AKP'nin yazdığı ve oynadığı bir gösteri: Rektörlük seçimleri

Geçtiğimiz günlerde, ilk kez Kaçak Saray'da yapılan Yükseköğretim AkademikYıl açılışında konuşmuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 'Üniversitelerimizde hala var olan rektör adaylarının öğretim üyelerinin oylarıyla belirlenmesi bir sıkıntıya dönüşmüştür. Üniversitelerde yaşanan bu yıkıcı süreç YÖK ve Cumhurbaşkanının takdiriyle daha da kırıcı ve yakıcı bir hale dönüşmüştür. Genel olarak yükseköğretim sistemimizin ciddi bir yeniden yapılandırmaya tabir tutulması gerekmektedir' ifadelerini kullanmıştı.

Erdoğan'ın açıklamasını değerlendiren Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD) Başkanı Ebru Aylar, 'Erdoğan'ın Akademik Yılı Açılış Töreni''ndeki açıklamalarıyla bir süredir sinyalleri verilen dönüşümün başka noktalarına da değinmiş olduğunu söyledi ve "Rektörlük seçimleri topyekün AKP'nin yazdığı ve oynadığı bir gösteriye dönüşmüştür" ifadelerini kullandı.

 Ebru Aylar'ın soL'da yer alan yazısı şu şekilde:

Yükseköğretim alanında gerçekleşecek olan ciddi değişikliklerin arifesindeyiz. 674 sayılı KHK ile ÖYP kapsamındaki araştırma görevlilerinin iş güvencesi ellerinden alındı, bunu yükseköğretim alanındaki emek sürecinin dönüşümünde, devamı gelecek önemli bir adım olarak okumak gerek. Erdoğan'ın "Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni''ndeki açıklamalarında bir süredir sinyalleri verilen dönüşümün başka noktalarına da değinilmiş olundu. Rektörlük seçimleri önceleri Erdoğan, zamanında Davutoğlu tarafından da ara ara gündeme getirilmişti. En son Ağustos ayında AKP tarafından meclise getirilen önerge, muhalefet partilerinin oyları ile kabul edilmedi. Bu önerge seçimlerin kaldırılmasına, YÖK'ün belirleyeceği 3 aday arasından Cumhurbaşkanının bir kişiyi rektör olarak atamasına dayanmaktaydı. 

ERDOĞAN'IN AKLINDA NE VAR?

Erdoğan mevcut rektörlük seçimlerini "görünüşte demokratik" olarak nitelerken, aklında ise üniversite bileşenlerinin görüşünü tamamen önemsiz kılan bir atama sürecine geçiş yapmak var. Bunu farklı şekillerde hayata geçirebilirler; geçen sefer öne sürdükleri önergenin içeriğine sadık kalabilirler ya da çeşitli sermaye gruplarını üniversitelerin yönetim sürecinde söz sahibi kılacak mütevelli heyeti kurgusunu da hayata geçirerek rektör belirlemede AKP'nin ve sermayenin ortak karar vereceği bir süreç tanımlayabilirler. 

Aslında ne şu an fiili olarak yürüttükleri süreç demokratiktir, ne de yeni tanımlanacak olan... Amaç Gülen Cemaati ile yaşadıkları çekişme sonrası oluşan kaos ortamı üzerinden üniversitelerde kendi belirlenim ve otoritelerini artırmak.

ÜKD (Üniversite Konseyleri Derneği) olarak biz bunu bir süredir “AKP’nin üniversiteleri''ni yaratma çabası olarak tanımlıyoruz. Burada demokrasiye yer yok. Demokrasiden bahsedeceksek, İstanbul Üniversitesi’ndeki seçimlerde en yüksek oyu alan ve atanmayan Raşit Tükel örneğini nasıl okuyacağız, ya da en son seçimde oyların büyük bir çoğunluğunu almış olmasına rağmen atanmayan Gülay Barbarosoğlu, yani Boğaziçi Üniversitesi örneğini... Boğaziçi üniversitesinde halen rektör ataması gerçekleşmedi, hangi gerekçeye dayandıkları ise belli değil.

Son olarak, şu an yürürlükte olan rektörlük seçimlerine de değinmek gerek. AKP iktidarı ile birlikte rektörlük seçim süreci aslında tam bir oyun sahnesine dönmüştü. AKP iktidarı öncesinde üniversitenin tüm bileşenlerinin oy hakkının olmayışını, yani idari personel, araştırma görevlileri, okutmanlar ve öğretim görevlileri ile öğrencilerin seçim sürecinde söz sahibi olmamasını eleştirmekteydik. Bugün ise rektörlük seçimleri topyekûn AKP'nin yazdığı ve oynadığı bir gösteriye dönüşmüştür. Eleştirilecek nokta sayısı daha da artmıştır. Rektör adaylarının sırasıyla Cumhurbaşkanının huzuruna çıkıp onay almaya çalıştığı süreçler yaşadık. Fiili süreç içerisinde seçim yapılıyor olsa da asıl kararı veren Cumhurbaşkanı, bu ara kademeleri ortadan kaldırmak niyetinde. Yalnız bu durum “Zaten böyle işlemiyor muydu süreç? Değişen bir şey olmayacak ki'' rahatlığında karşılanmamalı. Tüm bu müdahalelerin üniversiteleri bilim ve aydınlanmadan uzak mekânlara dönüştürme sürecini hızlandırdığı unutulmamalı.