Kılıçdaroğlu: Kartal''daki binayı kaçak yaptıran kişi AKP''nin Büyükşehir Belediye Başkanı''dır

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin olağan grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.

Partisinin TBMM grup toplansında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "82 milyonun hakkı ve hukuku için, adalet için yürüdüm. Eğer bir haksızlık karşısında susarsanız dilsiz şeytan olursunuz. Bizim inancımızda, ahlakımızda dilsiz şeytan olmak yoktur. Dilsiz şeytan asla olmayacağız" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Kartal'da 21 vatandaşımız hayatını kaybetti. O bina ile ilgili çok şey biliyordum. Ama enkazın altında insanlar varken onu politik bir sürecin parçası haline getirmekten kaçındık. O binayı kaçak yaptıran, kaçak kat çıkaran kişi şu anda Erzurum'da Büyükşehir Belediye Başkanı. Herkes bu gerçeği bilsin!

Bina elbette yapılır ama binayı yaparken kuralına uygun yapacaksın. Deprem olsa kimbilir kaç bina daha yıkılacak! '99 depreminin üstünden 21 yıl geçti, 21 yılda İstanbul'da ne yapıldı, hangi önlemler alındı? İmar affı çıkardılar. İmar affını sağlam binaya çıkar, binaları birer tabutluk haline getirdiler.

Bunları İstanbulluların bilmesi lazım. 25 yıldır İstanbul'u yöneteceksiniz ve İstanbul'da binalar deprem olmadan yıkılacak. Bir de iftira çıkardılar, Kartal Belediye Başkanı oraya gitmedi diye. Hayır, Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz bütün gün ordaydı! Hiçkimse unutmasın, bunun vebali o yönetimin boynundadır.

'HELİKOPTERLER YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLMELİ'

Dün 4 askerimiz şehit oldu dünkü helikopter kazasında. Allah'tan rahmet diliyoruz, ailelerine başsağlığı diliyoruz. Bu marka helikopterle ilgili, bu üretim helikopterle ilgili şunu söylememiz lazım: Bunların yeniden gözden geçirilmesi lazım.

Adaletten bahsettik, adalet nedir biliyor musunuz? Adalet komşunun evinde yangın çıkarsa suyla yangını söndürmeye gitmektir. Benim başıma gelmesini istemediğim bir olay, düşüncesini beğenmediğim bir kişinin başına gelirse onun yanında olmak zorundayım, adalet budur.

'TÜRKİYELİ GÜVENLİK GÜÇLERİ HÜSEYİN'İ 'SEHVEN' İDAMA YOLLADI'

Karar Gazetesi 6 şubat'ta bir haber verdi. Hüseyin diye birisi, İstanbul'a geliyor, güvenlik güçleri alıyorlar, Mısır'a teslim ediyorlar. İdamla yargılanıyor. Ben insanların hakkını, hukukunu savunmak zorundayım. Şu anda işkence gördüğü söyleniyor. Eğer bir kişi idamla yargılanıyorsa onu gönderemezsiniz. Karar Gazetesi manşete taşıyınca dediler ki 'Biz bunu sehven göndermişiz'. Bir insan sehven idam sehpasına gönderilir mi? Karar Gazetesi yazmasaydı hiçbir şey olmayacaktı. Sonra kabak polislerin başına patladı. Sisi'ye selam mı gönderiyor onu bilmiyoruz. Ama bir kişiyi idama göndermek kadar büyük suç ve onursuzluk olamaz.

YEREL SEÇİM

Hafta sonu güzel bir toplantı yaptık. Belediye başkan adaylarımızı kamuoyuna tanıttık. Bu adaylıkların belirlenme sürecinde önemli bir adım atıldı. İstanbul, Adana ve Bursa'da ilçe belediye başkanları, ilçelerden ayrıldı ve büyükşehir adayı oldular. Bir yerde ilçe belediye başkanı olan arkadaşımız, daha büyük bir göreve gelme geleneğini sürdürmelidir. İstanbul'da Ekrem İmamoğlu, Antalya'da Muhittin Böcek gibi... Bunlar ilçe başkanlığından büyükşehir belediye başkanlığına aday oldular. İzmir'de yine Tunç Soyer... Eskişehir'de Yılmaz Büyükerşen... Bir beton şehir olan Bursa'yı düşünün bir de çölde bir vaha gibi olan Eskişehir'i düşünün... Eskişehir'i bir yıldız haline getiren Yılmaz Büyükerşen'dir. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Osman Gürün. Yaşlıların hayata katılmasını sağladı. Hatay adayımız, Lütfü Savaş, Hatay'da bütün o sorunlara rağmen barış, kardeşlik kenti haline getirdi. Suriye'deki gerilime rağmen. Özlem Çerçioğlu, Aydın'ın topuklu efesi... Yeşil alan mı olsun, bina mı yapalım diye halk oylaması yapan bir belediye başkanıdır kendisi. Efendim Mansur Yavaş Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız. Beypazarı'nda belediye başkanıydı. Beypazarı'nı en önemli ilçe haline getirdi. Şimdi de Ankara'yı bölgenin en önemli kenti haline getirecek. Tarım, üniversite, sanayi kenti haline getirecektir. Barış ve kardeşlik kenti yapacak, Mustafa Kemal'in izinden gelerek Ankara'yı kurtuluşun başkenti yapacak.

'KAZANDIĞIMIZ HER KENTTE 12 MADDEYİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ'

Yerel yönetimlerde ne yapacağımızı 12 maddeyle açıkladım. Herkes bu 12 maddeyi ezberleyecek. Ali böyle yaptı, Veli böyle yaptı değil, biz ne yapacağız? Kazandığımız her ilde, her beldede herkesi baş tacı yapacağız. Oy vermeyenlere hizmet götüreceğiz. Buradan söz veriyorum, 82 milyon vatadaşıma söz veriyorum, CHP'nin olduğu illerde, ilçelerde hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Bunun sözünü veriyorum. 17 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, çocuklar açlıktan öldü, 17 yıldır... Bizim belediyelerimizin olduğu yerlerde insana sevgi, saygı olacak. Hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Açlık sınırı 2009 lira. Bir ailenin geliri bunun altındaysa, belediye başkanımız o ailenin, elektrik, su parasını belli limitler halinde ödeyecek. Çocuk okula servisle gidecek, aile servise para ödemeyecek. Servis ücretini belediye ödeyecek.

'BELEDİYE İŞÇİLERİNE 2 BİN 200 TL VERİYORUZ'

CHP'li belediyelerde asgari ücretle çalışan arkadaşlarıma sesleniyorum, bizim belediyelerimizde 2200 lira veriyoruz. Mart'ta seçimler var oyunu gelip CHP'li adaya ver. 2200 lira asgari ücret al kardeşim. Bizde palavra yok. Efendim veremezsiniz diyebilirler. 100'lerce belediyemiz veriyor. Nasıl veremezsiniz? Bir şey daha... İnsanların işiyle, aşıyla oynamayız. Ak Partili, MHP'li kim olursa olsun kimsenin işine son verilmeyecek. Gelecek, çalışıyorsa 2200 lirasını alacak. Devleti yönetiyorlar, bunu beceremiyorlar. Ama biz bunu belediyelerimizle yapacağız. Bütün kentleri ormana döndüreceğiz ormana. Çocuklar araba geçen yolda top mu oynar Allah aşkına? Parklar yok mu? Yeşil alan yok mu? Yapmıyorlar, yeşile düşmanlar, oraya bina gökdelen yapacaklar. Şehirde yaşayıp da ağaç görmeyen insan olur mu? Bizim kuşağımız kırsaldan geldi, ağaç nedir, hayvanlar nedir, bütün bunları biliriz. Bakıyorsun şimdi beton, İstanbul tamamen beton. Çıkmışlar sonra diyorlar biz İstanbul'a ihanet ettik. Devam etmek için oy istiyorlar. Ekrem İmamoğlu tamamını çözecek. Trafik sorununu da, yeşil alan sorununu da. Başta gecekondu olmak üzere tüm belediyelerimiz kreş yaptı. İstanbul'da Ak Parti'ye ait 14 belediye bir kreş bile yok. Bizde ailelerimiz çocukları bırakacak, akşam gelip alacaklar. Güven içinde, içiniz rahat olsun. 

Biz bunları yaparken, adaylık sürecini gerçekleştirirken, İYİ Parti ile bir iş birliği, Saadet Partisi ile de dirsek teması yaptık. İki genel başkana da teşekkür ediyorum. Adalet Partisi (AP) Genel Başkan Vekili Tevfik Uğur Sipahi de desteklerini açıkladılar. Onlara da ayrıca teşekkür ediyorum. 

"FETTAH TAMİNCE'YE DOKUNAN YOK"

Geçen grup toplantısında Fettah Tamince'den bahsettim. 17-25 Aralık'tan sonra, bu beyfendi Pensilvanya'ya gider. Kendisi de söylüyor. Neden gittiğini soruyorlar. "İsimlerini hatırlamadığını" söylüyor. Buna dokunan var mı? Kimse dokunmuyor. Yine 17-25 Aralık'tan sonra ailesi Bank Asya'ya para yatırıyor. Buna dokunan yok ama Bank Asya'nın önünde biri geçtiyse yakaladılar, devlet memuru ise devlet memuriyetinden attılar. Bununla ilgili çok sayıda kişi bunun Gülen Cemaati'nin bir unsuru olduğunu söylüyorlar. Bu adam nasıl oluyor da dışarda, nasıl oluyor da askeri öğrenciler içerde? Fettah Tamince'nin avukatları, Erdoğan'ın avukatlarıdır da ondan. Ama Osman Kavala 469 gündür hapiste. Ayşe Düzkan hapiste. Hangi gerekçeyle?

'KPSS BİRİNCİSİNİN ELENMESİ ADALET MİDİR?'

Bir anne baba düşünün çocuğu okusun diye boğazından keser, üniversiteye gönderir ve mezun olur üniversiteden. Deniz Eren Demir'den söz ediyorum. Fizik öğretmeni adayı. KPSS'ye girer ve Türkiye 1.'si olur. Sözlüye girer, mülakatta elenir. Bu mudur adalet? Bunların yatacak yeri yok. Sen cevapları verdin, güzel kardeşim de karşındakiler insan değil. Bilgisi, birikimi olanların devlette olması lazım. Döküntü adamların devlette ne işi var? Torpille birileri gelirse devleti çökertirsiniz.

'ON BİNLERCE KİŞİ TAŞERON ÇALIŞIYOR'

Geleyim başka konuya. Taşeron işçilere geleyim. Türkiye'nin gündeminde yoktu. Gündeme getiren biziz. Sonra baktılar taşeron işçiler CHP'ye oy verecek. Biz kadro vereceğiz dediler. Bir kısmına verdiler bir kısmına vermediler. Erdoğan Sivas'ta konuşuyor. Bize kadro ver diye bağırıyorlar. Erdoğan söylüyor, biz KİT'lere falan herkese kadroyu verdik. Bizden bir şey beklemeyin. Vermediler. 10 binlerce kişi taşeron çalışıyor. Kadro verdiler ama ne yaptılar biliyor musunuz? Kendisine yüzde 26 zam yaparken onlara yüzde 4 zam yaptılar. Enflasyon kaç? Mutfaktaki enflasyon yüzde yüzü geçti. Size kadro verdim sus diyor. Bu kölelik düzenine hep birlikte karşı çıkmak zorundayız. Haksızlığa karşı çıkmak istiyorsanız sandıkta ders verin. 31 Mart geliyor. Bir ders verin kardeşim ya.

'YÜZDE 90 ZAM, YÜZDE 10 İNDİRİM YAPTILAR'

'Elektrik ve doğalgazda fiyat indirdik' diyorlar. Tam bir aldatmaca, kandırmaca. 1 Ocak elektriğe zam, 1 Nisan 2018, 1 Eylül, 1 Ekim elektriğe zam. Sonra seçim geliyor 1 Ocak 2019'da indirim yapıyorlar. Yüzde 90 zam yüzde 10 indirim yaptı. Aynı oyun doğalgazda da var. İnsanların bütçesinde iyileştirme olur mu bu şekilde? Değerli arkadaşlarım, devleti yöneten insanların halka söylemesi gerekir. Devleti yöneten insanların saygınlığının olması lazım. Sivas'a gitti Erdoğan diyor ki bizden önce Sivas'ta üniversite var mıydı? Oradakiler de gülmüşlerdir. 1974'te yapıldı çünkü Sivas Üniversitesi. Orada binlerce kişiye yalan söylüyor. Erdoğan haklı, Erdoğan'a göre memlekette üniversite yoktu. İlkokul lise yoktu, onla birlikte geldi. Erdoğan yokken uçak da yoktu, gemi yoktu, demiryolu yoktu, otobüs de yoktu. Sağ olsun başbakan oldu, baraj, köprü, yol, hiçbir şey yoktu. Hepsi Erdoğan'dan sonra oldu. Erdoğan'dan önce bu kadar büyük bir yalancı yoktu.

TANK PALET ÖZELLEŞTİRMESİ

Tank Palet Fabrikası ile ilgili 9 soru sordum. Gözbebeğimiz bir fabrika. Silahlı kuvvetlere ait. Değeri 20 milyar dolar bugün kurmaya kalksanız. Bunu Katar ordusuna satıyorsunuz. Efendim bu özelleştirme değil dedi. Resmi Gazete'de Erdoğan imzalı çıkan kararda "özelleştirme" yazıyor. Fabrika arazisindeki her türlü taşınmaz, devlete aittir öyle kalacaktır. Telekom da öyleydi. Ne oldu Telekom'a? Gittiler bankalarda paraları aldılar sonra ödemediler milletin sırtına bindi. Bakır telleri bile sattılar. Bu alımı yapan firma, yüzde 50 Türk, yüzde 50 Katar ortaklığı olan bir firmadır. Yüzde 50'si Katar'a ait. Hala diyor ki Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor. Sen vatansever değilsin kardeşim. Amerika'dan, Almanya'dan, Japonya'dan, Kore'den, Papua Yeni Gine'den göster. Kendi ordusunun fabrikasını yabancıya peşkeş çeken birisini göster. Sahibi kimdi bunun? Eski Maocu Ethem Sancak. Ben Türk değilim diye övünen birisi. Burayı 25 yıllığına verdim diyor. Sorduk, ihale yaptın mı? Yapmadı. Peki nasıl veriyorsun sen buna? Sana yetki veren hangi kanun var? Bu fabrikayı peşkeş çekerken Katar sarayı sana bir uçan saray verdi, bir bağlantı var mı diye sormuştum. Hala cevap yok. 20 milyar dolar o fabrikanın değeri. Beyefendiye bir de otobüs vermişler şimdi de. İnsanın yüzü kızarır ya...

'EKMEKLE MERMİYİ NASIL YAN YANA KOYARSIN?'

Efendim tarım, son konuya geldik. Tarım tüm dünyada stratejik sektördür. Her canlının bir şekilde beslenmesi lazım. Tarım öteden beri insanların üstünde özenle durduğu bir alandır. Sonuçta 82 milyon beslenmesi lazım. Tarımı yapacak çiftçinin hangi ürünü ekmesi ve kaça satacağını bilmesi lazım ki üretici kazansın. Planlama yaparsanız tarım başarılı olur. "Milli ekonominin temeli ziraattır. Savaşta olan insanları onlar doyurdu." Mustafa Kemal'in lafı. "Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi üretim yapan çiftçilerdir. Eğer milletimizin ekseriyeti, azamisi, çiftçi olmasaydı olmazdı." diye devam ediyor. 94 milyar dolar tarımda ithalata harcandı. Bu paranın yarısı bizim köylüye, çiftçiye verilseydi sadece Türkiye'yi değil, Avrupa'yı ve Orta Doğu'yu bile doyururdu. 68 bin lira alacağı var her çiftçinin. Bu parayı da vermediler. Geçinemiyoruz, açım diyor bir kadın. Evime ekmek götürmek istiyorum diyor. Biberden, domatesten, soğandan bahsediyorlar diyor Erdoğan. Onlara dönüp diyor ki sen merminin fiyatını biliyor musun? Senin patatesten, biberden söz etmeye hakkın yok. Sen mermiden bahset diyor. Hayatımda bu kadar çarpık, uçuk, temelsiz bir suçlamayla karşılaşmadım.

'2 TRAKYA KADAR EKİLMEYEN ARAZİ VAR, GİDİP SUDAN'DAN TOPRAK KİRALADILAR'

Söz dönüp dolaşıp vatandaşa şikayete geldi. Şimdi soruyorum. Samandan mercimeğe kadar her şeyi ithal ediyorsun. Bunun sebebi atılan mermiler mi? Sen bunları nasıl yanyana getirirsin? İki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. İki Trakya büyüklüğünde alanı çiftçiler atılan mermiler yüzünden mi ekilmiyor? Yoksa senin beceriksizliğin yüzünden mi? İhaleleri aldın, yandaşa dolarla verdin. Köprü, tünel geçişi dolarla. Dolarla vermenin nedeni güvenlik güçlerinin attığı mermi mi? Devam ediyor. Kurucumuz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Osmanlı'nın borcunu son kuruşa kadar ödedi. Kimsenin önünde diz çökmedi. Ben Osmanlı'nın devamıyım, borcu da son kuruşa kadar öderim dedi. 17 yılda Türkiye'yi Londra'daki bir avuç tefeciye teslim ettiler. Şimdi Erdoğan ve ekibi, bir de sosyete damat var, batının egemen güçlerinin oyuncağı konumunda. Hapisten çıkar diyorlar derhal çıkarıyorlar. Trump diyor, hapisten çıkarın dedim Brunson'u hemen çıkardılar. E hani sen dünya lideriydin? Dünyada önemli bir adamdın? Dünya lideri olmak ayrı, dünyanın şamar oğlanı olmak farklı. Bakın bütün bunlar yetmedi. Gittiler Sudan'da 780 bin hektar alan kiraladılar. Çiftçi burada iki Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Beceriksizlik bu. Sormak lazım Fransa'da bakanlarına boşuna mı madalya taktılar? Şimdi sıra geldi hal esnafı ve pazarcıları suçlamaya. Hal esnafı ve pazarcılar terörist oldu. Zam teröristlerine ne diyeceğiz? Doğalgaza, köprüye, tünele zam yapan teröristlere? Öbür adam geçinmek istiyor. Onu nasıl terörist olarak suçlarsın? O teröristse en büyük terörist sensin. Bakın değerli arkadaşlarım, şunlar işsizlik kuyruğu, sabaha karşı 4'te çekildi. Kara Elmas'ın diyarında. Kömür de ithal ediyoruz.