İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi: AYM'nin tahliye talebini yerine getirmemiz mümkün değil

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi: AYM'nin tahliye talebini yerine getirmemiz mümkün değil

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi: AYM'nin ta... Mahkeme, 'yetki gaspı' yaptığını öne sürdüğü AYM’nin 'tahliye talebini yerine getirmenin kanunen mümkün olmadığı' görüşünü karar metnine geçirdi.T24'ten Gonca Tokyol'un haberine göre, 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 'tutuklama...

Mahkeme, 'yetki gaspı' yaptığını öne sürdüğü AYM’nin 'tahliye talebini yerine getirmenin kanunen mümkün olmadığı' görüşünü karar metnine geçirdi.

T24'ten Gonca Tokyol'un haberine göre, 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 'tutuklama veya tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda gerekçe yazılırsa ihsas-ı rey söz konusu olduğunu' iddia ederek AYM’yi eleştirdi ve 'ihsas-ı rey yasağını çiğnemeye yol açacak talebin yerine getirilmesinin kanunen mümkün olmadığı' yönünde hüküm verdi.

YEREL MAHKEME, İLK KEZ AYM KARARINA DİRENDİ
İstanbul 13. Ceza Mahkemesi’nin bu kararı; Anayasa uyarınca 'kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını bağlayan' Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına karşı, 1961 Anayasası’yla kurulan yüksek mahkemenin kararlarına karşı yerel bir mahkemeden gelen ilk direniş oldu. Mahkemenin AYM’ye direnen kararı, aynı zamanda 12 Eylül 2010’da getirilen 'Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının sonuçlarını etkisiz kılma' sonucunu da doğuruyor.

Mahkemenin kararında, AYM’nin internet sitesinde yayınladığı gerekçeli kararın ve sanık müdafilerinin dilekçesinin resen incelendiği belirtilerek, 'Anayasa Mahkemesi, hangi nedenle olursa olun yerel mahkemelerin yerine geçecek ''delil değerlendirmesi’ ve ''yerindelik incelemesi’ yapamaz' dendi. 

'AYM KARARLARI, MUTLAK EMREDİCİ KURALLARA AYKIRILIK TEŞKİL EDİYOR'
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlalinin tespitine yönelik kararının herkes için bağlayıcı olduğunu ve hiçbir kurum ile mercinin bu kararları yerine getirmekten kaçınamayacağının belirtildiği kararda, “AYM, ''delil değerlendirmesi’ yapamayacağı için ceza mahkemelerinin ''mahkumiyet ya da beraat’ yönündeki kararlarının yanlış olduğunu söyleyemeyeceği gibi, yerel mahkemece sanığa ilişkin ''delil durumu takdir edilerek’ sanığın tutukluluğuna karar verilmişse, ''delil durumu yetersizdir, o nedenle başvurucunun hakkı ihlal edilmiştir’ şeklinde bir karar vermesi de mümkün değildir'' ifadelerine yer verildi. Aynı zamanda, "AYM’nin kararlarının 6216 Sayılı Kanun’un 49/6 ve 50/1 maddelerindeki mutlak emredici kurallara aykırılık teşkil ettiği'' savunuldu. 

'AYM, KENDİNİ MAHKEMEMİZ YERİNE KOYARAK KARAR VERDİ'
Ağır Ceza Mahkemesi’nin AYM’nin kararına dair değerlendirmesiyle ilgili bölümde de şu ifadelere yer verildi: 

 “AYM, kendini mahkememiz yerine koyarak özetle, ''Dosyadaki delillerin tutukluluk için yeterli olmadığına’ karar vermiştir. Hatta AYM’nin gerekçesi dikkatli okunduğunda 140. paragrafta sanığın yayımladığı yazılar haricinde herhangi bir somut olgunun dosyada olmadığı ifade edilmiştir. Bu tespit dikkate alındığında mahkememiz sadece sanığın tahliyesine değil, beraatine de karar vermek gerekir.'' Yukarıda yaptığımız açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, AYM’nin böyle bir hak ve yetkisi yoktur. Dosyada tutukluluk halinin devamını gerektirir olguların olup olmadığını takdir yetkisi mahkememize aittir.

'AYM'NİN YAPTIĞI GÖREV GASPI'
Tutukluluğa itiraz halinde istisnai olarak itiraz mercileri ve ayrıca karara itiraz halinde Bölge Adliye Mahkemeleri ve temyiz halinde de bu yetki Yargıtay’a aittir. AYM’nin dosyamızın esasına girerek karar vermesi, ''görev gaspı’ niteliğindedir. AYM’nin bağlayıcı nitelikteki kararları, Anayasa’ya ve kendi kuruluş kanununa uygun olarak verdiği kararlar içindir, bunun haricinde yasalar ile kendisine tanınan sınırların dışına çıkarak ve hatta açıkça yasak konulan alanlara müdahale ederek vermiş olduğu kararlar için ''kesin ve bağlayıcı’ olduğundan söz edilemez.''

'AYM KARARININ KABULÜ MÜMKÜN DEĞİL'
Kararda, tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda 'çok ayrıntılı ve somut açıklamalar yapılabileceği’ belirtilirken, “Dosyadaki sanıkla ilgili deliller buna müsaittir. Ancak unutulmaması gereken bir husus daha vardır. Tutuklama veya tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda ayrıntılı bir gerekçe ortaya konduğu zaman, ''ihsas-ı rey’ söz konusu olmakta ve dolayısıyla sanık için hakimin (heyetin) reddi imkanı doğmaktadır. İhsas-ı rey yasağı sadece heyetimiz için yasal bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir haktır. ATM’nin tutuklu sanık hakkında verdiği karar gerekçesine uyarak mahkememizin tutukluluk halinin devamına ilişkin kararı daha ayrıntılı yazmamız halinde, ihsas-ı rey ilkesine aykırılık oluşacağından, bu yönüyle de AYM kararının kabulü mümkün değildir'' dendi. Mahkeme, kararında şöyle devam etti:

“Çünkü AYM kararlarının bağlayıcılığı nasıl ki kanun maddesine dayanıyorsa, ihsas-ı rey yasağı da kanunun emredici bir kuralıdır. Dolayısıyla AYM’nin heyetimizden ihsas-ı rey yasağını çiğnemesine yol açacak talebini yerine getirmemiz kanunen mümkün değildir."

MUHALEFET ŞERHİ
Kararda, üyelerden birinin 'Anayasa Mahkemesi’nin mübrez kararı ile 6216 Sayılı Yasa’nın 66’1 maddesi gereğince AYM’nin kararının kesin ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olması nedeniyle heyetin tutukluluk haline ilişkin herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına dair kararına katılmadığı ve başvurucu sanığın amir hükmü gereğince tahliye edilmesi gerektiği’ şeklinde muhalefet şerhi düştüğü bilgisine de yer verildi.

Mahkeme, 'AYM’nin tahliye kararının uygulanması’ yönündeki talebi, itirazı inceleme mercii olan bir üst numaralı ağır ceza mahkemesine sevk etti. Alpay’ın talebi, 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilecek. 

"İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi: AYM'nin tahliye talebini yerine getirmemiz mümkün değil" haberi, 13 Ocak 2018 tarihinde yazılmıştır. 13 Ocak 2018 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi: AYM'nin tahliye talebini yerine getirmemiz mümkün değil haberi 2018 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi: AYM'nin tahliye talebini yerine getirmemiz mümkün değil 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 27 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 08:02 O iller dikkat: Meteoroloji'den sağanak ve çamur uyarısı
  2. 05:52 ABD'de Yılın İlk Banka İflası: Republic First Bank Kapanıyor
  3. 04:06 Müteahhitler yandı! 80 saatte ev yapan makine tanıtıldı
  4. 04:02 15 dakikada hazır: Tavada çıtır çıtır su böreği
  5. 03:56 Haziran ayına kadar köşeyi dönecek 4 burç: Bir anda zengin olacaklar
  6. 03:53 Yapay zeka, ünlü Raphael şaheserinde saklı gizemli detayı tespit etti
  7. 03:51 Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın diye 3 İDN kurulacak!
  8. 03:41 Türkiye'de kaçacak yer kalmadı! 6'lık bir deprem Kayseri'den Mersin'e kadar etkili olabilir
  9. 03:40 27 Nı̇san 2024 günlük burç yorumları: Korkunuzu keşfederek kendinizi koruyun!
  10. 03:36 Bakan Hakan Fidan, belirli büyükelçilikler için yeni görevleri bildirdi
  11. 03:35 İşte topuk çatlağını silip geçen pratik yöntem!
  12. 03:34 İsrail ordusu, Beyt Lahiya'daki su kuyularının yüzde 70'ini hasara uğrattı
  13. 03:33 Beklenen KDV zammı geldi!
  14. 03:30 Toyota Avrupa, 2024'ün başında yüzde 10 büyüme kaydetti
  15. 03:30 Resmi Gazete'de bugün: 27 Nisan 2024 Resmi Gazete kararları
  16. 03:24 Yerli üretim Renault Duster için fiyat belirsizliği devam ediyor!
  17. 03:23 27 Nisan 2024 Günlük burç yorumları
  18. 03:22 Gününüze tat katacak Huriye tatlısı tarifi: Sadece 4 malzemeli!
  19. 03:20 4 mucize bir arada: Ödemi söküp atan çay tarifi!
  20. 03:19 Mercedes Benz S Serisi ve BMW 7 Serisi'ne Çin'den rakip geliyor
Politika Haberleri