Davutoğlu'ndan Mehmet Şimşek'e Rus uçağı yanıtı

Ahmet Davutoğlu, başbakan olduğu dönemde, Türkiye'nin Suriye sınırında düşürdüğü Rusya savaş uçağına ilişkin "Rus uçağını düşürülme emrini ben verdim" demişti.

Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grup askerin darbe girişiminde bulunmasının ardından yeniden gündeme gelen olay hakkında dün bir açıklama yapan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, "24 Kasım’da Rus uçağını düşüren pilotlar, kararı kendileri aldı. Bu pilotların darbe girişimi sırasında bombardımanlara katıldığı bilgisi elimizde mevcut" demişti.

"BURADA KESİN BİR ART NİYET VAR"

İşte bu sözlerin ardından dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu'ndan açıklama geldi. NTV canlı yayınına katılan Davutoğlu, "Rus uçağını düşürülme emrini ben verdim" sözlerini hatırlatarak, "Bu söz çok tartışılan bir söz. Bunun bir arka planı var. Burada kesin bir art niyet var. Suriye'de uçağımız düştüğü, zaman silahlı kuvvetlere bundan sonra Suriye'de ülkemize yaklaşan her uçak tehdit olarak görülmeli ve vurulmalı kararı alındı. Bu uygulandı, bir helikopter düşürüldü. Eylül 2015'te Rusya arka arkaya saha ihlali yapınca istişare ederek bu angajman kuralını değiştirme durumu ortaya çıktı. Bu anlamda talimatı ben verdim diyorum. Genelkurmay Başkanı'na yeni talimat verildi, sadece Suriye uçakları değil hangi ülkenin uçağı olursa olsun vurulmalı denildi" diye konuştu.

"Bu başka bir ülke uçağı da olabilirdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Putin'i uyardı hava sahası ihlalleri konusunda. Burada devlet ortak olarak hareket etmiştir. Kurallar içinde yapılması gereken yapılmıştır" diyen Davutoğlu, "O angajman kuralları uygulanması konusunda kimse suçlu adledilemez. Orada hava sahamız savunulmuştur. Aradan 8 ay geçinde bir şüphe oluşturmak doğru değildir.  Açıklamayı angajman kuralları çerçevesinde yaptım" ifadelerini kullandı.

15 TEMMUZ AÇIKLAMASI

"Günler vardır bir asra bedel. 15 Temmuz öyle bir gündü. Bu gece karanlık olabilir ama yarın Türkiye aydınlık bir güne uyanacak demiştim" diyen Davutoğlu, "O gün üst üste iki düğüne katılmak üzere Ankara'daydık. Sonra olağanüstü haberler bize de intikal etmeye başladı. Koruma müdürümüze güvenlik tedbiri alması talimatı iletildi. Güvenli bir bölgeye gittik. Güvenlik koruma amirimizin tanıdığı bir eve gittik. Cumhurbaşkanı ve Başbakanımıza ulaşmak için çabalarımız oldu. TV kanallarına gece boyunca demeçler verdik. Herkes kader gecesinde doğru yerde olmak zorunda. Özellikle yabancı kanallara, izahat eksikliği olduğunu gördüğümde, açıklamalar yaptık. Bir algı oluşturulmaya çalışılıyordu" ifadelerini kullandı.