiharlar, evrakların imha edilmesi, belgelerin 120 yıllığına erişime engellenmesi gibi Anayasayı Koruma Teşkilatı’nı zan altında bırakacak sayısız nokta gün ışığına çıkarken son dönemde Chemnitz’deki ırkçı şiddet olaylarında teşkilatın şefi Hans Georg Maaßen’in söylemleri de tüm gözleirn yeniden istihbarata çevrilmesine yol açtı. Hatta Sol Parti teşkilatın kapatılıp yeniden bambaşka bir yapı kurulmasını dahi teklif etti. Siz bu öneriyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

SAFTER ÇINAR: NSU olaylarından sonra hem eyaletler düzeyinde hem de federal düzeydeki Anayasayı Koruma Teşkilatının kapatılması o dönemde de sıklıkla gündeme geldi. Teşkilatın bu yapısı ile ve bu kişilerle kimseyi teröre karşı korumadığı açık. Maaßen’in tutumu ise ortada. Ayrıca örgütün eyaletlerdeki ve merkezdeki hataları ortaya çıktı ve ‘hatalıların’ çoğu terfi etti. Yani NSU davası Kennedy davasına döndü.

'TEMYİZDEN BİR ŞEY BEKLEMİYORUZ'

NSU davası sürerken tanıkların özellikle de Neonazi çevrelerden şahitlerin ya da muhbirlerin gerçeği tam olarak aksettirmedikleri yönünde kuşkular uyandı. NSU davası aydınlığa kavuşturulmadan sona erdi. Kurban yakınları temyize gideceklerini belirtti. Sizce temyiz süreci ne kadar sürer ve nasıl işler?

SAFTER ÇINAR: Kurban yakınları temyize gidiyorlar doğru, Federal Başsavcı da herhalde gidecek. Ancak bu ne getirir? Temyiz aşamasında yeni kanıt getiremiyorsunuz. Şekli hatalar varsa bunlara itiraz edebilirsiniz o kadar. İstisnai durumlar var ama herşey çok zor görünüyor. Savcılığın ise böyle bir niyeti yok. Temyiz davasının da birkaç yıl sürmesi mümkündür. Kısacası, temyizden birşey beklemiyoruz. Hukukçu arkadaşlarla konuşuyoruz, kurban yakınlarının avukatlarından bazıları ile bağlantı içerisindeyiz. Temyiz bunu büyük olasılıkla onaylar. İlkesel olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de (AİHM) gitmek mümkün, ancak dava usulüne uygun yapıldı. Evet, hiçbir şey aydınlatılmadı ama usulüne göre yapıldı. Yani minareyi çalan kılıfına da uydurdu.

'WATERGATE DÖNEMİNDE BİLE HESAP VERİLEBİLİYORDU'

Tam beş yıl boyunca NSU cinayetlerinin aydınlatılması adına Münih’teki dava sürdü. Sizce 2018 Temmuz’unda verilen kararla cinayetler açığa kavuşturulmuş oldu mu?

SAFTER ÇINAR: Hayır olmadı. Bütün taleplere rağmen Federal Savcılık davayı genişletme istemlerini geri çevirdi. Bu cinayetlerin 2-3 kişi tarafından işlenmediğine inanmıyoruz. Çeşitli eyaletlerin istihbarat teşkilatlarına gelen bilgiler ortada, parlamentoda sorulan sorular ise açıkta kaldı. Ayrıca birçok eyalette dosyalar gizlilik altına alındı. Hessen Eyaleti’nde evraklar 124 yıl ulaşıma kapalı ki Eyalet Başbakan Yardımcısı’nın göçmen kökenli Tarık El-Vazir olduğunu da buradan hatırlatalım. Ortaya çıkmasından korkulan bazı noktalar var demek ki. Olayların ortaya çıkması sürecinde istihbaratta sözde yanlışlık eseri bazı evraklar ise imha edildi. Hitler döneminde bile evraklar imha edilmedi. Devlet bunları yaptırdı deniyor. Faşist örgütlere konulan ajanlar ortaya çıktı. Bütün bunları saklamayı başaramadılar. Ellerine yüzlerine bulaştırdıkları için bu yolu seçtiler, ört bas etmeyi. Almanya Milliyetçi Partisi (NPD) adında faşist bir parti var. Daha önce bu partinin kapatılması talep edildi ama anayasa mahkemesi bu talebi geri çevirdi. Peki bunun nasıl açıkladılar: ‘NPD yönetiminde o kadar çok ajan var ki bu bağımsız bir parti gibi kapatılamaz‘. NSU davasında da Hükümet daha sonra ajanları geri çekti ancak muhbirler kontrolden çıktı. Parlamento komisyonlarına bakarsak bir kere siz milletvekilisiniz. Çağırdığınız adam ifade vermiyor, kanunda bir eksiklik var. Nasıl hesap vermez? Sen milletvekilisin o devlet memuru. İşin özü ABD’yi methedecek halim yok ama Watergate soruşturması döneminde kolaysa hesap vermeselerdi bakalım.

'NSU DAVASININ GENİŞLETİLMESİ TALEBİ GEÇİŞTİRİLDİ'

Almanya’da NSU cinayetlerinin ortaya çıkmasıyla 2012-2018 yılları arasında Federal Meclis’te ve sekiz de eyaletler düzeyinde NSU Araştırma Komisyonları kurulmuştu. Peki sizce Federal Savcılık sizce araştırmalar için doğru adres mi?

SAFTER ÇINAR: Federal Parlamento’da iki kez NSU Araştırma Komisyonu kurulmuştu. Birincisinde üyeler birçok noktayı açığa çıkardı. İkinci komisyonunun başkanı ise ‘Bu olay üç beş kişinin işi değildir, dava genişletilmelidir‘ dedi. Hem de bunun muhafazakar partili yani CDU’lu bir siyasetçi söylüyordu o dönemde. Hem Federal Parlamentodaki komisyon üyelerine hem de o dönemde Adalet Bakanı olan şimdiki Dışişleri Bakanı SPD’li Heiko Maas’a bir mektup yazdık. Komisyon üyelerinden bize açıklama geldi ve bunun olmayacağı bildirildi. Bakan Maas da ‘Savcı gerekeni yapıyor‘ dedi ve konu geçiştirilmiş oldu. CDU’lu komisyon başkanı ‘3 kişi olmuş olamaz‘ demesine rağmen.

Yine de üyeler NSU Araştırma Komisyonu‘ndan bir karar çıkartabilir ve bu talebi Adalet Bakanı Maas’a iletebilirlerdi. ‘Federal Savcı‘ya talimat verin, genişletsin‘ diyebilirlerdi. Federal Savcılık sanırım şu an birşey yapmıyor.

'ULUSLARARASI KOMİSYON KURULSUN, KEPAZİLİĞİ DÜNYA GÖRSÜN'

Sizce konunun gündemde tutulması ve araştırılması için nasıl araştırma komisyonu kurulmalı mı? Ya da kurulması bu saatten sonra birşey getirir mi?

SAFTER ÇINAR: Evet, elbette. Bizim bu yönde Uluslararası NSU Araştırma Komisyonu talebimiz var. Ya da başka bir şekilde kurulacak bir komisyon da da aynı gizlilik uygulanacaktır. Demokratik bir gözle bakılması amacı ile böyle bir talep var.   Ancak ’Uluslararası‘ bir komisyon olursa ahlaki ağırlığı olacaktır. Tüm bu kepazeliklerin uluslararası onaylanması iyi olur. Adaletin ve gizli servislerin tutumunu ifşa edebilen bir komisyon.

'TÜRKLER İLGİLENMEYEREK KENDİLERİNİ KORUDUKLARINI SANIYORLAR'

Almanya’daki Türk toplumu sizce tüm bu olup biteni çok çabuk kabul edip, unuttu mu?

SAFTER ÇINAR: NSU davasının başlarında bir NSU kitabı yayınlandı. Nihayetinde 8’i Türkiye kökenli biri Yunan biri Alman 10 kişiyi katleden bir örgütle karşı karşıyayız. Türkçe’sini yayınlayalım dedik, kimse yanaşmadı. Bu olaylardan Almanyalı Türkiye kökenliler o kadar tedirgin oldu ki ilgilenmek dahi istemiyor. Böyle yaparak kendisini korumuş olduğunu düşünüyor.

NSU’nun ardından şimdi de Chemnitz’deki ırkçı olaylar ile ilgili gösteriler oldu ama Türkiye toplumun geniş kısmının ilgisiz kaldığını gördük. Neonaziler sonuçta doğuda değil Almanya’nın batısında Sollingen’de, Mölln’de Türklerin evlerini yaktılar.

'ALMAN ADALETİ VE SİYASETİNİN SAĞA KARŞI KÖRLÜĞÜ VAR'

Türkler ‘kollandıklarına’ dair inancını mı kaybetti?

SAFTER ÇINAR: Türkiye kökenliler artık bu konuda birşey değişeceğine inanmıyor. Susmayı, olaylara karışmamayı tercih ediyor.

Şu tabloya yakından iyice bir bakalım: Baader Mainoff grubu yani Kızıl Ordu (RAF) terörstleri mahkemelere elleri kelepçeli gelip, kelepçelerle giderlerdi. NSU davasına bakın bir de. Mahkemede bir çay kahve servisi eksikti. Devletin karşısında ‘sol‘ olduğu zaman davranışlar çok değişiyor. Oysa ‘tehlike sağdadır’ denmiş. Politika, adalet ve siyaset sisteminde ‘sağa‘ karşı belli bir körlük var.

'IRKÇI SÖYLEMLERİ ÜSTLENEN MUHAFAZAKAR POLİTİKACILAR AfD’Yİ GÜÇLENDİRDİ'

Son anketlere göre sağ popülist Almanya İçin Alternatif (AfD) ülkenin en güçlü ikinci büyük partisi konumuna geldi. Almanya adına ve ülkedeki göçmenler adına ne gibi endişeler taşıyorsunuz?

SAFTER ÇINAR: Sağ popülist AfD, eskiden aşırı sağ kesimin içinde kalan / olan söylemleri kamuoyuna taşıdı, aşırı sağ toplumun ortasına doğru kaymaya başladı. Zaman zaman radikal sağcı partiler olurdu ama bir süre sonra dayanamaz, giderlerdi. Sosyal demokratlar, liberaller, hatta bazı Sol Partililer sanıyorlar ki bu söylemleri üstlenirsek AfD’yi zayıflatırız. CSU Genel Başkanı ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer de onu yapıyor. Aşırı sağ olmayan partiler AfD’yi güçlendiriyor. AfD her yeri sarmış durumda. Bütün Avrupa‘yı radikal sağ sardı bile.

SAFTER ÇINAR KİMDİR?

Brüksel doğumlu olan Safter Çınar, 1967 yılında üniversite eğitimi için Almanya’ya geldi.

72 yaşındaki Safter Çınar Alman Sendikalar Birkliği (DGB) Göç Sorumlusu olarak 15 yıl görev yaptı. Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW) Berlin Brandenburg Eyalet Teşkilatı Başkan ve Başkan Yardımcılığı görevlerini 8 yıl boyunca üstlendi. Almanya Türk Toplumu’nun da (TGD) eski başkanlarından olan Çınar Berlin’de yüksek öğrenimini gördü ve işletme eğitimi aldı.

Berlin Brandeburg Türk Toplumu’nun kurucularından olan ve bir dönem başkanlığını üstlenmiş olan Çınar aynı zamanda Almanya Türk Veli Dernekleri Federasyonu (FÖTED) yönetiminde de yer aldı.

Almanya Göç Dökümentasyon Merkezi ve Müzesi DOMİD’in kurucuları arasında bulunan Çınar,  2005 yılında Federal Almanya Liyakat Nişanı’na layık görüldü. Çınar'a Berlin Eyaleti Başbakanı Klaus Wowereit tarafından 2010 yılında da eyaletin Liyakat Nişanı verildi

Safter Çınar halen TBB yönetim kurulunda etkin olarak çalışmalarına devam ediyor.

"ABC Özel | Alman İstihbarat Şefi gitti dertler bitti mi? " haberi, 21 Eylül 2018 tarihinde yazılmıştır. 21 Eylül 2018 tarihinde de güncellenmiştir. Dünya kategorisi altında bulunan ABC Özel | Alman İstihbarat Şefi gitti dertler bitti mi? haberi 2018 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. ABC Özel | Alman İstihbarat Şefi gitti dertler bitti mi? 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Dünya konusunda 28 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 22:04 Banyonuzdaki Lekeler İçin Aspirinle Kolay Çözüm!
  2. 21:47 İmamoğlu seçime katılımın önemini vurguladı: "Oy kullanacaksınız, oyun bozacaksınız"
  3. 21:40 Yatırımcıların dikkatine: Dolar kurunda tehlike çanları çalıyor!
  4. 21:34 Akşener'den "Oyları bölmeyelim" açıklamalarına tepki geldi
  5. 21:22 Türkiye'nin Uzay Yolculuğu: Türksat 6A Tamamlanma Aşamasında!
  6. 21:21 Erdoğan'dan kendi adayına şaşırtıcı sözler: Boya bak boya!
  7. 21:20 Meral Akşener'in İmamoğlu ve Yavaş'a Sert Eleştirileri: "Hain ve Zorba!"
  8. 21:19 Erdoğan: "Millî iradenin tecelli aracı olan sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir"
  9. 21:19 Sağlıklı Yaşamın Anahtarı: Doğal Detoks ve Beslenme Bilgileri
  10. 21:11 Bakan Işıkhan, emekli aylıklarıyla ilgili yeni bir değerlendirme yapılacağını açıkladı
  11. 21:11 Lübnan, İsrail saldırılarını BM'ye resmen şikayet edecek
  12. 21:10 Cevdet Yılmaz: "İkinci bir 5 yıla daha İstanbul'un tahammülü yok"
  13. 21:10 Fenerbahçe Beko, ALBA Berlin'i Ağırlıyor: Rövanş Heyecanı Başlıyor!
  14. 21:09 Bakan Işıkhan'dan emeklilere müjde: Temmuz ayında yeniden değerlendireceğiz!
  15. 21:07 FTX'in kurucusu 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı!
  16. 21:07 200'den Fazla Şubesi Olan Dev Bakliyat ve Kuruyemiş Firması İflas Etti!
  17. 21:05 Gelir İdaresi, Vergi Beyannameleri ve Elektronik Defter İşlemlerinin Süresini Uzattı
  18. 21:00 Gazze hükümeti: "İsrail, Şifa Hastanesi'nde 200 Filistinliyi infaz etti"
  19. 20:59 Sağlık Bakanı Koca: Malpraktis Yasası Türkiye'de Kökten Değişim Getiriyor
  20. 20:58 Kendini En Çok Beğenen 3 Burç Belli Oldu! İşte En Kibirli Burçlar!
Dünya Haberleri