''Türkiye Cumhuriyeti, Türkiye A.Ş.''ye çevrildi''

Anayasa Profesörü Süheyl Batum ve CHP İstanbul eski Milletvekili Barış Yarkadaş, TELE1'de yayınlanan ve Evren Özalkuş'un sunduğu Türkiye'nin geleceği programında yeni hükümet sistemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yeni sistemle birlikte baskıların daha da artacağının altını çizen Batum ve Yarkadaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türkiye A.Ş.'ye çevrildiğini ifade etti. Yapılan açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde:

Barış Yarkadaş: 

Dünyanın her yerinde basın kartlarını basın kurumları ve sendikalar verir; meslek kuruluşları verir. TGS ve TGC'nin temsilcileri kaldırıldı. Artık her şeye Cumhurbaşkanı karar verecek.

Meclis'te AKP'lilere Siz TC'nin adını değiştirmek istiyor musunuz? Kurucu başkan olarak Erdoğan'ı yazmak istiyor musunuz? 15 Temmuz'u kuruluş tarihi olarak değiştirmek istiyor musunuz diye sordum.

"YENİ TÜRKİYE'DE 3 KİŞİYİ SOKAKTA ÖLDÜRÜYORSUNUZ SORUŞTURMA AÇILMIYOR"
Yeni Türkiye'de 3 kişiyi sokakta öldürüyorsun; haklarında soruşturma bile açılmıyor. Bu kabinede en çok dikkat çeken şey, damadın, Berat Albayrak'ın hiç bir liyaketi olmamasına rağmen hazinenin başına geçmesidir. 

Kutlamaya sadece Ortadoğu'dan ve Türki Cumhuriyetler'den gelenlerin olması içe kapanmanın bir işaretidir.

"TALİMATLA FAİZ İNDİRMEYE ÇALIŞAN BİR KURUM"
Merkez Bankası talimatla faiz indirmeye çalışan bir kurum haline gelecek. Kapitalizm'in en ağır dizginsiz sömürüsüyle karşı karşıya kalacağız. 

Muhafazakar iktidarımızın, kumarhane sahibi bir turizm bakanı oldu. Türkiye Cumhuriyeti Türkiye A.Ş'ye çevrildi.

Tek adam rejimine oy veren devlet memurları yakında büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalacak. Performans sistemine geçmek istiyorlar. Devlet memurları artık kolayca işinden atılabilecek. 

Sonuna kadar, karamsarlığa kapılmadan mücadele etmek zorundayız. Türkiye tek adam rejimine bırakılacak kadar değersiz bir ülke değildir. Tek adama terk edilecek kadar basit bir ülke değil burası. 

Süheyl Batum:

İŞLERİ ÇÖZME KABİNESİ DEĞİL; SON UMUT KABİNESİ
Ne söylersek söyleyelim ortada bir gerçek var. 2007 ve 2010 referandumlarında yargı ele geçirildi. Dolar 5 TL'yi buldu; Euro 6 TL'yi buldu. Bu kabine işleri çözme kabinesi değil. Bu kabine son umut kabinesi.

Biz yıllarca FETÖ derken Bekir Bozdağlar filan ağlıyordu. Hoca efendiye laf etmeyin diyorlardı. 150.000 memuru olan, 5000 yargıcı olan bir terör örgütü var mı bu dünyada? Bu adamlar gidip kendileri mi oturdular oraya? 

Hulusi Akar'ın bakan olmasına sevindim. Çünkü Meclis'e girdiğinde diğer insanlarla aynı eşit olacak. Şimdi milletvekili arkadaşlarımız ona sormak istedikleri soruları sorabileceklerdir.

"HULUSİ AKAR'A SORU SORABİLECEĞİZ"
Boynu kesilen çocukları bu millet Akar'a emanet etti. Bu çocuklara dediler ki tut orayı sonra bu çocukların kafasını kestiler. Bugün bir tane soruşturma var mı? Bu çocukları kime emanet ettik biz? Biz silahlı kuvvetlere emanet ediyoruz. Başında da Hulusi Akar var. Şimdi sorgulanabilecek. Anlatacaksın bana. Bu yüzden çok memnunum. Ona soruları sorabileceğiz.

Cumhurbaşkanı'nın yeminine saatler kala yeni KHK'lar yayımladılar. Cumhurbaşkanı'nın yetkileri artsın diye. 

Tek adam rejimi Meclis'te. Bugün Meclis yok. Adalet Bakanlığı teşkilat ve görevleri yok. Ne var? Cumhurbaşkanlığı kararnamesi var. 

Koskoca bir Türkiye, elle gelen düğün bayram. Böyle bir şey olamaz. Türkiye'de sizin dışınızda ve 3 5 TV dışında bunları söyleyebilenler yok. 

Hukuk devletinde yargı bağımsızdır diye mi nasıl anlatacağız biz şimdi öğrencilere?

Kanun yok; gen soru yok; Meclis araştırması yok, güven oylaması yok. Nasıl denetleyeceğiz?

Ben o oy veren insanlara hiç ağzımı açmıyorum. Sözüm ona ben 30 tane üniversite bitirdim diyen; Amerika'da okudum diyen akademisyenim, gazeteciyim diyen adamların şu sistemi görüp, biz ne yaptık demeleri gerekiyor.