İnce: Numan Kurtulmuş zadegânın koltuğu altında yalana sığındı

CHP Yalova Millertvekili Muharrem İnce, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un sözlerine tepki gösterdi.

İşte Muharrem İnce'nin o açıklaması:

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “zulüm 1923’te başladı'' diyerek, sadece Cumhuriyet’e, devrimlere olan kin ve düşmanlığını ortaya koymuş değildir. Bu kadar rahat yalan söylemekle, kin ve nefret kusmakla, İslam’a, İslam’ın ahlak anlayışına da savaş açanlardan biri olduğunu göstermiştir.

Kendisi 19 Nisan 2011 tarihinde “2023’te bu zadegân iktidar olursa BOP sayesinde bölge ülkelerinin sayısının 2 katına çıktığını göreceğiz, icra gelmeyen ev kalmayacağını göreceğiz, zenginlerin yaşadığı sitelerin etrafından dilenen yoksullara polisin biber gazıyla müdahale ettiğini göreceğiz, AVM’lerin önünde bakkalların, kasapların, manavların dilencilik yaptığını göreceğiz. 2023’te Başbakanın çocukluk arkadaşı, askerlik arkadaşı, belediyeden arkadaşı ve şoförlerinden başka kimsenin milletvekili olamadığını göreceğiz. Yağmur sularının parayla satıldığını göreceğiz.'' diyen biri olarak, daha sonra “zadegânın'' koltuğunun altına yapışma marifetini göstererek, kişilik ve karakterinin nasıl bir ahlakla biçimlendiğini göstermiş biridir.

Hadi diyelim ki Zadegânın okuma-yazmayla, okuduğunu anlama ile sorunu var. Bu zatın bir akademisyen olduğu, okuyup yazabildiği dikkate alındığında Zadegân için hoş görülebilecek birçok şey, dünün Numan’ı, bugünün Karun ve Firavunu olmaya çalışan bu zat için hoş görülecek, geçiştirilecek bir durum değildir.

Numanların, Karun ve Firavunlara nasıl dönüştüklerini, “yalancıların ta kendisi'' haline nasıl geldiklerini anlamak ve görmek durumundayız.

Eğer tarihimizde bir zulümden bahsedilecekse, bu kafaların kendilerinin zulmünden bahsedilebilir.

Cumhuriyet döneminde camilerin ahır yapıldığı yalanına binlerce kez belgesiyle cevap verildi.

Ama bu yalana sarılmaktan azla vaz geçmediler. Kendini teslim ettiği “Zadegânının iktidarı döneminde kendilerinin üzerinde cami bulunan hal arsasını Hollandalı bir firmaya nasıl sattıkları, tarihi camiyi nasıl yıktıkları belgelidir.

Yol ve meydan yapma, rant oluşturma adına içlerinde tarihi camilerin de olduğu yıkılan camiler saymakla bitmez.

Bu ülkede Camide düğün yapmaya bugüne kadar, nikâh töreni düzenlemeye yönelik bir idari tedbir sadece AKP döneminde olmuştur. Camide düğün yapma 2007’de İstanbul Müftülüğü’nün açıklamasında soruşturma konusu edilmiştir.

Ancak halkımız geçmişte ve bugün camilerimizi sadece ibadet alanı olarak gördüğü için böyle bir uygulamaya sıcak bakmamıştır.

Ayrıca Camilerin, ibadet yerlerinin başka bir amaçla kullanılamayacağı 1955 tarihinde çıkarılan 6570 sayılı “GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN’un 1. maddesiyle yasaklanmıştır. Kanun “Mabetler kiraya verilemez ve ibadethane haricinde hiçbir iş için de kullanılamaz.'' demektedir.

Kendisinin camii içinde propaganda toplantısı yapmak gibi bir özelliği olduğunu da biliyoruz.

“Firavunlaşmayacağız. İktidar gücü milletin ensesinde olmayacak, iktidar baskı ve zulüm mekanizması olmayacak. Karunlaşmayacağız. Kamunun parasıyla, milletin hakkıyla zenginleşmeyeceğiz.'' diyen Numan Kurtulmuş, sadece kendisini kurtararak “zadegân'' dediği AKP’ye geçmiş ve zadegâna yaranmak için Cumhuriyet Tarihi Yalanlarına sarılmıştır.

Yalan tarih üreterek tarihi değiştiremezsiniz, tarihi döverek de kendi karanlığınızda boğulmaktan kurtulamazsınız ve kendi zalimliğinizi gizleyemezsiniz.