Hazine’ye şirketlere ortak olma imkanı sağlayan kararname neyi amaçlıyor?

Hazine’ye şirketlere ortak olma imkanı sağlayan kararname neyi amaçlıyor?

Hazine’ye şirketlere ortak olma imkanı sağla... Murat Yetkin, kişisel sitesinde AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayınlanan ve Cumhurbaşkanlığı'nın Hazine'ye şirketlere ortak...

Murat Yetkin, kişisel sitesinde AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayınlanan ve Cumhurbaşkanlığı'nın Hazine'ye şirketlere ortak olma imkanı verdiği kararnameyi değerlendirdi.

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Cumhurbaşkanlığı'nın Hazine'ye şirketlere ortak olma imkanı veren kararnamesi hakkında zor durumdaki inşaatçıları ve bankacıları kurtarmanın ötesinde amaçlar taşıdığını belirterek, konu hakkında kişisel sitesinde değerlendirmelerde bulundu.

YANDAŞ ŞİRKETLER KURTARILMAYA ÇALIŞILACAK

Yetkin " Bu girişimin arka planında AK Parti iktidarının ekonomideki lokomotifi sayılan inşaat sektörünün, konut fazlası ve talep düşmesi nedeniyle durgunluğa girmesi yatıyor." dedi. "Kararname sadece batık inşaatçıları, zordaki bankaları kurtarmayı amaçlamıyor, dahası da var" başlıklı yazısında şunları yazdı: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla 7 Ağustos tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 43 sayılı kararname ile “Hazinenin Cumhurbaşkanı kararı ile yurtiçindeki ya da yurtdışındaki şirketlere iştirak etmesini sağlandı”. Bu kararnameye sosyal medyada ilk tepkiler, AK Parti hükümetinin “batık” ya da “batmak üzere” olan şirketleri, özellikle de kendisine yakın inşaat ve enerji şirketlerinin hisselerini satın alarak kurtarma girişimi yorumlarıyla geldi. Böylelikle hem “yandaş” diye bilinen şirketler batırılmamış, devlet koruması altına alınmış olacak, hem de bu şirketlerin dev projelerdeki paylarını –kendilerini kurtarıp çıkmak amacıyla- yok pahasına yabancılara satmasının önüne geçilmiş olacaktı.

ÖZEL ŞİRKETLERE ORTAK OLMA İMKANI

YetkinReport’a bilgi veren kaynaklara göre, 43 Sayılı Kararnamenin kapsamı bunlara da izin veriyor ama bunların ötesinde bir amaç taşıyor.Yani bu kararname sadece hem inşaat sektörünü, hem de inşaat sektörünün baskısı altındaki bankacılık sektörünü rahatlatmayı amaçlamakla kalmıyor, aynı zamanda devletin ekonomideki rolünü daha da güçlendirici, özel şirketlere ortak olma imkânını salt Cumhurbaşkanı onayına bağlıyor.Bu kararnamenin uygulanmasında, yeni kurulacak İpotek Finansmanı Kurumu (İFK) kilit role sahip olacak.

Kararname, bankaların elinde biriken ipotek yükünün tahvil türünden ikincil piyasalarda yeniden para ve krediye çevrilebilmesi amacıyla kurulacak İpotek Finansmanı Kurumuna Hazine’nin, yani devletin de ortak olmasına imkân veriyor. Bu girişimin arka planında AK Parti iktidarının ekonomideki lokomotifi sayılan inşaat sektörünün, konut fazlası ve talep düşmesi nedeniyle durgunluğa girmesi yatıyor.

Kredi faizlerinin düşürülmesine rağmen konut sektöründe (sadece onda değil, örneğin otomobil satışlarında da) gerilemenin devam ettiği gözleniyor.İsminin açıklanmamasını isteyen uzmanlar, bankaların elinde biriken ödenmemiş borç senedi ve dolayısıyla ipotek yükünün, bankaların kredi kaynaklarını zorladığı ve böylece girilen döngüyü kırmak için –aslında çalışmaları iki yıldır devam eden- İpotek Finansmanı Kurumuna devlet müdahalesinin gerekli görüldüğüne dikkat çekiyorlar. 12 bankanın ortaklığının çoğunluk hisseye sahip olacağı İFK’ya Hazine ve Maliye bakanlığının yanı sıra, İstanbul Borsası, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği ve Türkiye Sigortalar Birliğinin de ortak olması planlanıyor. Yeni bir sermaye piyasası aracı olarak İFK’nın ipoteğe dayalı tahvil de çıkartması ve piyasaları canlandırması umuluyor.

DEVLET MÜDAHALESİYLE ÜRETİMİ “YERLİLEŞTİRME” STRATEJİSİ

Kararnamenin bir özelliği de bundan sonra kurulacak özel sektör şirketlerin yönetimlerine devletin de –uzmanların ifadesiyle- “işletmede değil, ama denetimde” müdahil olması, denetlemesi amacıyla yüzde 10’a varan ortaklık imkânını, yine sadece Cumhurbaşkanının kararına bağlı olarak getirmesi.Ankara kulisinde üretimi devlet müdahalesiyle “yerlileştirme” stratejisi olarak da anılan girişim, ismini vermek istemeyen kaynaklarca şöyle açıklanıyor:• “Bazı ürünleri yerlileştirmek, yani Türkiye’de üretmek istiyoruz. Ama bunun için ya sermayemiz yetmiyor, ya teknolojimiz yetmiyor, ya da yeterli ihracat pazarı bağlantılarımız yok. •

“Sadece savunma sanayi akla gelmesin. Örneğin, tıbbi cihazları Türkiye’de üretmek istiyoruz, yüzde 90’ını dışarıdan alıyoruz; bu nedenle ciddi dış ticaret açığımız var. Ama teknolojimiz yeterli değil, know-how, patent hakları büyük şirketlerde.• “Onlar da vergiden kaçınmak için Türkiye’de şirket kurup yatırım yapmak istemiyor. Sermaye girmiyor, güvenceler arıyor. Bu nedenle şirket merkezleri dışarıda, Hollanda’da, Lüksemburg’ta vs kuruluyor. • Biz de diyoruz ki devlet olarak ortak olalım, işleyişe karışmayalım, ama Yönetim Kurulunda yer alacak kadar, mesela yüzde 10’u geçmeyecek kadar hisse alalım, devlet güvencesi olsun.”

ASIL GÜVENCE HUKUK DEVLETİ DEĞİL Mİ?

“Yerlileştirme” ne Erdoğan’ın, ne Türkiye’nin icadı. Örneğin, Suudi Arabistan da bir süredir benzeri bir modeli uyguluyor, hatta buna “Saudization – Suudileştirme” deniyor.

Bunun 1950’lerin, 1960’ların ticaret sermayesi çekme yöntemi olan yabancı şirketlerin başına “Türk” kelimesi ekleyip, örneğin “Türk Pirelli”, ya da “Türk Shell” haline getirmekten farkı, teknoloji ve üretimi devlet denetimi altında talep etmesi.

Peki, küresel şirketler neden, üstelik yüzde 10’a varan hisselerini de Hazine’ye satıp, Türk devlet temsilcilerini yönetim kurullarına alarak Türkiye’ye teknoloji transferi içeren üretim yatırımı yapsınlar? Bu ancak neredeyse bedava arazi, yok düzeyinde vergi ve yasaları artık kararnamelerle esnetmek mümkün olduğuna göre ucuz işçiliği fiili grev yasağıyla takviye etmek, sıkıştığında çözmek için kararname çıkartmak gibi yollarla sağlanabilir. Bunun ülkeye ve halka maliyeti olur.

YABANCI SERMAYEYE DAVET

Oysa sağlıklı ve hem ekonominin, hem ülkenin, hem halkın yararına sermaye çekmenin daha uygun yolu, asıl güvence hukuk devletinin bütün kurallarıyla işlediği bir sistem olmaz mı? Cevap: olur. Ama anlaşılan onun yerine yabancı sermayeye devlet, yani Cumhurbaşkanı güvencesinde bir takım vaatlerde bulunmak siyaseten daha az riskli görünüyor.

"Hazine’ye şirketlere ortak olma imkanı sağlayan kararname neyi amaçlıyor?" haberi, 07 Ağustos 2019 tarihinde yazılmıştır. Politika kategorisi altında bulunan Hazine’ye şirketlere ortak olma imkanı sağlayan kararname neyi amaçlıyor? haberi 2019 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Hazine’ye şirketlere ortak olma imkanı sağlayan kararname neyi amaçlıyor? 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 18 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 04:15 Bir boya çeşidi olan akrilik boya nedir?
  2. 04:11 Bir zamanlar Türkiye'nin önde gelen mobilya devi olan şirket iflas etti!
  3. 04:05 İstanbul'daki taksiciler, öldürülen meslektaşları için bir araya geldi
  4. 03:29 Hırvatistan'da genel seçimleri Hırvat Demokrat Birliği'nin (HDZ) kazandığı bildirildi
  5. 03:27 CHP, 20-21 Nisan tarihlerinde bir "Yerel Yönetimler Çalıştayı" düzenliyor
  6. 03:23 Avrupa Birliği, İran'a yaptırımların genişletilmesi kararı aldı
  7. 03:03 Google'dan daha fazla çalışanı işten çıkarma kararı geldi
  8. 02:42 Bu testi 45 saniyeden kısa sürede çözen %10'luk kişiden biri misiniz?
  9. 02:39 Faydalarıyla sosyal medyayı sallayan biberiye suyu nasıl yapılır?
  10. 02:37 Bu 8 burca asla sırrınızı vermeyin!
  11. 02:34 Tokat'ta 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi
  12. 02:23 İliç'teki maden kazası için oluşturulan komisyonun üyeleri belirlendi
  13. 01:59 Kredi kartı sıkılaşması risk doğuruyor
  14. 00:58 AB zirvesinin Türkiye'ye ilişkin sonuç bildirisinde, Kıbrıs konusuna vurgu yapıldı
  15. 00:51 Ukrayna yetkilileri, Çernigiv'e yönelik saldırıda 14 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi
  16. 00:48 Fahrettin Altun açıkladı: "200'ü aşkın İsrail kaynaklı dezenformasyonu ifşa ettik"
  17. 00:20 Hollanda milletvekilleri, Kavala ve Demirtaş hakkındaki yönergeyi kabul etti
  18. 00:20 Seçimin acısı çıkmaya başladı: Ücretsizdi ama artık yüzde 25 zamlı!
  19. 00:19 AB, İsrail'e Gazze'ye insani yardım girişlerine izin verme çağrısı yapıyor
  20. 00:16 İsrailli Bakan Ben-Gvir'in tartışmalı önerisi: "Filistinlilere Ölüm Cezası Verilsin”
Politika Haberleri