Aliyev'den Türkiye'ye uyarı: Bu kadarını yapamazlar demeyin, yaparlar!

Aliyev'den Türkiye'ye uyarı: Bu kadarını yapamazlar demeyin, yaparlar!

Aliyev'den Türkiye'ye uyarı: Bu kadarını yap... Yetkilerin genişliği, denetim mekanizmalarının zayıflığı açısından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından istenen başkanlık modelinin, her şeyden önce 'ruhunun' dünyada en yakın Azerbaycan’da olduğu tespitleri yapılıyor....

Yetkilerin genişliği, denetim mekanizmalarının zayıflığı açısından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından istenen başkanlık modelinin, her şeyden önce 'ruhunun' dünyada en yakın Azerbaycan’da olduğu tespitleri yapılıyor. Buna AKP tarafından gelen bir itiraz da yok.

Türkiye’nin neden başkanlık sistemine ihtiyaç duyduğuna dair 'evet' cenahı birtakım argümanlar sıralıyor. Fakat belki de asıl önemlisi, özellikle de demokrasileri hasarlı ülkelerde neden başkanlık sistemine ihtiyaç olmadığını, bunun bedellerini konuşmak. Bunu da en iyi 'sütten ağzı yanmış biri' anlatabilir. İnsan hakları alanında uluslararası camiada ismini duyurmuş Azerbaycanlı avukat İntigam Aliyev, başkanlık sistemiyle yaşamanın neye benzediğini, tek tek yurttaşlara düşen söz hakkını, zaman içinde muhalefetin ufalanışını ve nasıl “yandıklarını'' anlatıyor.

Cumhuriyet'ten Pınar Öğünç'e konuşan Aliyev, referanduma doğru giden süreçte Türkiye'ye başkanlık uyarılarını sıraladı.

- Türkiye’deki başkanlık sistemi tartışmalarını uzaktan izlemek size ne düşündürüyor, ne hissetiriyor?

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, eşi Mehriban Aliyeva’yı birinci yardımcısı olarak ataması dikkati buraya çekti ama Erdoğan’ın istediği başkanlık modeli post-Sovyet ülkelerinin çoğunda mevcut; Rusya, Beyaz Rusya, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan... Bana göre Türkiye’de baş verenler çok üzücü. Biz bunları yaşadık, bedelini uzun dönemdir çekiyoruz. Haydar Aliyev’in iktidara gelişinden sonra cumhurbaşkanının yetkilerinin genişlenmesi adına, hâkimiyet dağılımı, denetim mekanizmaları önemli şekilde zayıfladı. Anayasamızın 109. maddesinin 32. bendi cumhurbaşkanına fiili olarak hudutsuz hâkimiyet temin ediyor. Bugün Türkiye toplumunda, medyasında, sosyal-siyasi çevrelerinde yapılan tartışmalar vaktiyle Azerbaycan’da yapılanlara çok benziyor.

- Hangi aşamalarla bu “hudutsuzluğa'' gelindi?

2002’deki referendum hâkimiyetin Haydar Aliyev’den oğluna geçmesi için düşünülmüştü. 2009 referendumu İlham Aliyev’in süresiz hâkimiyette kalmasına yol açtı. Bu iki referenduma dair çok az bilgisi olan Türkiye toplumu Azerbaycan’daki 2016 referendumunun hangi maksatla geçirildiğini iyi biliyor. 2002’de Azerbaycan kamuoyunda, medyasında tartışmalar yeterince güçlüydü. 2009 referendumunda tepki zayıfladı; 2016 tam suskunluk ortamında geçti. Çünkü o zamana kadar bizim FOX TV’lerimiz, Cumhuriyet gazetelerimiz artık kapatılmıştı. 2002 referendumuyla nisbî seçim sistemini iptal eden iktidar, sonraki yıllarda muhalif partilerin maddi kaynaklarını kesmekle, ofislerini ellerinden almakla, üyelerini hapse atmakla fiilen tekpartili siyasi sistemi kurmuş oldu. Yasalara göre bütçeyi parlamento onaylıyor, ama çoğu durumda olduğu gibi rolü sadece formal. Başbakan var, ama görevleri sembolik. Bakanlar, belediyeler, Anayasa Mahkemesi dahil tüm mahkemeler de aynı durumda. Aynı esnada Rusya’nın Çeçenistan’la yaptığı gibi Azerbaycan’da Karabağ savaşı ve terörle mücadele gerekçesiyle polisin yetkileri genişletildi, muhalif partilere, medyaya baskı, hak kısıtlamaları arttı.

- Bu modelde başkanlığın tek tek yurttaşların hayatlarına yansıması nasıl oluyor? Başkanla aynı tarafta olmayan muhalif fikirlere ne kadar yaşama şansı var?

Bir kişinin elinde çok fazla yetkinin toplanmasının acısını biz uzun yıllardır çekiyoruz. Petrolden gelen milyarlar içeren devlet bütçesinin nereye, nasıl harcanacağını aslında bir kişi belirliyor. İktidar anlamsız müzik ve spor yarışlarına yüz milyonlarca para harcıyor. 2012’deki Eurovision şarkı yarışması mesela. 2015’te Bakü’de düzenlenen Avrupa Oyunları’nda yalnız pop yıldızı Lady Gaga’nın bir şarkı ifa etmesinin ülkeye 2-3 milyon dolara mal olduğu söyleniyor. Buna karşılık ülkede ortalama maaş 80-150 Avro. Öğretmen 100-200 avro alır, üniversite profesörü 300-500 Avro. Ve bütün bunlara karşı çıkmanın bedeli ağır. Bugün ülke hapishaneleri böyle insanlarla dolu. İlham Aliyev’le, herhangi bir muhalif parti liderinin imkânları mukayese edilemez. Devletin bütün unsurları, polisi, mahkemesi, savcılığı, televizyonları bir şahsın emrinde. Diğerleri televizyonlara çıkamıyor, toplantı yapamıyor, paraları yok ve yıllarca sürebilecek hapis cezalarıyla karşı karşıyalar. Medya, sivil toplum örgütleri de aynı durumda. Ülkede 150’den fazla siyasi tutuklu var.

- Bu süreç muhalefeti nasıl etkiledi? Muhalif kaldı mı ya da?

Sistematik baskıdan yılmadan muhalif fikirde olanlar, tehlikelere rağmen konuşmaktan çekinmeyenler hâlâ var ama az. Muhalif görüştekilerin sayısı gittikçe azaldı. Bir kısmı hapiste, bir kısmı ülkesini terk etmiş, bir kısmı yazmıyor, bir kısmı da iktidar cephesine geçmiş. Ama son dönemde iktisadi krizle ilgili eleştiriler artıyor. Buna karşılık hükumet yasaları sertleştiriyor.

- Fatih Portakal’ın Mehriban Aliyeva’nın cumhurbaşkanı birinci yardımcısı olarak atanmasıyla ilgili haberi ironiyle vermesinin ardından Fox TV yayınlarının Azerbaycan’da durdurulması sizi hiç şaşırtmadı o zaman?

Azerbaycan böyle şeylere alıştı artık. Burada uzun yıllardır televizyonlar, gazeteler, üniversiteler, sivil toplum kurumları bir gün içinde durdurulabilir. İnsanlar nedeni konusunda aydınlatılmaz ya da çok absürt bir sebep söylenir. Azerbaycan gibi ülkelerde başkanın kararına ironiyle yaklaşmak, aile fertleriyle ilgili yorumlar yapmak neredeyse devlete karşı gelmek, halkın liyakatına tecavüz gibi kabul edilir. Başkanın resmen işe karışmasına gerek yoktur. Bu sistemde başkan devlet, devlet başkan demektir. Diyeceksiniz ki Mehriban Aliyeva Azerbaycan’da zaten ikinci şahıs idi, bu göreve ne gerek vardı? İlham Aliyev en azından cumhuriyetçilik adına ayıp sayarak bunu yapmamalıydı. Son referendumda 18 yaşını dolduranlara milletvekili olma hakkı verilmesinin, Aliyev’in öğrenci olan oğlu için yapıldığı, 2020’deki parlamento seçimlerinde milletvekili olacağı az kişide şüphe doğurur.

- Burayı iyi takip eden birisiniz. Azerbaycan’ın tecrübesi Türkiye’ye dair hakiki bir emsal teşkil ediyor mu? Bu mudur Türkiye’yi bekleyen?

İlham Aliyev, referendum arefesinde eşini yardımcısı yapmakla Türkiye’deki kardeşine büyük kötülük yapmış oldu. Başkanlık sistemi böyle bir şey diye başkanlık sistemine karşı olanlara iyi bir kart verdi. Fakat fark şu: Türkiye’de seçimler tamamen sahteleşmemiştir, parlamento tamamen Erdoğan’ın hâkimiyeti altında değil. Muhalif partiler, sivil toplum kurumları zayıfladıysa da tamamen ortadan kalkmamış. Toplantılar tamamen yasak değil, muhalif bir fikrin televizyona çıkma şansı yine de var. Ama süreç böyle gider de referendum Erdoğan’ın galibiyetiyle sonuçlanırsa kısa bir süre sonra bunlar da kalmayabilir. Bu kadarını yapamazlar demeyin, yaparlar. Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin. 10-15 yıl önce Türkiye’de demokrasinin bu hale geleceğine kim inanırdı? Bu, aklını şaşırmış derlerdi.

"Aliyev'den Türkiye'ye uyarı: Bu kadarını yapamazlar demeyin, yaparlar!" haberi, 20 Mart 2017 tarihinde yazılmıştır. 20 Mart 2017 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Aliyev'den Türkiye'ye uyarı: Bu kadarını yapamazlar demeyin, yaparlar! haberi 2017 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Aliyev'den Türkiye'ye uyarı: Bu kadarını yapamazlar demeyin, yaparlar! 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 26 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:08 Honda, Ontario'da Dev Elektrikli Araç Fabrikası Kuruyor
  2. 11:03 Trump'ın Çapraz Sorgusu: National Enquirer'in Rolü ve Eleştiriler
  3. 10:59 Yemen'den İsrail'e Füze Saldırısı: Kızıldeniz'deki Gerilim Artıyor
  4. 10:58 Kerem Bürsin'den kas şov
  5. 10:54 ABD Üniversitelerinde İsrail Karşıtı Protestolar Yayılıyor
  6. 10:52 Esra Erol'da çocuk gelin skandalı: 14 yaşındaki kız, başlık parasıyla satılmış
  7. 10:47 Evde Kolayca Hazırlayabileceğiniz Toz Tutmayan Sprey Tarifi!
  8. 10:45 CHP'li Deniz Yavuzyılmaz, çift maaş bağlanan iki bürokratın aylık kazancını açıkladı
  9. 10:43 Mangal Kömürü ve Limon: Evinizdeki Lekelere Son Veren Pratik Temizlik Yöntemi!
  10. 10:40 AK Parti İbrahim Efe için disiplin süreci başlattı
  11. 10:37 Mars'ın Yüzeyindeki Gizemli Örümcek Şeklindeki Oluşumlar: ESA'nın Keşfi
  12. 10:34 Günlük Burç Yorumları: 26 Nisan 2024
  13. 10:30 Mehmet Şimşek talimat verdi: 500 makam aracı satışa çıkarıldı
  14. 10:27 Sermaye Piyasası Kurulu’ndan iki şirketin halka arzına onay
  15. 10:27 Fenerbahçe'nin Yıldızı İrfan Can Kahveci, Sevilla'nın Hedefinde!
  16. 10:24 Galatasaray, Şampiyonlar Ligi İçin Transfer Atağına Geçiyor: Porto'nun Golcüsü Galeno Hedefte!
  17. 10:21 Ergin Ataman'a "siyonizm" tehdidi: "İsrail'de siyonistlerin sana ne yapacağını göreceksin"
  18. 10:21 Ev Yapımı Süt Mısır Tarifi: Sokak Lezzetleri Evde!
  19. 10:18 TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi: Ali Koç'un talebi, Türk hakemliğine zarar verecekti
  20. 09:50 Oyuncu Bade İşçil'den itiraf: Beni eşlerinden, sevgililerinden kıskandılar
Gündem Haberleri