Mehmet Aslantuğ’dan Ahmet Kaya’ya linç gecesi hakkında: 'Linçe katılanların birçoğuyla.....

Mehmet Aslantuğ’dan Ahmet Kaya’ya linç gecesi hakkında: 'Linçe katılanların birçoğuyla...'

Mehmet Aslantuğ’dan Ahmet Kaya’ya linç geces... Oyuncu Mehmet Aslantuğ, "Ahmet’le bu ülkeyi, bu ülkenin hikayesini, dününü, bugününü, sıkıntılarını, mutluluklarını haftalarca sabahlara kadar konuşabilirsiniz. Orada bu linçe katılanların birçoğuyla buna iki saat bile...

Oyuncu Mehmet Aslantuğ, "Ahmet’le bu ülkeyi, bu ülkenin hikayesini, dününü, bugününü, sıkıntılarını, mutluluklarını haftalarca sabahlara kadar konuşabilirsiniz. Orada bu linçe katılanların birçoğuyla buna iki saat bile dayanamazsınız, yapamazsınız. Çelişkiye dikkat çekmek istiyorum" dedi.

Mehmet Aslantuğ, şarkıcı Ahmet Kaya’ya yönelik 20 yıl önce Magazin Gazetecileri Derneği Ödül Töreni’nde gerçekleşen linç girişiminde aldığı tutum ve orada yaşananlarla ilgili görüşlerini CNN Türk’ten Buket Aydın’a anlattı.

Ahmet Kaya’yla ‘yakın bir dostlukları’ olmadığını, yaşananlardan önce sadece iki kez görüştüklerini belirten Aslantuğ, “Bu tür beyanlardan rahatsız olup kahramanlık türküleri söyleyen arkadaşların yaptıkları işlerde ne tür zararlar verdiklerine, nasıl yozlaştırdıklarına, ne yaptıklarına bir dönüp bakması gerek” dedi ve şöyle ekledi:

“Ahmet’le bu ülkeyi, bu ülkenin hikayesini, dününü, bugününü, sıkıntılarını, mutluluklarını haftalarca sabahlara kadar konuşabilirsiniz. Orada bu linçe katılanların birçoğuyla buna iki saat bile dayanamazsınız, yapamazsınız.”

“Ahmet Kaya’nın linç yediği o geceyi nasıl hatırlıyorsunuz ve sonrasında Ahmet Kaya’yla görüştünüz mü” sorusuna, Aslantuğ şu cevabı verdi:

“Sonrasında zaten Fransa’ya gitmişti, görüşmedik. Ahmet’le ondan önceki buluşmamızda da çok yakın bir dostluğumuz yoktu; iki kez bir arada olduk. O zaman da öyle düşünürdüm, şimdi de öyle düşünüyorum. Bu tür beyanlardan rahatsız olup kahramanlık türküleri söyleyen arkadaşlar ve memleketin menfaatlerini, geleceğini, birliğini, dirliğini savunan arkadaşlar -ki bu hepimizin ortak kaygısı ayrıca, kimsenin kişisel tasarrufu değildir- yaptıkları işlerde ne tür zararlar verdiklerine, nasıl yozlaştırdıklarına, ne yaptıklarına bir dönüp bakması gerek.

“O zamanki fikrim de öyleydi, bugün de öyle. Ahmet’le bu ülkeyi, bu ülkenin hikayesini, dününü, bugününü, sıkıntılarını, mutluluklarını haftalarca sabahlara kadar konuşabilirsiniz. Orada bu linçe katılanların birçoğuyla buna iki saat bile dayanamazsınız, yapamazsınız. Çelişkiye dikkat çekmek istiyorum. Bu benim meziyetim değil. Bu toplumun ne yazık ki süzgecindeki sıkıntı. Daha sonra bu tabii temize çekildi ama… Soruya net cevap şudur: Bu refleksi belirleyen şey sadece bir haksızlık değil, bir muhakeme ve mukayesenin de refleksidir o birçok sebeple.”