Bir sektör daha ''batıyoruz'' dedi
Bir sektör daha ''batıyoruz'' dedi Diyaliz merkezleri, kurdaki yüksek artış nedeniyle girdilerin artması sonucu seans içi ücretsiz hizmet sunumlarını kesmeye başladı. Çoğu diyaliz merkezi devletin ödediği paranın maliyetleri karşılamaktan çok uzak olduğunu belirtiyor.
Son günlerde Türkiye’de pek çok sektör gibi sağlık sektörü de çeşitli sıkıntılar yaşamaya başladı. Döviz krizinden dolayı pek çok tıbbi malzeme pahalılaştı. SGK, birçok ilacı geri ödeme listesinden çıkardı. Hastanelerin borçları arttı. Hastane çalışanlarının maaşlarında düşüşler yaşandı. Bazı sağlık kuruluşları küçülmeye gidince kimi hastane çalışanları akabinde işsiz kaldı.
Diyaliz merkezleri de krizden nasibini alan sağlık kuruluşlarından.
Gazete Duvar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre kurdaki yüksek artış nedeniyle İzmir, Çorum, Bodrum ve Aydın Söke’deki diyaliz merkezlerinin çoğunun seans içi ücretsiz hizmet sunumlarını kaldırdı. Çoğu diyaliz merkezi devletin ödediği paranın maliyetleri karşılamaktan çok uzak olduğunu belirtiyor. Bağımsız Diyaliz Merkezleri Derneği Başkanı Basri Yılmaz, kendilerine bağlı merkezlerin durumunu, 'Yılbaşına kadar dayanacağız' diyorlar. İşte bu 'batıyoruz' demek" olarak yorumluyor.
Bodrum’daki özel bir diyaliz merkezi ise taşımacılık, kahvaltı gibi hizmetleri ücretsiz veremeyeceklerini hastalarına duyururken “Türkiye; Nijerya, Etiyopya gibi ülkelerin bile uzak ara altında, diyaliz için devlet sadece 26 euro ödüyor” diyor.
Basri Yılmaz, diyaliz merkezlerinin tüm cihazları ve sarf malzemelerinin, dövize bağlı yurt dışından geldiğini, döviz kurundaki artışın maliyetlere direkt etki ettiğini belirterek, şunları anlatıyor:
“Çorum’daki diyaliz merkezleri servis ve kahvaltı hizmetlerini kaldırmak zorunda kaldı. ‘Yılbaşına kadar dayanacağız’ diyorlar. İşte bu ‘batıyoruz’ demek. Eğer devletten destek gelmezse ekstra hizmetler tamamen kaldırılacak. Dünyanın her yerinde diyaliz hastaları servislerle diyaliz merkezlerine gider. Bu durum da sosyal güvenlik kurumu tarafından sağlanır.”
Yılmaz, diyaliz hastalarının taşınmasının diğer ülkelerde nasıl olduğuna ise şöyle yanıt veriyor:
“Örneğin ABD’de bu işi belediyeler üstlendi. Belediye otobüsleri hastaları taşıyor. Bizde de bunu kamunun üstlenmesi gerekir. Aynı zamanda eğer bu sağlanırsa kaynaklar da verimli kullanılır. Ne yazık ki bu iş özel merkezlere bırakılmış durumda. Eğer bu iş düzeltilmezse özellikle sedyeli servislerde sorunlar büyüyecek. Dünya çapında diyaliz seans fiyatları da hemen çoğunlukla dövize bağımlı belirlenir. Keza 2005’e kadar bizde de öyleydi. SGK ve Bağkur, Emekli Sandığı 37-43 dolar aralığında seans başı malzeme gideri ödediler. Ayrıca da TL bazında uygulama ücreti ödenirdi. Sonra 2005’te hepsini TL’ye çevirdiler. Ancak o günden bu yana da her zaman 60-80 euro aralığına denk gelen bir fiyatı vardı. Almanya, Hollanda v.b de 189 euro Macaristan, Bulgaristan ve benzerlerinde 90-110 euro aralığındadır fiyatlar. Ancak şimdi bu artış sonrası 190 TL’lik geri ödeme bedelinin karşılığı 27-28 euro’ya geldi. Yani şu an merkezler malzeme fiyatının altına bir geri ödeme bedeliyle diyaliz yapmak zorunda kalmakta.”
5 yıldan beri böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi gören bir hasta, “Hastaların yüzde 15’i ilk yılda, yüzde 50’si ilk beş yılda ve yüzde 85’i ilk on yılda hayatlarını kaybetmekte” diyor ve ekliyor:
“Ülkemizde hasta sayısı yaklaşık 100 bin. Senede yaklaşık 3 bin böbrek nakli yapılabilmektedir. Son yıllarda diyaliz merkezi sayısı 400’lerden 300’lere inmiştir. Yani, yüz küsur merkez kapandı. Sebebi, artan maliyetlere karşı devletin bu konudaki duyarsızlığı. Bu merkezler aynı zamanda hastalarını evlerinden alıp, yine evlerine bırakmakta, ayrıca seans arasında kahvaltı servisi yapmaktadırlar. Hastalar yaşamlarını haftada üç gün, dört saat makinelere bağlı, gördüğünüzde korkacağınız iğnelerle sürdürmektedirler. Hastaların yaş ortalaması yüksek olup, kalp, diyabet ve yürüme zorluğu çekmektedirler. İşte bu merkezler şimdilerde kahvaltı masraflarını, gelecekte de verdikleri servis hizmetini kaldıracaklar. Ülkemizin yaşadığı ciddi ekonomik sıkıntılar nedeniyle hastanemiz ‘Pazartesi gününden itibaren sadece iki adet poğaça vereceğiz’ açıklamasında bulundu. Nasıl zoruma gitti bilemezsiniz.”
"Bir sektör daha ''batıyoruz'' dedi" haberi, 19 Eylül 2018 tarihinde yazılmıştır. 19 Eylül 2018 tarihinde de güncellenmiştir. Ekonomi kategorisi altında bulunan Bir sektör daha ''batıyoruz'' dedi haberi 2018 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Bir sektör daha ''batıyoruz'' dedi 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Ekonomi konusunda 24 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.
YORUM YAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.